Nafaka davasız düşürülemez

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Haziran 2018 Güncelleme 19 Haziran 2018, 00:12
Nafaka davasız düşürülemez

İÇİNDEKİLER

Yaklaşık 5 yıl önce eşimden anlaşmalı boşandım.
Yaptığımız protokolde 2 yaşındaki oğlum için bin 500 lira nafakada anlaştık. Şimdi durumunun kötü olduğunu ve nafakayı birkaç ay ödeyemeyeceğini, sonra da bin liraya düşüreceğini söyledi. Bunun yalan olduğunu kanıtlayabilirim. Çalıştığı şirkette terfi aldığı halde durumunun bozulduğunu söylüyor.
Dava açarsam nasıl sonuç elde ederim?

BOŞANMA veya nafaka davalarından sonra verilmiş olan nafakaya ilişkin hükümlerin kesin hüküm niteliği yoktur.
Taraflar her zaman hayat standartlarındaki düşüş, ihtiyaçlarının değişmesi vb. durumları gerekçe göstererek nafakanın azaltılmasını veya artırılmasını talep edebilir.
Fakat bu dava açılıp hüküm verilene kadar, mevcut nafaka aynı şekilde devam eder. Eşiniz durumunun kötü olduğu gerekçesi ile nafaka ödeme yükümlülüğünden dava açmadan kurtulamaz veya nafakayı düşüremez.
Eşiniz aleyhine ödemediği ve eksik ödediği nafakalar için icra takibinde bulunabilir, maaş haczi yolu ile alacağınızı tahsil edebilirsiniz. Ayrıca İcra İflas Kanunu 344. Madde "Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir" şeklinde olup, nafaka ödememe suçunu düzenlemektedir.
Eşiniz ödeme yapmazsa bu yolu da işletebilirsiniz.

​SOYADI DEĞİŞİKLİĞİNDE HAKLI SEBEP ARANIR
Babam 9 yıl önce, annemden ayrıldıktan sonra kayıplara karıştı. Daha sonra kendine başka bir hayat kurduğunu öğrendik. O adamın soyadını taşımak istemiyorum.
Bu mümkün mü? Eğer mümkünse nasıl?

SOYADI değişikliği talepleri, genel ismi ile nüfus sicilinin düzeltilmesi davaları, davayı açanın yani davacının ikametgahının bulunduğu asliye hukuk mahkemelerinde açılır.
Soyadının değiştirilmesi için mahkeme 'haklı bir sebebin varlığı' kriterini aramaktadır. Sizin olayınıza benzer bir olayda Yargıtay 3.
Hukuk Dairesi 02.03.1989 tarihli 1989/1012E. Nolu kararında, babasının soyadını taşımak istemeyen davacının hiç tanımadığı, görmediği, baba diye bilmediği ve olanak bulunduğu halde kendisi ile ilgilenmediği, görmek istemediği ve kendisini sevmediği, umursamadığı kanaatini taşıdığı kişi ile kendisini duygusal açıdan baba-oğul ilişkisi içinde görmemesi nedeniyle, onun soyadını taşımakta sıkıntı çekmesinin, makul ve hayatın olağan akışı içerisinde anlayışla karşılanabilecek nedenler olduğunu belirterek, bu hususun haklı sebep olarak kabul edilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.

​GERÇEK AİLEMİ NASIL ÖĞRENEBİLİRİM?
2000 yılının ilk günlerinde dünyaya geldim. Uzun süre anne ve baba bildiğim kişilerin evlatlığı olduğumu öğrendim. Bir anlaşma yoluyla evlatlık verildiğim kesinleşti. Bana yıllardır bakan kişiler, tüm ısrarıma rağmen gerçek anne ve babamı söylemek istemiyor. Babam, "Eğer söylersem, senin hayatın daha da kötü olur. Büyük hayal kırıklığı yaşarsın" dedi. Bu beni daha da meraklandırdı. Dava açarsam, evlatlık olduğum kişiler gerçek anne ve babamı söylemek zorunda kalır mı?
TÜRK Medeni Kanunu'nun 314. Maddesi gereğince, evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz. Fakat siz nüfus müdürlüğüne yazılı bir dilekçe ile başvurarak bu kaydın size açıklanmasını sağlayabilirsiniz.

HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL