
Marmara depremi, Türkiye'nin en kara günlerinden birisi olarak tarihe yazıldı. Birçok hayat o gece son buldu, birçok gerçek yüzümüze tokat gibi vurdu! Ölümlerin çoğu çürük binalar ve yanlış yapılaşma yüzünden olduğu için suçlular bir bir hakim karşısına çıktı. Ve Türkiye'nin çok yakından tanıdığı müteaahit Veli Göçer, yıllar süren yargılamaların ardından 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
AİHM'DE HAK ARIYOR
Aradan tam 90 ay geçti. Göçer, Marmara depreminin 12'nci yıl dönümüne 4 gün kala cezasını tamamlayarak tahliye edildi. Elinde kıyafet poşetleri, kolunun altında okuduğu kitap çantasıyla Silivri Cezaevi'nden çıkan Göçer'i, kendi gibi yargılanan fakat davası zaman aşımına uğrayan oğlu Can Göçer karşıladı. Yılların hayli yıprattığı, saçlarını azalttığı Göçer, bitkin ama bir o kadar da öfkeli görünüyordu.
Ünlü müteahhit, "Cezam bitti, tahliye oldum ama adaletin peşini bırakmayacağım" dedi. Depremde binlerce binanın yıkıldığını ancak sadace tek suçlunun kendisi ilan edildiğini söyleyen Göçer, "Neden sadece ben ceza aldım. Neden günah keçisi ilan edildim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) süreç devam ediyor. Suçsuzluğum kanıtlanana kadar davanın takipçisi olacağım" dedi.
EKMEK YAPTI
Ve bu iddialı konuşmanın ardından da yıllarını geçirdiği cezaevine son kez bakarak oğluyla birlikte otomobile binip uzaklaştı. Bu arada Veli Göçer'in Silivri Cezaevi'nde fırında çalıştığı, ekmek yaptığı öğrenildi. Ünlü müteaahhitin hapiste son derece sakin olduğu, çevresinde sevildiği de belirtildi.
BİZ ASIN DEMEDİK
Çınarcık'ta Göçer'in evlerinde anne ve babasını kaybeden Mustafa ve Şerife Ergüden çifti ise yargılamanın kamu vicdanı acısından adaletli olduğuna inanmadıklarını söyledi. Kederli çift, "Davada, binaların iskanı olmadığı için kamu görevlileri yargılanmadı. Biz henüz acılarımızı unutmadan Göçer tahliye oldu. O, cezaevinde mışıl mışıl uyuduğunu söylerken kendi vicdanını kandırmaya çalışıyordu. Biz onun rahat uyuduğunu düşünmüyoruz. Biz asılsın istemedik ama 198 kişi öldü. Bu kadar canın bedeli bu mu olmalı. Gereken cezayı yatmadı" dedi.
Aliye ÇETİNKAYA
AİHM'DE HAK ARIYOR
Aradan tam 90 ay geçti. Göçer, Marmara depreminin 12'nci yıl dönümüne 4 gün kala cezasını tamamlayarak tahliye edildi. Elinde kıyafet poşetleri, kolunun altında okuduğu kitap çantasıyla Silivri Cezaevi'nden çıkan Göçer'i, kendi gibi yargılanan fakat davası zaman aşımına uğrayan oğlu Can Göçer karşıladı. Yılların hayli yıprattığı, saçlarını azalttığı Göçer, bitkin ama bir o kadar da öfkeli görünüyordu.
Ünlü müteahhit, "Cezam bitti, tahliye oldum ama adaletin peşini bırakmayacağım" dedi. Depremde binlerce binanın yıkıldığını ancak sadace tek suçlunun kendisi ilan edildiğini söyleyen Göçer, "Neden sadece ben ceza aldım. Neden günah keçisi ilan edildim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) süreç devam ediyor. Suçsuzluğum kanıtlanana kadar davanın takipçisi olacağım" dedi.
EKMEK YAPTI
Ve bu iddialı konuşmanın ardından da yıllarını geçirdiği cezaevine son kez bakarak oğluyla birlikte otomobile binip uzaklaştı. Bu arada Veli Göçer'in Silivri Cezaevi'nde fırında çalıştığı, ekmek yaptığı öğrenildi. Ünlü müteaahhitin hapiste son derece sakin olduğu, çevresinde sevildiği de belirtildi.
BİZ ASIN DEMEDİK
Çınarcık'ta Göçer'in evlerinde anne ve babasını kaybeden Mustafa ve Şerife Ergüden çifti ise yargılamanın kamu vicdanı acısından adaletli olduğuna inanmadıklarını söyledi. Kederli çift, "Davada, binaların iskanı olmadığı için kamu görevlileri yargılanmadı. Biz henüz acılarımızı unutmadan Göçer tahliye oldu. O, cezaevinde mışıl mışıl uyuduğunu söylerken kendi vicdanını kandırmaya çalışıyordu. Biz onun rahat uyuduğunu düşünmüyoruz. Biz asılsın istemedik ama 198 kişi öldü. Bu kadar canın bedeli bu mu olmalı. Gereken cezayı yatmadı" dedi.
Aliye ÇETİNKAYA