FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin çatı iddianamesindeki bazı sanıkların "darbede aktif rol almadıkları, FETÖ ile bağlantılarının bulunmadığı" yönündeki savunmaları, Genelkurmay Karargahı'ndaki görüntülerle ve haklarında yapılan tahkikatla yalanlandı.
DARBECİ AMİRALDEN, YARALI VATANDAŞA TEKME
Kamera kayıtlarında Sürer'in iddia ettiğinin aksine darbecilerin emirlerine direnmek yerine, onlarla birlikte hareket ettiği, Karargah'a giren vatandaşlara ateş açtığı görülürken, kameranın göremediği bo¨lgede yerde yatan yaralı bir vatandaşa tekme attığı yönündeki bilgiler de iddianamede yer aldı.
Sürer'in FETO¨/PDY ile irtibatına yönelik yapılan tahkikatta da "ByLock" programı kullanıcısı olduğu tespit edildi.
Genelkurmay Başkanlığının yaptığı değerlendirmede ise Sürer'in, Mehmet Partigöç, Orhan Yıkılkan ve Ramazan Gözel ile Karargah'ı yönettiği, darbe faaliyetinin icra edildiği Akıncı Üssü ile irtibat ve koordineyi sağladığı, darbeyi gengellemek için Karargah'a gelen ve o sırada genel sekreterlik katında bulunan vatandaşlara ateş açtığı, vatandaşlardan Resul Kaptancı'nın yaralanmasına, Mesut Acu'nun da şehit olmasına neden olduğu kaydedildi.
İddianamede, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında "Kuzgun" kod adlı şahsın, "Kuzey Deniz Saha Komutanlıgˆı Kurmay Başkanı Tugˆamiral O¨mer Faruk Harmancık ve Sürer'in de bulunduğu bir evde darbe planının görüşüldüğü, akşam namazını FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün kıldırdığı, namaz sonrasında Öksüz ve Harmancık'ın darbe üzerine konuştukları, Öksüz'ün de Fetullah Gülen'i kastederek, 'Hoca Efendiye Amerika'ya go¨tu¨reyim, go¨stereyim' dediği" bilgisi de yer aldı.
ESKİ KORGENERAL İLHAN TALU
Darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı Personel Bas¸kanlığı görevinde bulunan eski korgeneral İlhan Talu da O¨zel Kuvvetler Komutanlıgˆından bir grubun Karargah'a girdiğini gördükten sonra makamına geçerek, burada Tugˆgeneral Hayrettin Kaldırımcı, Askeri Savcı Kurtulus¸ Kaya, Hakim Albay Mehmet Ogˆuz Akkus¸ ile saat 01.00'e kadar ışıkları söndürüp, kapıyı içerden kilitleyerek beklediği, misafirlerinin bu saatte çıkmasının ardından 16 Temmuz'da saat 10.00'a kadar odasından çıkmadığı yönünde ifade verdi.
Karargahın kamera görüntüleri ise eski Korgeneral Talu'nun ifadesindeki çelişkiyi ortaya koydu. İddianamede Talu'nun, darbe teşebbüsünün yaşandığı saatlerde Karargah koridorlarında elinde dosyalarla göründüğü görüntülere yer verildi.
Talu, ifadesinde, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasından çıkıp kendi makamına giderken kontrol gec¸is¸ noktasında O¨zel Kuvvetler Komutanlıgˆından bir grubu Güler'in makamına girerken go¨rdu¨gˆu¨nu¨ anlatırken, görüntülerde ise ifadelerinin aksine Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı grubun Talu'nun peşinden geldiği ve teçhizatlı bu askerleri yönlendirdiği yer alıyor.
ESKİ TUĞGENERAL MEHMET PARTİGÖÇ
Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi, eski Genelkurmay Personel plan yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç de ifadesinde FETÖ ile uzaktan yakından alakasının olmadığını, sadece o gece Karargah'ta çatışma ve kargaşayı engellemeye çalıştığını öne sürdü.
İddianamede Partigöç'ün darbe girişiminde bulunulduğu sıralarda Genelkurmay Karargahı'ndaki görüntülerine yer verildi. Görüntülerde Partigöç'ün Karargah içerisinde dolaştığı, darbeci askerler tarafından elleri arkadan bağlanarak etkisiz hale getirilen Başçavuş Mehmet Satun ile konuştuğu görülüyor.
Partigöç'ün yakalanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığında ele geçirilen sırt çantası içerisinde, küçük kağıtlara elle yazılmış iki not bulundu.
İddianameye göre imzalı bu notlardan biri, "1. Sevgili es¸ime ve kızlarıma, hayatım, u¨lkem ve milletim ic¸in mu¨cadele ile gec¸ti. 2. Geldigˆimiz as¸amada u¨lkemizin ko¨tu¨ gidis¸ine dur demek de bize du¨s¸tu¨. 3. Hakkınızı helal edin." diğeri ise "Canım es¸im, seni gerc¸ekten her s¸eyden c¸ok sevdim. Ama bu bas¸kaldırıyı yapmasaydım da beni hayatımın sonuna kadar hapse atacaklardı, beni affet." ifadelerini içeriyor.
El konulan başka bir not kağıdında ise "GnKur. Bşk.nın teklifi C.B onayı ile darbeye teşebbüsten Org. Adem Huduti'nin görevden alınması, valilik (İstanbul) helikopterlerin kalkmasına müsaade etmiyormuş/Yunanistan." ifadeleri yer aldı.
DARBECİLER TARAFINDAN DERDEST EDİLDİĞİNİ İDDİA EDEN DARBECİ: BAKİ KAVUN
Şüpheli eski Genelkurmay Harekat Plan Daire Başkanı Tümgeneral Baki Kavun da darbe teşebbüsünün yaşandığı anlarda darbecileri eylemlerinden vazgeçmeleri için ikna etmeye çalıştığını, Yunanistan'a kaçan askerlerin iadesi için Yunan askeri makamlarıyla görüşmeler yaptığını söylemiş, darbeci Özel Kuvvetler personelince elleri ve gözleri bağlanarak derdest edildiğini öne sürmüştü.
Genelkurmay Başkanlığının yaptığı tahkikatta ise eski tümgeneral Kavun'un darbeci askerlerle görüşmeler yaptığı, darbecileri engellemeye yönelik herhangi bir girişimde bulunmadığı, Karargah içerisinde rahatlıkla dolaştığı ve derdest edildiğini iddia ettiği saatlerde telefonunu kullandığı belirlenmişti.
İddianamede, Kavun'un, 15 Temmuz sabah saatlerinde kendisini vardiya listesine ekletmek istediği bilgisi de yer aldı.
ABDURRAHİM AKSOY
Kendi taburu Diyarbakır'da görevli olmasına ve izinde bulunmasına rağmen Ankara'ya gelerek Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na sivil olarak giren Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski binbaşı Abdurrahim Aksoy'un da Karargah'taki darbecilerin desteğiyle içeri girdiği, bu kişilerle ortak hareket ettiği görüntülere yansıdı.
Genelkurmay'daki tanıdıklarını ziyaret ettiği sırada olayların çıkması üzerine kendisine silah verildiğini öne süren darbeci Aksoy'un, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na giren sivillere ateş açtığı görüntüler iddianamede yer verildi.
FETO¨/PDY hakkında sadece basında çıkan haberlerden bilgi sahibi olduğunu ileri süren Aksoy'un eşinin de FETÖ operasyonları kapsamında gerçekleştirilen KPSS sorus¸turmasında şüpheli olduğu iddianamede ifade edildi.
Sanık eski binbaşı Aksoy'un, FETÖ'nün planlayıp sevk ve idare ettiği darbe teşebbüsüne silahlı olarak katıldığı görüntülerde yer aldı.
Sanık eski Binbaşı Ahmet Durmaz da Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki silah sesleri üzerine güvenli bir bölge aradığını, nizamiyedeki go¨revlilerin kendisine can gu¨venligˆi için, saat 23.00-24.00 saatleri arasında MP 5 otomatik silah verdigˆini ve sabaha kadar cam bir bo¨lmede bu silahla gu¨venligˆini sagˆladıgˆını ifade etmişti.
İddianamedeki görüntüler, Durmaz'ın bu ifadesini de yalanladı. Görüntülerde Durmaz, darbe teşebbüsü sırasında değişik saatlerde elinde silahla yer alıyor.