Bir fincan kahvenin karaciğerde hatırı var

Fazla kilo ve yanlış beslenme gibi nedenler karaciğeri yağlandırıyor. Sonu, siroz ve kansere kadar giden yağlanmaya karşı uzmanlar günde bir fincan şekersiz kahve içilmesini öneriyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Nisan 2017 Güncelleme 22 Nisan 2017, 00:00
Bir fincan kahvenin karaciğerde hatırı var

İÇİNDEKİLER

Kış aylarından yorgun çıkan karaciğeri yenilemenin tam zamanı! Zira karaciğer, biraz özen gösterilince kendini süratle yenileme özelliğine sahip bir organ. Sağlıksız beslenmeden hareketsizliğe, şok diyetlerden alkole dek günlük yaşamdaki bazı yanlış alışkanlıklar karaciğerde yağlanmaya neden oluyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nurdan Tözün, ülkemizde her 4 yetişkinden birinde görülen karaciğer yağlanmasının, siroz ve karaciğer kanseri gibi çok tehlikeli hastalıklara neden olduğunu vurguluyor. Karaciğer yağlanmasına karşı etkin tedavi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Tözün, "Mevcut kiloda yüzde 3 bir azalma bile karaciğer yağlanmasının yüzde 35 ila yüzde 100 arası gerilemesini sağlıyor. Çalışmalar günde en az 1 fincan şekersiz kahvenin de faydalı olduğunu gösteriyor" diyor. Prof. Dr. Nurdan Tözün, karaciğeri koruyan etkili önlemleri şöyle anlatıyor...

​ŞEKERLİ GIDALARA DİKKAT!
Gofret-bisküviden krema ve mayoneze, baklava ve tatlılardan meşrubatlara kadar pek çok ürünün içerisinde glikoz, fruktoz veya mısır şurubu gibi tatlandırıcılar bulunuyor. Bu tatlandırıcıları içeren besinler şişmanlığı tetikliyor, insülin direnci yaratıyor, yağlanmayı kötüleştiriyor. Hem ambalajlı ve katkı maddeli hazır gıdalardan hem de beyaz undan yapılmış yiyeceklerden kaçının. Basit karbonhidratlar yerine (beyaz/esmer ekmek, pirinç, patates, un/mısır, pizza/makarna, cips, mısır gevreği, fruktoz içeren meyve suları, gazlı içecekler) kompleks karbonhidratları (tam buğday, tahıl, baklagiller, taze meyve, yeşil sebze) tercih edin.

DİYABETLE KOL KOLA...
Karaciğer yağlanması 'metabolik sendrom' denilen hastalığın bir parçası. Eğer ailede diyabet, obezite ve bağışıklık sistemini ilgilendiren hastalıklar, hipertansiyon varsa mutlaka bu hastalıkların kontrolünü sağlamak gerekiyor. Çünkü diyabetle, karaciğer yağlanması kol kola gidiyor. Hele şişmanlık da varsa bu durum daha da artıyor. Bilimsel araştırmalar, karaciğer yağlanması ile kalp hastalıkları riskinin arttığını gösteriyor. Ayrıca diyabet ve karaciğer yağlanması olanlarda siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski de artıyor.

ŞOK DİYETLER ÖLDÜRÜR
Karaciğer yağlanmasına karşı fazla kilolardan kurtulmak şart. Ancak kesinlikle şok diyetlerden uzak durun. Şok diyetler karaciğer, kalp ve böbreklere zarar verirken ölüme bile yol açabiliyor. Üstelik hızlı, ani kilo kaybı sanılanın aksine yağlardan kurtarmıyor, aksine karaciğere yağ asidi akımını artırarak kendi başına yağlanmaya yol açabiliyor.

MUTLAKA HAREKET EDİN
Özellikle gün boyu oturarak çalışıyorsanız daha fazla risk altındasınız. Gün içerisinde mutlaka hareket edin. Her gün en az 45 dakika düzenli ve tempolu yürüyüşe özen gösterin. Düzenli, tempolu yürüyüş yağlanmanın gerilemesine yardımcı oluyor. Karaciğer yağlanmasında önemli bir mekanizma olan insülin direncinin azalmasını sağlıyor. Bu da uzun vadede kalp-damar hastalıklarından da koruyor.

ALKOLDEN UZAK DURUN
Karaciğere en çok zarar veren temel etkenlerden biri alkol. 10 yıldan fazla ve karışık alkol türlerini kullananlarda karaciğer yağlanması ciddi boyutlara ulaşıyor. Vücutta biriken toksinler siroz oluşmasını kolaylaştırıyor; karaciğer yetmezliği gibi ölümcül sonuçlar doğurabilecek hastalıklara neden olabiliyor

MEVSİM SEBZELERİ TÜKETİN
Doğru beslenmeyle karaciğer yağlanmasını geriye çevirmek mümkün. Kırmızı etten fakir, balık, sebze-meyveden zengin, tahıl ve süt ürünlerini içeren ve faydası tescillenmiş Akdeniz diyetini uygulayın. Hayvansal yağlardan, işlenmiş et ürünlerinden, aşırı karbonhidrattan kaçının. Meyveleri aşırıya kaçmadan posası ile tüketin. Lifli gıdalar faydalı. Tavuğun derisini yemeyin. Krema, mayonez gibi ürünlerden, hamur işlerinden, unlu ve şerbetli tatlılardan, abur-cuburdan uzak durun.

DÜZENLİ OLARAK İÇMEK GEREK
Yapılan çalışmalar kahvenin; içerdiği kafeol, kafestol, karweol, polifenol ve melanoid gibi maddeler sayesinde karaciğerde yağlanma ve alkole bağlı karaciğer hasarına iyi geldiğini, sirozu, karaciğer kanserini önlediğini ortaya koyuyor. Biz de bu konuyla ilgili 1 yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz klinik çalışmada gördük ki; 5 yıldan fazla düzenli olarak şekersiz kahve içen ve yağlı karaciğeri olan kişilerde, içmeyenlere göre hem karaciğer enzimleri daha düşük oluyor hem de yağlanmayla ilişkili bağ dokusu oluşumu daha az görülüyor."