Birçok kişi, "Yemekten sonra elim ayağım titriyor", "Tatlı yiyince rahatlıyorum", "Ne yapsam, kilo veremiyorum" gibi şikayetlerden yakınıyor. Bu durum,
insülin direncini işaret ediyor. Pankreastan salgılanan bir hormon olan
insülinin hücrelerde işini yapamaması durumuna
'insülin direnci' deniliyor. İyi yönetilmediği takdirde bu durum, diyabet, hipertansiyon ve kalp gibi kronik hastalıklara neden oluyor.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nilgün Güvener Demirağ, insülin direnci ile ilgili merak edilenleri anlatıyor...
EN SIK GÖRÜLME NEDENİ OBEZİTE
İnsülin direncinin ortaya çıkışında genetik, bazı hormonal hastalıklar ve çevresel faktörler rol oynuyor.
Obezite de insülin direncinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Alınan enerjinin, sarf edilenin üzerine çıkması ile beraber vücutta artan yağ dokusu, pek çok karmaşık mekanizma üzerinden, insülin sinyalizasyon yolağı bozuluyor.
SÜREKLİ ACIKMA HİSSİ VARDIR
Pankreastan salgılanan
insülin,
açlık hissi uyandırıyor. Karaciğer, kas ve yağ dokusu, glikozu kullanan ya da depolayan başlıca bölgeleri oluşturuyor. Dolayısıyla insülinin hedefini burada hücreler oluşturuyor. İnsülin kanda normal sınırlar içinde olmasına rağmen; hedefi olan doku ve hücrelerde işini yapamıyorsa, insülin direncini işaret ediyor. İnsülin direnci olanlarda şekerin dokulara alınıp kullanılması, yakılması ve depolanması zorlaşıyor. Bu durum daha çok insülin ihtiyacı doğurur ve
pankreas normalin 2-3 katı insülin salgılamak zorunda kalıyor. Aşırı insülin acıkmaya, daha çok yemeye ve atıştırmaya neden olarak kilo aldırıyor...