Milyonlarca göçmen savaştan ve kaostan kaçtı. Kimi çevre ülkeler gitti. Kimi ölümü dahi göze aldı. Avrupa hayali kuranlar yollara düştü.
Türkiye 2 milyonun üzerinde mülteciyi misafir etti. Göçmenler, gerek şehirlerde gerekse kamplarda rahat bir nefes aldı. Türk milleti kardeşleri olarak gördüğü mültecilere kucak açtı. Diğer yanda ise tam anlamıyla gerçek bir dram ortaya çıktı. Daha iyi bir yaşam hayali kuran mülteciler, Avrupa'nın gelişmiş ülkelerine gitmek için hayatlarını hiçe saydı. Binlercesi umut tacirlerinin kurbanı oldu. Ya bindikleri bot battı, ya da rüzgar ve fırtına nedeniyle Ege Denizi'nde yaşamları son buldu. Yunanistan'a oradan da diğer Avrupa Birliği ülkelerine geçmek isteyen on binlercesi her sınırda şiddete maruz kaldı. Kah askerler kah polisler tarafından itilip kakıldı. Yürekleri sızlatan tüm görüntülere rağmen Avrupalı, mültecileri dövüp durdu. Çocuklara dahi acımadı. Minik yüreklerin masumiyetini kullandı. Danimarka polisleri ile küçük ellerle kısa bir oyuna durdu. Bunu da
'mülteci dostu' olarak reklam yaptı. Ancak, gerçek ortaya çıktı. Ne mülteci alındı, ne de sevgi gösterildi. Tayzikli su tutularak sınır dışı edildi. Ağlayan gözlerden süzülen yaşları umursanmadı.
Burası AVRUPA
Canlarını kurtarmak için çeşitli Avrupa ülkelerine giden göçmenlere, kadın ve çocuk ayrımı yapılmadan şiddet uygulandı.
HER SINIRDA BİR DAYAK
Aylan Kurdi'den sonra Almanya, Avusturya ve Fransa kapılarını açmak zorunda kaldı. Ancak, toplamda 5 bin mülteci kabul edildi. Onlar dahi dayak yedikten sonra içeri alındı. "Hoş geldiniz' pankartı açan Avrupalılar bu yazılar altında mültecilere 'hayvan' muamelesi yaptı. Tüm bu yaşananlara rağmen Türkiye kardeşine kacak açmaya devam etti. Bodrum'dan Çanakkale'ye kadar sahilde bekleyenler, gerek polisten gerekse de halkın kendilerine olan iyiliklerinden dolayı yüzleri gülücükle dolup taştı.
BURASI TÜRKİYE
Silahların kör kurşunlarından kaçan mülteciler kardeş ülke Türkiye'de huzurla yaşamaya başladı.
