Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan'ın, Almanya ve AB'nin FETÖ'ye sahip çıkmasına yönelik sert sözlerinin perde arkasında yatanları SABAH araştırdı. Edindiğimiz bilgilere göre Ankara, Almanya'ya içinde terör örgütleri PKK, DHKP-C ve FETÖ'nün de yer aldığı 4 bin kişilik isim listesi vererek bu isimlerin izlenmesini istedi. Ancak kanıtların yetersiz olduğu bahanesi ile bu konuda tek bir adım bile atılmadı. Tam tersine FETÖ'nün dini bir yapı olduğu öne sürülerek, tehdit altında olabilecekleri gerekçesiyle örgüt üyeleri himayeye alındı. Türkiye'nin FETÖ'yle ilgili 4 talebine de kulak tıkandı. Sağlam hukuki kanıtlara karşın Almanya, iki ülke arasındaki adli yardımlaşmanın sadece ağır suçları kapsadığını savundu ve FETÖ'cüleri sanki siyasi suçlu gibi göstererek, işbirliğinden kaçınmayı tercih etti. Darbe girişimine yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanan, gözaltına alınanların ifadelerinde örgüt üyelerinin önemli bölümünün ağırlıklı olarak Almanya'ya kaçtığı bilgilerine ulaşıldı. Dışişleri Bakanlığı daha önce kumpas davalarının savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen ve Celal Kara'nın ardından örgütün yönetici kadrosunun da yer aldığı 400 isim için harekete geçti. Bu isimler darbe öncsi ve sonrası Almanya'ya kaçtı. FETÖ'nün 400 üst düzey üyesi hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olma, terörün finansmanına dair yasaya muhalefet, nitelikli dolandırıcılık" başlıkları altında arama kararları çıkartıldı ve iadeleri talep edildi. Örgütün darbe girişimi öncesinde Almanya, Avusturya, İsveç ve İngiltere'nin de yer aldığı 4 ülkeye aktarılan para miktarının 2 milyar dolar civarında belirlendi.
ANKARA'NIN 4 ÖNCELİĞİ
Türkiye'nin talepler ve Almanya'nın verdiği yanıtlar şöyle:
* Ankara, Almanya'ya içinde terör örgütleri PKK, DHKP-C ve FETÖ'nün de yer aldığı 4 bin kişilik isim listesi verdi. Bu isimleri Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın izlemesi istendi. Ancak Almanya kanıtların yetersiz olduğu bahanesi ile bu konuda hiçbir şey yapmadı.
*FETÖ'nün ülke içindeki faaliyetlerinin sınırlanması istendi. Ancak, 15 Temmuz sonrası da terör örgütü üyeleri bu ülkede lobicilik başta olmak üzere faaliyetlerini sürdürdü.
* FETÖ'nün finans kaynağı şirketlerin bu ülkedeki varlıklarının dondurulması, gerekli yasal işlemlerin başlatılması talep edildi. Ancak darbe sonrası bile örgüt bu ülkeye para aktarmayı sürdürdü.
* Almanya'ya kaçan FETÖ'cülerden bazıları paravan şirketlerle oturum alırken, bu isimlere ilişkin herhangi bir yasal işlem yapılmadı. Darbe girişimine destek veren savcıları da iade etmeyen Almanya, adli yardımlaşmanın sadece ağır suçları kapsadığı bahanesini ortaya attı.
NERDEYSE DAVETİYE YOLLAYACAK!
Almanya'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth önceki gün Die Welt gazetesine verdiği demeçte Türkiye ile ilgili 'haddini aşan' ifadelerde bulundu. Türkiye'de terör soruşturmalarıyla ilgili yapılan hukuk çerçevesindeki işlemleri demokrasi ve basın özgürlüğünden yoksunluk olarak göstermeye çalışan Roth Türkiye'deki tüm muhalif zihniyetler bize irtica başvurusu yapabilir" diyerek FETÖ ve diğer Michael Roth terör örgütüyle ilişkisi olan hainlere kucak açtı.
HAZAL ATEŞ/SABAH
