Arınç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Mecidiyeköy'de meydana gelen vahim kaza için ölenlerin ailelerini başsağlığı diliyorum. Kaza ile ilgili adli ve idari soruşturma sürüyor. Bugün Başbakanımız bu görüşmelerin sonunda bir karar verdi, o da kendi yetki ve sorumluluğunda bulunan Başbakanlık Teftiş Kurulunu görevlendirecektir
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, Bakanlar Kurulu'nda, İş Güvenliği Eylem Planı hazırlanması ve kamuoyuna açıklanması yönünde karar alındığını bildirdi.
Hükümet Sözcüsü Arınç, Şişli'deki asansör kazasında yaşamını yiterenlerin yakınlarına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, sosyal güvenlik anlamında ölüm geliri, ölüm aylığı ve diğer ödemelerin süratle yapılmasına karar verildiğini, bu konuda bir gecikmenin söz konusu olmadığını söyledi.
BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU'NA GÖREV
Arınç: "Mesleki Yeterlilik Kurumunun faaliyetlerine önem verilecek. Bu standartlar ihtiyari olmaktan çıkarılıp zorunlu hale getirilecek. Mesleki Yeterlilik Kurumuna da eğitimlerle ilgili kaynak aktarılacak ki kaynak konusundan da herhangi bir sıkıntımız yoktur. Dolayısıyla Meslek Yeterlilik Kurulu'nun çalışması ve sertifikalarının düzenlenmesiyle ilgili bu yıl sonuna kadar mutlaka faaliyete geçirilmesi kararı verilmiştir" dedi.
Arınç, İLO'nun 167 sayılı inşaat işlerinde güvenlik ve sağlık sözleşmesi ile 176 sayılı maden işyerlerindeki güvenliğin sağlanmasına ilişkin sözleşmesinin onaylanmasını uygun bulan tasarıların bir an önce TBMM'ye gönderilmesinin kararlaştırıldığını ve yeni yasama döneminin başında bunların kanunlaştırılacağını bildirdi.
FETHULLAH GÜLEN'İN İADESİ
ABD Başkanı Obama ile sayın cumhurbaşkanımız arasında neler konuşulduğu hakkında birebir bilgimiz yok. Cumhurbaşkanımız bazı ipuçları verdi. Bu konuda hükümetimizin de cumhurbaşkanımızın da sözleri, düşünceleri herkesin malumudur. Ancak TBMM'de müzakereler sırasında bir cümle üzerinde durmaya çalıştım. Biz bütün mücadeleleri hukuk çerçevesinde yapacağız. Türkiye bir hukuk devletidir. Bunun dışında kimse bizden bir şey beklemesin. Başka ülkelerin de beklediğini zannetmiyorum.
ABD kişi hak ve özgürlüklerine önem veren bir ülkedir. 11 Eylül'den sonra ABD'de bir sendrom yaşanmış ve hukukun dışına çıkılarak bazı mücadele yöntemleri benimsenmiş olabilir. ABD'deki o zatın Türkiye'ye iadesi istenecekse veya o ülkeden sınırdışı edilmesi istenecekse, ABD'nin ilk defa isteyeceği şey eldeki bilgi ve belgelerin kendisine ulaştırılmasıdır. Biz bunun gerekli ve doğru olduğuna da hem şahsen hem de hükümet olarak inanırız. Yani hem MİT, hem ABD istihbaratı çalışma yapabilirler, varsa elde bilgi ve belgeler hükümetler kanalıyla veya başka kanallar vasıtasıyla müşterek çalışmayla ulaştırılır. Yoksa onu oradan al bana ver şeklinde bir talebin dünyada artık karşılanma imkanı kalmamıştır.
Adli konuda yardımlaşma iki ülke arasında olabilir, ama bunların hepsi hukuki bakımdan bir dava açılmasını ve hükümle sonuçlanmasının kesinleşmesini gerektirir.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci konusunda sayın Başbakanımızla kapsamlı bir toplantı yaptık. Fevkalade verimli oldu. Burada herkes kendisine düşen rolü en iyi şekilde oynayacak.
Bu işin anahtarı, kilit rolü Meclis'ten çıkardığımız kanundur. Bu kanun neredeyse Meclis'in ittifakıyla kabul edilmiştir. 6 maddelik kanunun içinde ne varsa onu yerine getireceğiz.
Yol haritasını sormayınız. Bunları kimse de söylemez. Sürecin içinde önemli bir rolün içindeysem şunu şu zaman yapacağız diye bir şeyi kamuoyuyla paylaşmam. Çıkarılan kanun aynen uygulanacaktır. Çözüm sürecinin çok isteyenleri olmasına rağmen istemeyenleri de bol olduğu için büyük bir hassasiyetle takip edilmesi gerekir. Süreci en kısa sürede olumlu sonuçlandırmalıyız. Zaman uzadıkça bu olaya maniler katılabilir. Çünkü bazı çeteler bu süreci provoke etmek için eylemler yapmaktadırlar. Elbette yapacaklarımızı madde madde haline getirip zaman içinde bunların hepsinin adımı atılacaktır. Bunu önceden açıklamak, böyle şahsen düşüncemiz yok. Terörle Mücadele Üst Kurulu'nu en kısa sürede toplayacağım. Ben 2 yıllık süreçte geldiğimiz noktada sonuca çok daha yaklaştığımızı ve ışığın göründüğünü söyleyebilirim.
ABD SAVUNMA BAKANI HAGEL'İN TÜRKİYE ZİYARETİ
Galler'deki NATO zirvesinde IŞİD'e karşı mücadele için bir çekirdek koalisyon oluşturulması gündeme gelmiştir. ABD'nin Türkiye'nin de bu koalisyonda olmasını istediğini biliyoruz. Hagel ile yapılan görüşmelerde Suriye ve Irak'taki durum ve bölgedeki tüm gelişmeler ele alınmaktadır.
HAKİM VE SAVCILARIN ÖZLÜK HAKLARI
Bakanlar Kurulu gündemine gelmedi. Çünkü HSYK seçimleri doğrudan hükümetin meselesi değil. Yargıda Birlik Platformu'nun sayın başbakanımızdan yargı adına bir talepleri olduysa bunların makul karşılandığını biliyorum.