DAR PANTOLON GİYMEYİN
Selülit nadiren erkeklerde de oluşuyor, ancak kadınlarda daha büyük sorun olması, östrojen hormon düzeyinin onlarda daha fazla olmasıyla ilgili. Selülitin tek nedeni östrojen değil; başka tetikleyiciler de var. Sigara damarların en büyük düşmanı. Güçlü bir damar daraltıcı özelliğe sahip olan sigara, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülite neden oluyor. Hareketsiz yaşam biçimi, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturmak, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek de dolaşım ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını engelleyerek selülite yol açabiliyor. Selüliti önlemek için ilk alınacak önlem, sigarayı bırakmak. Düzenli spor yapmak selüliti önlemek için de çok önemli. Ama en önemlisi doğru ve dengeli beslenmek gerekiyor.
BOL BOL MEYVE YİYİN
Selülitlere karşı beslenme alışkanlığını değiştirip, bilinçli beslenmeye geçmek önemli. Hayvansal yağlar, fazla şeker ve tuz da oldukça zararlı. A ve C vitamini alımını artırmanın selüliti azalttığı düşünülüyor. Bu nedenle, mutlaka günlük meyve tüketimine özen göstermek gerekiyor. Bol lifli gıdalar ve çinko alımı da selüliti engelliyor.
FAST FOOD YASAK
Beslenme ne kadar tek yönlü olursa, selülit de o kadar çabuk oluşuyor. Özellikle fast food ve hazır yemekler dokuları kötü yönde etkiliyor. Selülit önlemekte bol su içmek de önemli. Su, idrarı artırarak vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlıyor.
MASAJLA TEDAVİSİ MÜMKÜN
Selülitle baş etme beslenme ve yaşam biçiminin sağlıklı bir şekle dönüştürülmesi yanında selüliti azaltma tedavileriyle de desteklenirse, işte o zaman kısa zamanda sonuç alınması sağlanmaktadır. Selülitle savaşmak için günümüzde tıp doktorları, uzay bilimciler ve kozmetologların işbirliği ile geliştirilen, "Vacustyler", "SPM Vacupress", "Slide Styler" vb.. uygulamalar bulunmaktadır. Bu uygulamaların yanında selülit tedavisinde masajın da ayrı bir önemi bulunmaktadır.
SELULiTLE SAVAŞ REHBERi
Beslenmeye ve yaşam biçimine yönelik alınacak önlemler Günde en 2,5-3 litre su içilmeli. Günde 30-60 dakika egzersiz yapın,hayatınıza hareket katın Rafine şekerlerden uzak durulmalı ve günlük tuz tüketimi azaltılmalı. Yemeklerde kullanılan yağ miktarı azaltılmalı. Alkol, sigara, koyu çay-kahve ve gazlı içeçek tüketimi minimuma indirilmeli. Yemekleri pişirirken kızartma yerine haşlama ya da buğulama yöntemi tercih edilmeli. Mümkün olduğunca mevsiminde ürünler tüketmeye özen göstermeli, dondurulmuş ve konserve ürünlerden kaçınılmalı. Metabolizmanın düzenli çalışması için öğün atlamamaya özen gösterilmeli. Çok sık kilo alıp vermekten kaçınılmalı. Günlük alınan posa miktarı artırılmalı, posanın en iyi kaynakları sebze, meyve ve kurubaklagiller mutlaka beslenme sisteminin içerisinde yer almalı. Stresten uzak durmaya çalışın.
YARIN: Bağışıklık sistemi
TAYLAN KÜMELİ