Desteğe gelmeyen BM, kösteğe geldi

Giriş Tarihi 19 Kasım 2016, 00:00 Güncelleme 19 Kasım 2016, 01:51
Desteğe gelmeyen BM, kösteğe geldi

İÇİNDEKİLER

Türkiye'de ifade özgürlüğünü değerlendirmek üzere 20 yıl sonra ilk kez raportör gönderen Birleşmiş Milletler (BM), FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Türkiye'ye vermediği desteği, FETÖ'cülere verdi. Avrupa Birliği'nin ikiyüzlü tutumunun ardından bu kez de aynı tavrı BM gösterirken, gelen BM Özel Raportörü David Kaye, FETÖ'cülerin kamudan uzaklaştırılmasını haksız bulduğunu ifade ederken, mahkeme süreçlerinde kendilerini savunamadıklarını ileri sürdü.

"Türkiye'de ifade özgürlüğü kaygı verici durumda" diyen Kaye, ihanet bildirisine imza atan akademisyenlere de sahip çıktı. HDP'lilerin tutuklanmalarının da "ciddi endişeler yarattığını" belirten Kaye'in bu sözleri hem terör örgütü FETÖ'ye hem de PKK'ya destek olarak yorumlandı.
Hükümetin davetiyle Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğü durumunu değerlendirmek üzere bir haftadır Ankara ve İstanbul'da temaslarda bulunan BM Özel Raportörü Kaye, düzenlediği basın toplantısıyla terör ve teröristin ifade özgürlüğü olamayacağı ilkesini bir kenara bırakarak, PKK ve FETÖ'cülerin ifade özgürlüklerini savunmaya kalktı.

"MEDYA ÜZERİNDE BASKILAR ARTTI"
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'ye yeterli destek vermemekle eleştirilen BM, bu kez de Türkiye'nin darbecileri bertaraf etmek için yaptığı çalışmaları sabote etmeye girişti. David Kaye, darbe girişimi sonrası hükümetin medya, akademisyenler ve muhalif siyasetçiler üzerinde baskı kurduğunu ileri sürerek, "Darbe girişimi sonrası medya üzerindeki baskılar daha da arttı. Bağımsız gazetelerin kapatıldığını, gazetecilerin hapsedildiğini gördük. 3 bini aşkın gazeteci işsiz kalmış durumda. Barış için bildiriye imza atan akademisyenler baskı altına alındı" diyerek terör örgütleriyle işbirliği içerisinde olduğu iddia edilen kişilere destek verdi. Kaye, güvenlik nedeniyle sosyal medyaya kısmi zamanlı olarak uygulanan erişim engellerini de eleştirdi.

FETÖ'NÜN DERNEK VE VAKIFLARINA SAHİP ÇIKTI
Kaye, aynı zamanda hükümetin FETÖ'ye ait dernek ve vakıfları KHK ile kapatmasının da doğru olmadığını savunarak, "Hükümetin 370 kadar sivil toplum kuruluşunu kapattığını öğrendim.

Bunların bazı temsilcileri ile konuştuk, onlar da neden kapatıldıklarını anlayamadıklarını söylediler. Görevim kapmasında önümüzdeki yıl bahar aylarında BM'ye sunacağım ana raporda bunlara da değineceğim" dedi.

TERÖRE DESTEK
Kaye, HDP'lilere yönelik terör operasyonlarını değerlendirirken de, "HDP ve bazı diğer yapılar terörle ilişkili olmakla suçlanıyor. Birçok HDP yöneticisi terör propagandası yapmakla suçlandı ve hapsedildi. Bunlar ciddi endişeler yaratıyor" diyerek, yargı kararını eleştirdi. Kaye, terörle kesintisiz mücadelesini sürdüren Türkiye'yi terör tanımını değiştirmeye de davet etti.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN GELDİ, BAŞKANLIK'A CEVAP VERDİ
Kaye, Türkiye'ye ifade özgürlüğü kapsamındaki durumları değerlendirmek için gelmesine rağmen, Türkiye'nin iç meselelerini ilgilendiren konularda görüş beyan etmekten de geri durmadı. Başkanlık sistemine ilişkin soruyu yanıtlayan Kaye, "Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi, Avrupa insan hakları hukukunu Türk hukukuna entegre etmekten büyük gurur duyuyor. Başkanlığa geçilse bile bu hukuk Türkiye'yi bağlıyor olacak" diye konuştu.

"TUTUKLULARIN DURUMU İYİ"
Türkiye'de "muhalif seslerin çok ciddi darbelerle karşı karşıya olduğunu" ileri süren Kaye, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin hapishanelerdeki durumlarına ilişkin de bilgi verdi. Yazarları ziyaret ettiklerini anlatan Kaye, "3'er kişilik koğuşlarda kalıyorlar, beraberler, ayrı yatakları var. Yemeğe ulaşma konusunda şikayette bulunmadılar. Koşulları ve sağlıkları iyi görünüyor" dedi.

BARIŞ ŞİMŞEK