1989'da Özal'a, 2014'te Erdoğan'a

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Şubat 2014 Güncelleme 14 Şubat 2014, 01:51
1989’da Özal’a, 2014’te Erdoğan’a

İÇİNDEKİLER

1989, Türk siyaset tarihinde önemli bir yıldı. Nedeni, iki seçimin arka arkaya yapılmasıydı. 26 Mart'ta yerel seçim ve hemen arkasından 31 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirilecekti. Bir taraftan Süleyman Demirel bir taraftan Erdal İnönü çok sert muhalefet yaparak, Başbakan Turgut Özal'a adeta linç kampanyası yürütüyorlardı. Özal için "Yerel seçimde başarılı olamasın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olamasın" kampanyaları acımasızca sürüyordu. İç-dış ekonomikpolitik derin odaklarda, muhalefet partilerine tüm güçleriyle desteklerini yığıyorlardı. İstanbul büyük sermayesi ve Hürriyet gazetesi de Özal'ı sıkıştıracak kampanyalarda başrollerde geziyordu.
26 Mart 1989 yerel seçimlerinde Özal, zayıflatıldı. Demirel ve İnönü bayram yaparken Türkiye hassas bir konuma geldi. Geçmişte demokrasiye her müdahale girişiminde olduğu gibi HÜRRİYET başroldeydi. Rahmetli Özal, oyunlara boyun eğmedi, Çankaya'ya çıktı. Demirel-İnönü, onu boykot etti.
Büyük sermaye ve Hürriyet ellerinden geleni yaptılar.1991 seçimlerinde Türkiye'yi koalisyonlara mahkûm ettiler.
DYP-SHP koalisyonunu, derin odakların idare etmeleri kolaydı Çankaya'daki Özal'ı devre dışı bırakmak için, acımasızca zehirleme operasyonu kurgulayan odaklar ve parçalı hükümetlerin tahribatı şudur: Suikastlar, ara rejimler, banka soygunları, 28 Şubat darbesi, ekonomik krizler...
Halkımızı yaktılar, yıktılar. Türkiye fakirleşti. 1992'den 2002'ye kadar siyasi, iktisadi, sosyal büyük kayıplar yaşanıldı.

Yine aynı oyunlar

30 Mart'ta Yerel Seçim, Ağustos ayında da halkımız cumhurbaşkanını seçecek. Bugün de Başbakan Tayyip Erdoğan'a, Özal'a yapılan linç kampanyalarının benzerleri başlatıldı.
İngiliz derin devletinin resmi yayın kuruluşu BBC, bağımsız yayın yapıyor hissi yaratarak, son derece başarılı psikolojik harp teknikleriyle tanınmış bir kuruluş. 12 Şubat 2014 günlü, BBC portalına bakarsanız, göz yaşartan!
Türkiye ilgisine tanık olursunuz. "En fazla dikkati çeken haberler" sıralamasında "3'üncü havalimanı inşaatı durduruldu. 3'üncü havalimanına iptal davası. Standart and Poor's, Türkiye'nin kredi görünümünü değiştirdi. THY Mogadişu seferlerine başladı" gibi başlıklar var. Yani psikolojik harekat tam hızla sürüyor. ''Erdoğan Çankaya'ya çıkmasın, Büyük Türkiye yürüyüşü durdurulsun'' diyen, ekmek kuyruğunda bile yan yana gelemeyecek derin odaklar ittifaklar kuruyor. "Zayıflatılan Erdoğan ve içine kapanan bir Türkiye'de ne olur?" Üzerine düşünüldüğünde mesele hayli net biçimde ortaya çıkıyor: "Erken genel seçim gündeme girer. Seçimler tam bir kaosa dönüşür. Barış süreci biter.
Terör örgütleri yeniden harekete geçirilir.
Enerji-silah baronları, dişlerini Ankara'ya çevirir. Ekonomik durgunluk, sermaye akışında kesinti, büyük yatırımların çökmesi, işsizlik kendini gösterir.''

Sonuç:
Ortadoğu, 100 yıl sonra yeniden şekilleniyor, yenidünya düzeni kuruluyor. Böyle bir zamanı yakalayan, küresel oyuncu olmaya aday Türkiye'nin ve Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmeye yemin etmiş, menfaat grupları, hain çeteleri, silah ve petrol baronları yine devrede.
76 milyon insanımız kararlı.
Türkiye'nin bugünkü konjonktüründe Erdoğan'ın zayıflatılmasına, tek parti iktidarına son verilmesine izin vermeyecek.
2023 HEDEFLERİMİZİ KİMSE KARARTAMAYACAK.