Sebze suyu zatürrenin sonu

Grip salgınıyla birlikte şu dönem sıkça gündeme gelen zatürre can alıyor. Uzmanlar, 'Beslenmenize dikkat ederek korunabilirsiniz' uyarısı yapıyor...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 21 Ocak 2016 Güncelleme 21 Ocak 2016, 00:08
Sebze suyu zatürrenin sonu

İÇİNDEKİLER

ANİ yükselen ateş, öksürük, nefes darlığı, baş ağrısı gibi şikayetlerle kendini gösteren zatürre, gelişmiş tedavi yöntemlerine rağmen hayatı tehdit ediyor. Akciğer dokusu iltihabı olan zatürre, bakteri, virüs ve mantarlar gibi çeşitli mikroplara bağlı olarak ortaya çıkıyor. Hem grip virüsüne bağlı olarak hem de gribe eklenen bakterilerle gelişen hastalık, ağır sonuçlara yol açıyor. Küçük-büyük her yaşta herkeste ortaya çıkabilen zatürrenin özellikle son dönemde domuz gribiyle birlikte anıldığına dikkat çeken uzmanlar, antibiyotik tedavisiyle hastaların sağlığına kavuştuğunu belirtiyor. Ancak koruma amaçlı yenilecek bazı gıdalar ile hastalık sırasında tüketilecek gıdaların fayra sağladığı belirtiliyor. İşte uzmanların tavsiye ettiği gıdalardan bazıları...

CİĞERİNİZE KUVVET!
Karnabahar:
Çabuk emilimi sağlayacak ve enfeksiyonlarla kolayca mücadele edecek besinler arasında patates, patlıcan, bezelye, karnabahar, ıspanak, enginar ve pancar geliyor. Bu besinler zatürre olan kişiye iyi geliyor.

Soğan-sarımsak: 4-6 diş sarımsak ile yarım soğan ince ve küçük doğranır. Buna 250 gr su ve 2 çay kaşığı bal ilave edilir. İlk yemek yenmeden 30 dakika önce bu karışım blenderda iyice karıştırılıp içilir. Bu karışım bronş yollarının açılmasına yardımcı olur.

Kızılcık suyu: Kahvaltıda 330 gr civarında kızılcık ve elma suyu içmek antioksidan etkisi yapacaktır. Bu da bağışıklığı güçlendirir.

Sebze suyu: Öğle yemeğinde potasyum içeren sebze suyu içmek fayda sağlar. 2 büyük havuç, 2 kereviz sapı, 4 diş sarımsak, 2 turp ve birkaç maydanozdan sebze suyu yapılır ve içilir. Potasyum akciğerlerdeki hasarı onarır. Fakat kalp hastası olanlar bu karışımı içmemelidir. Çünkü fazlası tehlikeli olabilir.

Havuç suyu: Akşam yemeğinde 330 gr civarında havuç suyu içilir. Buna bir yemek kaşığı kırımızı biber eklenir. Havuç akciğerlerin iyileşmesine yardım eder. Kırmızıbiber ise havuç suyunun etkisini artırır. Ayrıca akciğerlerin onarımını hızlandırır.

BU BELİRTİLERİ CİDDİYE ALIN
* İştah azalması.
* Sarı veya yeşil balgam çıkartmak.
* Göğüs, boğaz, kemik ağrısı.
* Kuru ve hırıltılı öksürük.
* Soluk alındığı zaman sırta çivi batırılıyormuşçasına duyulan ağrı.
* Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, bayılacak gibi olma.
* Şiddetli bir titremenin ardından ateş yükselmesi.
* Şuur kaybı, dalgınlık, algılama bozuklukları.
* Yorgunluk, halsizlik.
* Önde meme bölgesi ve arkada ise kürek kemiğinin ucunda duyulan ağrı.
* Solunum hareketleri ve öksürüğe bağlı olarak şiddetlenen göğüs ağrısı.
* Dudaklarda oluşan uçuklar.
* Aşırı susama, hızlı solunum.
* Yüzde şişme.
* Dudaklarda mavileşme
* Miktarı azalmış ve bekletildiğinde açık renk tortu bırakan idrar.

NASIL TEŞHİS KONULUYOR?
Zatürre şikayetleri öncesinde üst solunum yolu enfeksiyonları da görülebilir. Doktorun akciğeri dinlerken duyduğu tipik seslerin varlığı ile teşhis konulur. Bunun yanında, akciğer grafisi ve vücutta enfeksiyonu gösteren kan tetkik sonuçları da kesin tanının konulmasında etkilidir. Ayrıca bazı durumlarda balgam ve idrar tetkiki ile tomografi gibi ek tanısal yöntemler ve bronkoskopi de uygulanır.

BUNLARA DİKKAT!
1. Her gün C vitamini alınmalıdır.
2. Günde 8-10 bardak su içilmelidir.
3. Gerekirse bitkisel oksijen spreyi kullanılmalıdır. Oksijen spreyi gözeneklerden içeri girerek ağrıyı hafifletir.
4. Zatürreyi iyileştirmek için antibiyotikler en iyi yoldur. Antibiyotik kullanımı veya tedavinin kesilmesi tamamen hekimin tavsiyesiyle olmalıdır.
Ayrıca bitkisel çözümleri kullanmak için hekime danışmakta fayda vardır.
4. Sigara içmekten kaçınmalıdır. Çünkü sigara vücuttaki oksijeni azaltır.
5. Soğuk havalarda dışarı çıkılacaksa ağız ve burun bir atkı, eşarp v.b. gibi bir şeyle kapatılmalıdır.
6. Bol uyumak gerekir. Yorucu aktivitelerden uzak durulmalıdır.
7. Kafeinli içecekler ve yiyecekler tüketilmemelidir.
8. Zatürre belirtileri olanlar bitkisel çözümlerden önce mutlaka hekime görünerek tıbbi tedavilerini yaptırmalıdır.