Fener'in kara kutusuyum

Fenerbahçe'nin eski tercümanı Samet Güzel görevinden ayrılmasının ardından ilk kez sessizliğini bozdu...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 18 Mart 2013 Güncelleme 18 Mart 2013, 02:25
Fener’in kara kutusuyum

İÇİNDEKİLER

Yıllarca Fenerbahçe tercümanlığını yapan Samet Güzel, görevinden ayrılmasının ardından ilk kez Günaydın Gazetesi'nden Okan Can Yantır'a konuştu. Samet, Aziz Yıldırım'ın Alex'le ilgili olay açıklamalarının öncesini, sonrasını ve hayallerini anlattı. İşte "Doğru mu Samet"in açıklamaları: Portekizce'yi Brezilya'da öğrendikten sonra CV'mi Fenerbahçe TV'ye yolladım ve staja başladım. Sonra, benden önceki tercüman askere gidince, benim ismim yöneticilere söylenmiş. Görüşmeye çağrıldım ve takımla birlikte çalışmaya başladım.

ZICO İLE HAYATIMIN AKIŞI DEĞİŞTİ
Sonra takımın başına Zico geldi. Zico'nun gelmesi, benim talihimin döndüğü noktadır. Ona ilk yardımcı olan kişi ben olunca, Zico benle devam etmek istedi... Başkan Yıldırım bana senin işin sadece tercümanlık yapmak derdi. Ama ben işimi gönülden yaptım. Gece yarısı eşi hastalanır, eşi doğum yapar, acıkır, yemek söyler. Futbolcularla müthiş bir bağ yakaladım.

BİR ANDA KAMERALAR!
Alex kadro dışı kalmıştı ve birtakım açıklamalar yapmıştı. Ben de takımla yurt dışı maçına gidiyorum. Havaalanında başkanın beni çağırdığını söylediler. Yanına gittim ve selam verdim. Başkan; Aykut Hoca ve Ali Yıldırım'la beraber röportaj vereceklerini söyledi ve bir anda kameralar açıldı.

YANLIŞ OLAN HİÇ BİR ŞEYİ ASLA ONAYLAMADIM
Başkan hararetli bir şekilde konuşmaya başladı. Alex sürecinin her noktasında olan iki kişi var; Alex ve ben. Yaşanan tüm şeyleri ben bildiğim için kilit isim bendim. Ben o anda içimden şu cümleyi geçirdim: "Samet, yanlış olan hiçbir şeyi onaylama" Alex'le benim inanılmaz bir ilişkim vardır ama ben profesyonel olarak kulübün bir çalışanıydım. Dolayısıyla soğukkanlılığımı koruyarak cevaplar verdim. Orada onayladığım her şey doğrudur.

İŞİMDE OLANI AİLEMLE BİLE PAYLAŞMADIM
Başkan bir noktada, "Şerefi ve namusu varsa Samet anlatır" gibi bir cümle kullandı, ona bozuldum. O kadar çok şey gördüm, o kadar çok şeye şahit oldum ki. Ben bir bakıma bu kulübün kara kutusuydum. Transfer görüşmelerine gittim, soyunma odasına girdim, özel problemlerle bizzat ilgilendim ama bir güne bir gün, o camianın içinde olanları aileme bile anlatmadım. İşte olanı işte bıraktım hep. Başkan keşke şeref ve namusla ilgili o cümleyi kullanmasaydı.

ALEX BANA HİÇ KIZMADI, DARILMADI
Alex sonrasında benimle konuştu. Hiç kızmadı darılmadı. Zaten doğruları söylemiştim. Başkanın odasında eşine mesaj atmış, ve bacak bacak üstüne de atmıştı. Ama Alex zaten hep böyleydi. Yeni olan bir şey yoktu. Fener'den ayrılmamın 1. sebebi bu yaşadığım olay değildi. Gitmem gerekiyordu ve gittim. Doğru olanı yaptığımı düşünüyorum.

DOĞMA BÜYÜME KADIKÖY'LÜYÜM
Kadıköy'de doğup büyüdüm. Babadan Fenerbahçeliyim. Lise son sınıf bittikten sonra ailem bana bir sene için yurt dışında değişim öğrencisi olarak bulunmak isteyip istemeyeceğimi sordu; kabul ettim

BREZİLYA'YA GİTTİM
Herkes Fransa'ya İspanya'ya giderken ben Brezilya'ya gittim. Lise sonu orda bitirdim.1 senede Portekizce'yi öğrendim.
* İstifa ettikten sonra telefonumun kartını kırdım. Bir gün F.Bahçe'den ayrılınca, hayatımda kimler olacak görmek istedim ve telefonumu değiştirdim.
* Lugano, Meireles ve Alex'le tatile gidilir. Lugano yakışıklı plajda bayağı dikkat çeken bir tip. Meireles de bulunduğu her ortama neşe katan bir insan.
* Fenerbahçe'ye tercümanlığa geçici olarak getirildim. Sonra Zico takımın başına geldi. Benimle devam etmek isteyince hayatımın akışı değişti.
* Dışarıdan gelen tepkiler de gösterdi ki; istifa ederek, aslında tam da anlatmak istediklerimi anlatmışım. İnsanlar 'Samet biz seni anladık' mesajını verdiler.