"Yok olan Tuz Gölü" haberini hazırlarken gelen bir basın bülteni "Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine"deyimini hatırlatıyor. Bülten şöyle..."Lut Gölü'nün tuzlarından yapılan mucize krem LCN Mineral Care Türkiye'de... Dünyanın en tuzlu suyuna sahip Lut Gölü'nün tuzlarından yapılan bu mucize krem, kan dolaşımını hızlandırıyor ve cildin su tutmasını sağlıyor.... Editöre not: Lut Gölü Dünya'nın en tuzlu suyudur ve bir okyanus suyundan 5-6 kat fazla tuz içerir. Bu tuzlar magnezyum, potasyum, kalsiyum klorit, bromit, demir, manganez ve sülfür bakımından çok zengindir. Magnezyum klorürden dolayı su, kaygan ve yağlı bir his verir" Bütün bu zenginlikler ve daha fazlası bir zamanlar Türkiye'de de vardı. Ürdün ve İsrail sınırındaki mucizeleriyle ünlü Lut Gölü'nden sonra dünyanın ikinci en tuzlu gölü olan Tuz Gölü'müz tamamen kurudu, artık yok... Peki Tuz Gölü'nün kurumasına neden olan suçlu kim? İddia edildiği gibi küresel ısınma mı yoksa 30 yıldır devam eden yanlış sulama politikaları mı?

300 KİŞİ 'İMDAT' DEDİ
Geçtiğimiz hafta gazetelere yansıyan fotoğraf korkunç bir gerçeği ortaya koydu. "İMDAT" yazan fotoğraf bir zamanlar göl olan tuz gölünün kuruyan tabanında çekilmişti. "Tuz Gölüne Sadakat" projesi kapsamında Doğa Derneği önderliğinde Türkiye'nin dört bir yanından bölgeye gelenler, bölge halkıyla birlikte kuruyan göl tabanına uzanarak, bedenleriyle "İMDAT" yazdı. Yazısının oluşturulmasında 300 kişi kullanıldı. 300 kişi arasında bulunan AKP Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Gölyazı Belediye Başkanı Mulla Şimşek, Cihanbeyli Belediye Başkanı Mehmet Güzel de çoluk çocuk genç yaşlı yanyana yatarak Tuz Gölü'nün "İmdat" çığlığını duyurdular. Bu etkileyici görüntünün ortaya çıkması ise oldukça zahmetli geçti. Yazının oluşturulması 2 saat sürdü, helikopterlerin gelmesi ve fotoğraf çekimlerinin yapılması ise 1 saati aldı... Saatlerce kuruyan göl tabanında, güneş, rüzgar, toz demeden yatarak bekleyen doğa gönüllüleri söyledikleri şarkılarla eylemlerini gerçekleştirdiler. Çekilen fotoğraflar ertesi gün gazetlerdeki yerini aldı ama Tuz Gölü'nü geri getirecek gelişmeler ancak bundan sonra atılacak adımlara bağlı.

'GÖL GERİ KAZANILABİLİR'
Tuz Gölü'ne Sadakat turunun mimarı ise başta önemli doğa alanları olmak üzere doğanın yaşamasını ve yaşatma bilincini anlatmak amacıyla 2002 yılında kurulan Doğa Derneği. Aynı zamanda merkezi İngiltere'de bulunan Dünya Kuşları Koruma Kurumu'nun (Bird Life İnternational) da Türkiye ortağı olan kuruluş "Hasankeyf Yok Olmasın" kampanyası gibi önemli projelere de imza atıyor. 300 kişiyle, kurumuş göl tabanına "İMDAT" yazarak Türkiye'de daha önce görülmemiş bir eyleme imza atan Doğa Derneği'nin Genel Müdürü Güven Eken Tuz Gölü'nün yanlış sulama politikaları yüzünden kuruduğunu söyleyerek yapılan yanlışların düzeltildiği takdirde gölün geri kazanılacağını savunuyor. Eken, Tuz Gölü gibi Konya Havzası'nda bulunan diğer göllerin de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek gelecekteki tehlikelere işaret ediyor. Gölün küresel ısınma yüzünden kuruduğu iddialarını reddeden Eken "Konya'nın suyu büyük ölçüde insan eliyle yok edildi. Tuz gölü ve diğer göller Toroslar'dan süzülen sularla beslenir. Önce suyun doğadaki döngüsü hiçe sayılarak bu bölgede aşırı sulama isteyen Karadeniz'e özgü tarımsal ürünler teşvik edildi. Bunun sonucu gelişen yanlış sulama politikaları Tuz Gölü'nün sonunu hazırladı. Ama dünyanın en köklü su kültürüne sahip coğrafyalardan birinin sudan ve doğasından kopması bu kadar kolay olmayacak. Anadolu insanı, hiç şüphesiz bunun da çaresini üretecek. Yapılacak çalışmalarla çok geç olmadan bölge kurtarılabilir" diyor.