İyilik afiyette

Açlık, savaşlar, bitmeyen kavgalar... Dünya hep bu kısır döngülerin içinde dönüp dolaşıyor. Medeniyetler ilerledikçe insanların birbiriyle olan ilişkileri azalıyor ama Türk insanının iyilik sevdası bitmiyor! İşte başka ülkelerde benzerine rastlanması pek mümkün olmayan insanlık örneğini Adana'da yaşayan Şeyhmus Oğuz (45) gösteriyor. Cemal Gürsel Caddesi'nde 14 yıldır kebapçılık yapan, 7 çocuk babası Şeyhmus Usta, her Cuma günü ortalama 350-400 yoksulun karnını doyuruyor. Yemek için gelen 7'den 70'e çocuk, kadın, genç ve yaşlı insanlar, lokantanın önünde metrelerce uzunlukta kuyruk oluşturuyor. Çalışanlar tarafından üç çeşit yemeği sefer taslarında alan vatandaşlar, cadde üzerindeki işletmenin masalarında ağırlanıyor. Yer bulamayanlar ise yerde ya da kaldırımda oturarak yemek yiyor.

'AÇLIK NEDİR İYİ BİLİRİM'
Bu örnek davranışın nedeni ise Şeyhmus Usta'nın geçmişinde yatıyor! Mardin'de dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen hayırsever kebapçı, geçinmek için yapmadığı iş kalmadığını söylüyor. İstanbul Eminönü'de balıkçıların yanında su ve simit satıp yerlerde yatan, kimi zaman kar ve yağmur altında kalan, aç günler geçiren 7 çocuk babası Şeyhmus Usta, bu işi Allah rızası için yaptığını vurguluyor. Kendisinin de bugünlere gelene kadar çok garibanlık çektiğini dile getiren Şeyhmus Oğuz, "Açlık nedir iyi bilirim. Bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmaz"diyor. Hayırsever usta, "vermekle insanın fakir olmayacağını" ifade ediyor. Başka lokantacıların da haftanın diğer günlerinde bu şekilde fakirlere yemek dağıtmasını isteyen Şeyhmus Usta, "O zaman aç kalanımız olmaz. Allah, garibana yardım edene yardım ediyor" diyor.