Koruyucu etki!

Ağızdan ya da sürülerek tüketilen üzüm çekirdeği özütü, hem DNA hasarlarına hem de yangıya engel oluyor. Bu bulgular üzüm çekirdeğinin kanserden koruduğunu gösteriyor

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Temmuz 2011 Güncelleme 14 Temmuz 2011, 00:00
Koruyucu etki!

İÇİNDEKİLER

Klinik, laboratuar ve epidemiyolojik çalışmalar gösteriyor ki güneşten gelen UV ışınlar erken yaşlanmadan kansere kadar uzanan geniş bir yelpazede bir dizi istenmeyen etki oluşturuyor cildimizde.
Güneş ışınları bu etkilere birkaç yolla birden sebep oluyor. Bunlar arasında en tehlikeli olanı elbette DNA hasarı, diğer etki kronik yangı ki bu da uzun vadede neredeyse DNA hasarı kadar önemli. Her iki etkinin ortak başlangıç noktası ise 'oksidatif hasar' yani güneş ışınlarının oksitleyici etkisi. Eğer biz bu oksitlenmeyi en baştan tam olarak önleyebilirsek DNA hasarlanmalarını da kronik yangıyı da önlemiş oluyoruz. Bu tamamen mümkün olmasa da kuvvetli antioksidanlar bunu bir miktar başarabiliyor. İşte o yüzden güneşlenirken antioksidan takviyesi almak çok önemli. Yapılan bilimsel araştırmalar, bazı bitkisel kaynaklı polifenollerin bunu çok iyi yaptığını gösteriyor ki üzüm çekirdeğinde ve kabuğunda bulunan bazı fitokimyasallar bunların başında geliyor. Bu yıl, Nisan ayında 'Journal of Medicinal Food' (İlaç Gıdalar) adlı bilimsel dergide yayınlanan bir bilimsel çalışmada kırmızı üzüm çekirdeği ekstresinin deney hayvanlarının cildinde, UV ile oluşturulan oksidatif strese karşı koruyucu etki gösterdiği ortaya konuldu. Bu çalışmada deney hayvanları beş gruba bölünmüş ve düzenli aralıklarla ışınlanmış, bir de kontrol grubu var. İçerisinde temel yeşil çay polifenolü olan EGCG'nin ve kırmızı üzüm çekirdek ekstraktının bulunduğu solüsyonun sürülerek ışınlama öncesi uygulandığı deney hayvanlarında 'oksitleme' etkisinin çok daha düşük olduğu gösterilmiş.

BULGULAR OLUMLU
Üzüm çekirdeği ekstresinin güneş ışınlarının zararlı etkisine karşı koruyucu gücü hakkında yapılmış bir bilimsel çalışma daha var. Ancak bu çalışmada üzüm çekirdeği ekstraktı ağız yoluyla verilmiş. ABD'de Alabama Üniversitesi Dermatoloji Bölümü'nde yapılan ve 2010 yılı Haziran ayında 'Pharmaceutical Research' (Farmasötik Araştırmalar) adlı bilimsel dergide yayınlanan bu çalışmada, üzüm çekirdeği içerisindeki 'proantosiyanidin'lerin UV ışınla oluşturulan deri tümörü gelişimine karşı olan koruyucu etkileri incelenmiş. 6-7 haftalık deney fareleri, 24 hafta boyunca haftada 3 kere UVB radyasyona maruz bırakılmış. Fareler, standart diyet ile beslenmişler ancak bir grubun diyetine üzüm çekirdeği özütü eklenmiş. Sonuçlar oldukça yüz güldürücü; üzüm çekirdeği özütü verilen grupta, hem oksitlenmeyle hem de 'yangı' ile ilgili bulguların çok daha az olduğu ortaya konmuş ve bu bulguların deri kanserlerine karşı koruyucu olduğu vurgulanmış.

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNİ ÇİĞNEYEREK TÜKETİN
Ülkemizde şu mevsimde bolca bulunan bu doğa mucizesinden elinizden geldiğince istifade edin ve çekirdeğiyle birlikte, çekirdeğini iyice çiğneyerek tüketin diyorum ısrarla. Eskiden çekirdek üzüm daha makbulmüş ancak bu bilimsel veriler tam tersini söylüyor. Eğer üzümün çekirdeklerini çiğneyemiyorsanız, katı meyve sıkacağına yıkadığınız üzüm tanelerini atın. Damak zevkinize göre, birkaç dilim elma veya şeftali de ekleyebilirsiniz. Doğaya güvenin, sağlıkla ve güzellikle kalın…