Şeftali, güzelliğiniz için 'en sevdiğiniz allık rengi' olmaktan çok daha öte aslında. Hem içten hem dıştan güzellik kaynağı, tam anlamıyla bir 'cevher'.
İşte yalnızca 100 gramının içeriği:
880 I.U. vitamin A,
0.2 mg tiamin,
0.5 mg riboflavin,
9 mg niasin,
8 mg vitamin C,
8 mg kalsiyum,
6 mg demir,
22 mg fosfor,
310 mg potasyum,
5 gr protein.
Bu meyve bu vitamin ve minerallerin yanı sıra çok zengin bir bitkisel lif kaynağı ve bu içerik sizi kabızlığa karşı koruyacak en önemli silahlardan. Kabızlık, yalnızca sağlığınıza değil, güzelliğinize de sekte vuracak bir durum. Çünkü kabız olduğunuzda vücut çeşitli sindirim artıklarını, atması gereken hızda atamaz ve vücutta bu maddelerin birikmesi size sivilce ve ödem olarak dönebilir. Vücutta asit-baz dengesinin korunmasına yardımcı olur ki bu denge, çok hassas ayarlarla korunan, bedenin en hayati dengelerindendir. Şeftaliyi, yemeğin hemen üzerine değil de, özellikle sabah kahvaltısı ile öğlen yemeği arasındaki ara öğününüz olarak öneriyorum. Bu ara öğünde şeftali tüketmek, sabah kahvaltısında tükettiğiniz protein içerikli gıdaların azot artıklarını atmanızı sağlayarak bedeninizi öğle yemeğinde alacağınız proteine hazırlar. Şeftalinin antioksidan gücü pek çok meyveden daha kuvvetlidir. Bu özelliği onu, anti-aging yani yaşlanma karşıtı bir meyve yapar. Antioksidanlar, hem iç organlarımızı hem de cildimizi, erken yaşlanmaya da kronik dejeneratif hastalıklara karşı da korurlar. İçerdiği lutein ve zeaksantin sayesinde göz sağlığınızın da kurtarıcısı olan bu meyveyi hem sağlığınız hem de güzelliğiniz için bolca tüketin mevsimindeyken diyorum.
