Kadınların derdi böbrek yetmezliği

Kronik böbrek yetmezliği herkesi tehdit ederken; en çok 40 yaş üzeri kadınları yakalıyor. Korunmak için tuz ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak gerekiyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Kasım 2016 Güncelleme 09 Kasım 2016, 00:00
Kadınların derdi böbrek yetmezliği

İÇİNDEKİLER

Son yıllarda böbrek hastalıklarındaki tırmanış endişe yaratıyor. Çocukluk çağından itibaren gerekli önlemlerin alınması böbrek yetmezliğinden koruyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Böbrek Nakli Medikal Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, böbrek sağlığının korunması için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor...

HAYATİ ORGAN
Böbrek, vücuttaki zehirli maddeleri temizleyen, kemiklerin oluşumunda önemli rol oynayan, D vitamini aktivasyonunu sağlayan ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini sağlayan eritropoetin hormonunu üreten önemli bir organdır. Böbrek fonksiyonlarının belirli bir limitin altına inmesi, kronik böbrek yetmezliğini işaret etmektedir. Süzme değeri 20'nin altına inerse son dönem böbrek yetmezliği gelişir. Önemli olan böbrek yetmezliği gelişmeden müdahale etmektir. 3 ayı aşan bir böbrek yetmezliği süreci varsa bu kronik böbrek yetmezliği anlamına gelmektedir. Böbrek yetmezliği, her yaşta ve cinsiyette oluşabildiği bilinse de, özellikle ileri yaşlarda ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Araştırmalar 40'lı yaşlar sonrası daha çok ortaya çıktığını göstermektedir.

KANDAN TEŞHİS
Böbrek yetmezliği erken evrelerde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Bunun için hastalığı saptamanın en etkin yolu, kan ve idrar tahlillerinin belirli aralıklarla yapılmasıdır. Erken teşhis ile böbrek yetmezliğini yavaşlatmak ve tedavi etmek mümkündür. Diyabet, yüksek tansiyon, fazla kilo ve anne-baba ya da yakın akrabalarda böbrek yetmezliği hikayesi gibi bu risk faktörlerinden biri veya bir kaçı varsa böbrek fonksiyonlarının 6-12 ayda bir kontrolü gereklidir.

BUNLARA DİKKAT!
1- Kan şekeri belirli aralıklarla kontrol edilmeli: Diyabet, yani şeker hastalığı olan kişilerin neredeyse yarısından çoğunda zamanla böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Bunun için kan şekerinin belirli aralıklarla kontrol edilmesi gerekiyor.

2- Kan basıncınızı takip edin: Normal kan basıncı 120-80 ve altındadır. 139/89 arası kan basıncı değeri ise yüksek tansiyon öncüsü değerler olarak kabul edilip; düzenli yürüyüş, tuzsuz diyet gibi yaşam tarzındaki değişiklikler ile kontrol altında tutulmalıdır. Eğer kan basıncı 140/90'ın üzerinde ise düzenli ilaç kullanımı ve kan basıncı kontrolü gereklidir

3-Sağlıklı beslenin ve tuz alımını sınırlayın: Tuz tüketimi günde en fazla bir çay kaşığı olacak şekilde kısıtlanmalıdır. İşlenmiş gıdalar ve fast-food tarzı beslenme yerine böbreklerinizi koruyacak taze sebze-meyve ve ev yemekleri tüketmeye çalışın.

4 -Yeterli su içerek böbreklerinizi koruyun: Günde 1.5-2 litre su içmek böbrek sağlığı için önemlidir. Bu sıvı miktarı egzersiz, ateşli hastalıklar, hamilelik veya emzirme dönemlerinde daha da artırılmalıdır.

5- Sigarayı bırakın ve içilen ortamlardan uzak durun: Vücutta neredeyse tüm organları etkileyen sigara, böbreklere gelen kan akımını yavaşlatır.

6 -Gereksiz yere ağrı kesici ve antibiyotik kullanmayın: Bilinçsizce alınan ağrı kesici ve antibiyotikler böbrek yetmezliğine yol açtığından doktor kontrolü dışında bu tarz ilaçları kullanmayın.

7-Taş ve idrar yolu enfeksiyonlarının nedenini öğrenin: Düşürülen taşların analizi mutlaka sağlanmalıdır. Yine idrar yolu enfeksiyonlarının da nedeni belirlenmelidir.

KALBİ DE ETKİLİYOR
Kronik böbrek yetmezliği; kansızlık, kemik erimesi ve kalp hastalıklarına yol açıyor. Tedavi edilmediği takdirde hayati risk yaratıyor. Bu yüzden ciddiye alınması gerekiyor.

SİNSİCE İLERLİYOR
Böbrek hastalıkları kolay belirti vermiyor. Hastalık vücutta ödem, idrarda azalma ve koyulaşma, ani tansiyon yüksekliğine yol açıyor. İnsüline bağlı şeker hastalığı da böbrekleri vuruyor.

KORUYUCU GIDALAR
Bolca içilen su böbreklerin çalışmasına katkı sağlıyor. Su aynı zamanda vücudu zararlı maddelerden de koruyor. Uzmanlar, böbreklere yararlı besinleri şöyle sıralıyor: Yoğurt, maydanoz, kabak çekirdeği, zerdeçal, çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, zencefil, ısırgan otu, pirinç, adaçayı, kırkkilit otu, ayrık otu.