Sağlıklı beslenme konusunda çalışanların mesai saatlerini ve vakitsizliği bahane etmemesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, günün her saati faydalı gıdaların tüketilebileceğini belirtiyor.
Son yıllarda beslenmenin sağlık açısından önemi sıkça dile getiriliyor. Uzmanlar bu konuda art arda uyarılarda bulunurken, pek çok kişi çeşitli mazeretlerle dengeli ve sağlıklı beslenemediğinden yakınıyor. Özellikle çalışanlar, yakınan kesimin başında yer alıyor. Gerek iş saatleri, gerekse çalışma koşulları yüzünden beslenmelerine önem veremediğini söyleyen çalışanlara Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Öngün, "İş hayatında ve günlük hayatta beslenme dengesini koruyabilmek sanıldığı kadar zor değil" şeklinde yanıt veriyor.
AŞIRIYA KAÇMAMALISINIZ
Diyetisyen Hande Öngün, sağlıklı besin seçiminin, açlığı ve kişisel tercihleri yatıştırıcı olmasının yanı sıra çeşitliliği, dengeyi ve aşırıya kaçmadan, sağlığı koruyucu yönde geliştirilebileceğini vurguluyor. Bunun için yapılması gerekenler ise şöyle sıralanıyor:
* Besin seçimlerini yavaş yavaş değiştirin. Değişime gün içindeki bir öğün veya yemekten başlanabilir. Yağda kızarmış balık yerine ızgarada pişeni tercih etmek gibi.
YOK SAYMAYIN, AZALTIN
* Her gün temel besin gruplarından bir yiyeceği tüketmeye özen gösterin. Tabağınızın dörtte üçünü sebze ve tahıl grubu ile; kalan kısmını et grubundan bir besinle tamamlayabilirsiniz. Ek olarak az yağlı süt veya yoğurt yenebilir. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa, yiyecekleri yaşamınızdan tamamen çıkarmak yerine azaltmaya çalışın: Az yağlı besinleri yüksek oranda olanlara tercih edin.
* Besin çeşitliliğe dikkat edin.
* Yaşam şeklinizi değiştirip, günlük enerji harcamanızı arttırın. Düzenli fiziksel aktivite sağlıklı yaşam için vazgeçilmezdir.
KESİNLİKLE ÖĞÜN ATLAMAYIN
* Ekmeğin üzerine bir şeyler sürmek yerine meyveli yoğurt yiyin.
* Öğün atlamamaya özen gösterin. Öğün atlamak için çeşitli bahaneler vardır: Zamansızlık, yoğun iş temposu, isteksizlik, aç hissetmemek gibi... Zaman içerisinde öğün atlama kişinin doğal bir alışkanlığı haline gelebilir. Ancak bunun çalışma verimini ve konsantrasyonu azalttığını halsizliği arttırdığını, sonraki öğünde daha fazla yemeye neden olduğunu hatırlamakta fayda var.
* Ara öğünler çoğunlukla iş yoğunluğunun yüksek olduğu saatlere veya toplantı saatlerine rastlamaktadır. Çekmecenizde bulundurabileceğiniz kuru veya taze meyveler, kepekli bisküviler, kutu süt veya meyve suyu ara öğünleriniz için pratik bir seçim olabilir.
* Gün içine yayılan uzun toplantılarda genellikle ikram edilen çay, kahve yerine bitki çaylarını tercih edin. Tatlı veya tuzlu, yağ içeriği yüksek besinler yerine taze veya kuru meyvelerden oluşan ikramları alın.
* Tuz tüketiminize dikkat edin. Tuz tüketimi ile hipertansiyon arasında yakın bir ilişki vardır. TATLIDAN UZAK DURUN
* Şeker ve tatlı tüketiminizi azaltın. Şekerler saf karbonhidrattır ve yoğun enerji kaynağıdır. Bu besinlerin fazla miktarda tüketimi, aşırı enerji alımının nedenidir. Ayrıca şişmanlığa ve besleyici değeri yüksek olan besinlerin tüketiminin de azalmasına neden olur.
* Sebze ve meyveler posa, vitamin ve mineral içeriği zengin olan besinlerdir. Bunun yanında kurubaklagiller, yulaf, mercimek, mısır, buğday ve ekmek gibi posa yönünden zengin olan besinler diyette mutlaka yer almalıdır. Buğday ununun kepeği alınmadan tüketilmesi tercih edilmelidir. Her gün 4-5 porsiyon meyve, 2-3 porsiyon da mevsim sebzeleri tüketilmelidir.