Mercimek-elma insülinden korkma

Pankreastan salgılanan bir hormon olan insülinin hücrelerde işini yapamaması durumuna ‘insülin direnci’ deniliyor. Bu direnç kontrol edilmezse başta şeker olmak üzere birçok ciddi hastalığa davetiye çıkartıyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 28 Ocak 2017 Güncelleme 28 Ocak 2017, 00:00
Mercimek-elma insülinden korkma

İÇİNDEKİLER

Birçok kişinin "Yemekten sonra elim ayağım titriyor", "Tatlı yiyince rahatlıyorum", "Ne yapsam, kilo veremiyorum" gibi ifadelerle anlatmaya çalıştığı durumlar insülin direncini işaret ediyor. İnsülin direncinin diyabete giden yolu kısaltması ve hastalıklara davetiye çıkarması nedeniyle vakit kaybedilmeden kontrol altına alınması gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, insülin direnci ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri veriyor...

SÜREKLİ ACIKMA
Pankreastan salgılanan insülin, açlık hissi uyandıran; şeker ve yağın vücutta depolanmasını sağlayan hormondur. Glikozu kullanan ya da depolayan başlıca dokular karaciğer, kas ve yağ dokusudur; dolayısıyla insülinin hedefi de buralardaki hücrelerdir. İnsülin kanda normal sınırlar içinde olmasına rağmen; hedefi olan doku ve hücrelerde işini yapamıyorsa, insülin direnci var demektir. İnsülin direnci olanlarda şekerin dokulara alınıp kullanılması, yakılması ve depolanması zordur. Bu durum daha çok insülin ihtiyacı doğurur ve pankreas normalin 2-3 katı insülin salgılamak zorunda kalır. Aşırı insülin acıkmaya, daha çok yemeye ve atıştırmaya neden olarak kilo aldırır.

DİYABETE DAVET
Kanda dolaşan aşırı insülin; obezite, hipertansiyon ve damar sertleşmesine uygun ortam hazırlar. Ortaya çıkan kısır döngü, kısırlıktan tüylenmeye kadar çok geniş bir yelpazede bulgu veren polikistik over sendromu yaşanmasına da yol açabilir. İnsülin direnci olan polikistik over sendromlu kadınlarda bozulmuş glikoz toleransı yani halk arasındaki adıyla gizli şeker yüzde 35'e; TİP 2 diyabet sıklığı ise yüzde 10'a kadar artmaktadır.

BESLENME ÖNEMLİ
İnsülin direnci olanların birçoğu fazla kiloludur. Bu kişiler mutlaka uzman kontrolünde kilo vermelidir. Kilonun yüzde 10'unun verilmesi bile büyük avantaj sağlar. Düzenli ve günlük egzersizin yanında; sebzemeyve, tam tahıllar, fasulye, nohut, mercimek, börülce gibi kuru baklagiller, düşük yağlı sütler ve süt ürünlerini kapsayacak şekilde dengeli beslenme göz ardı edilmemelidir. Kısa süreli şok diyetler; sadece protein içeren diyetler ya da tek tip beslenme sağlıklı değildir. Metabolizmayı uyarmak için ara öğünler ihmal edilmemelidir.

DOĞRU GIDALARI TERCİH EDİN
İnsülin direnci olanların; kan şekerini yükseltmeyen, posa ve diğer besin öğeleri yönünden de zengin gıdaları tercih etmesi gerekiyor. Patates, havuç, mısır haricinde tüm sebzeler ile birlikte yenilmesi gereken gıdalar şöyle.
● Barbunya, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi baklagiller
● Kepek ihtiva eden esmer ekmekler
● Elma ve portakal diyet menüsünde yer almalıdır.

ZORLU BELİRTİLER
Hiçbir belirti vermeden de ilerleyebilen insülin direnci ilerleyen aşamalarda kendini şöyle gösteriyor:
Ciltte lekeler, koyulaşma ve yumuşaklık
● Nedeni açıklanamayan kilo artışı ve kilo vermede zorlanma
Adet düzensizliği ve aşırı tüylenme
● Karaciğer yağlanması
Açlık atakları, çabuk acıkma, geç doyma
● Tatlı yeme isteği
Konsantrasyon eksikliği
● Yüksek tansiyon
Bel çevresinin giderek genişlemesi

NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?
İnsülin direnci açken yapılan kan şekeri ve insülin testi ile teşhis ediliyor. Gerekli durumlarda şeker yükleme testine başvuruluyor. İnsülin direnci teşhisinde kullanılan HOMA değeri; kan şekeri ve insülin değerlerinden hesaplanan matematiksel bir formülün sonucudur. Ayrıca kan yağları, karaciğer enzimleri de teşhise yardımcı oluyor.

BUNLARDAN UZAK DURUN
✖ Sukroz yani çay şekeri
✖ Reçel, marmelat, pekmez, bal, tatlılar
✖ Kurabiye, kek, pasta, bisküvi, çikolata, gofret
✖ Beyaz ekmek, mısır ve mısır ekmeği, mısır gevreği
✖ Pirinç, şehriye, erişte, makarna
✖ Muz, incir, üzüm, kavun, karpuz
✖ Kayısı hariç kuru meyveler
✖ Hazır meyve suları ve asitli meşrubatlar