Kuru tehlike!

Türkiye, kış ortasında kurudu. Vatandaş yağmur duasına çıkarkan, gözler tarihe çevrildi. Osmanlı'da önemli toplumsal olayların çıkış nedeni kıtlık ve kuraklıktı...

takvim.com.tr
takvim.com.tr GAZETE
Kuru tehlike!
Kuraklık denilince aklımıza kurumuş dere yatakları ve çatlamış topraklar gelir. Bu manzara, yağış eksikliğinin topraktaki görüntüsüdür. Kuraklığın bir adım sonrası ise "kıtlık" diye tanımladığımız yiyecek maddelerinin azalmasıdır. Kıtlığın tek sebebi kuraklık değildir kuşkusuz. Çekirge istilası, nakliyede sorunlar ve ekonomik sorunların doğurduğu pahalılık da önemlidir. Ama yine de özellikle tarımsal ürün yetiştiren ülkelerde kuraklık deyince ilk akla gelen pahalılıktan, kıtlığa doğru giden süreçte zirai mahsul üretimindeki düşüş akla gelir.

ÖRNEK: CELALİ İSYANLARI
Kuraklık ve kıtlık olaylarında toplumsal çalkantılar yaşanır. Bu çalkantılar, kuraklığın ve kıtlığın süresine ve şiddetine bağlı olarak az ya da çok olabilir. Örneğin, Osmanlı döneminde adına kısaca "Celali İsyanları" denen ve uzun süren toplumsal olayların bir nedeni de öncesinde yaşanan kuraklık ve kıtlık olaylarıdır. Bizim okullarda genellikle siyasi tarih okutulduğundan, olayların neden ve sonuçları da siyasi olarak anlatılır. Oysa uzun vadeli analizle baktığımızda, o siyasi olayları hazırlayan etkenler ekonomik olaylar ve alt yapıdır.

SEFERİ ERTELETTİ
Osmanlı'nın, Portekiz'le Hint Okyanusu'nda olan savaşında dahi kuraklık etkili olmuştur. 1539'daki kuraklığın ve dolayısıyla kıtlığın Osmanlı'yı vurması sonucu Hint Okyanusu'na yapılması planlanan seferin ertelenmesi bir başka örnektir. Keza 19. Yüzyıl'ın bazı dönemlerinde Anadolu'da yaşanan kuraklık ve kıtlık olayları sonucu, bu zorluğun yaşanmadığı Kıbrıs'a göç olayı, hem ekonomik hem de adanın Türkleştirilmesi açısından siyasi bir olaydır.

OSMANLI'YI SARSTI
Osmanlı'da iktidar ve taht mücadelelerinin asıl alanı İstanbul olduğu için İstanbul'da toplumsal bir huzursuzluk çıkmaması çok önemli olmuştur. Başkent İstanbul, 20. Yüzyıl'ın ortalarına kadar hep ürettiğinden çok daha fazlasını tüketen, üretici sayısının çok az olduğu ama buna karşılık da siyasetin karar vericisi olduğu için İstanbul'daki kıtlık ve darlık doğrudan koca bir devleti ilgilendirmiştir. Kapitülasyonlar dediğimiz yabancı ülke devletlerine verilen ticaret imtiyazlarının bir nedeni de İstanbul'un beslenme sorunudur. Mesela, Eskişehir yerine Romanya'dan gelen unun daha ucuz olması dolayısıyla bu ticaretin aksaması gerekiyordu. Bu sorunu gören ve bilen Osmanlı, sürekli olarak göç ve iskan politikası uygulamıştır. En son olarak Balkan Savaşı sonrası Rumeli'den kaçanların, buğday ekmeleri için Ankara-İstanbul demiryolu civarına yerleştirilmesi bu yüzdendir.

TAYFUN ER