Belediye encümen üyesi, Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız'ın adının karıştığı yolsuzluk olayı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hilmi Yıldız'ın sahte evrakla, imara açık olmayan arazinin planını değiştirdiği haberimizi doğrulayan encümen üyesinin açıklamaları, yolsuzlukları gözler önüne serdi. İşte encümen üyesinin açıklamalarının ikinci bölümü...

* Hilmi Yıldız'ın bu planları savunmasında kamu yararının ötesinde bir şey mi var?
O kadarını bilemem ama Formula'da devletin malına 1 metre tecavüz edildi diye tam 800 bin YTL ceza kestim.

* Orhanlı ve Akfırat Belediye başkanları oturup kendi aralarında imarlarla ilgili danışıklı dövüş yapmış olabilirler mi?
Tepeören'in kime bağlanacağı konusunda Orhanlı'yla aramız pek iyi değildi. Planlar abuksabuktu. Her tarafa benzin istasyonu izni vermişler. Sonra vatandaş, "Sitelerin içinde benzin istasyonu var. Bomba üzerinde oturuyoruz" diye şikayet ediyor. Görüyoruz ki, paylaşılmış. Akfırat da bölgeye çok zarar verdi. 18 bin villa yapımı için izin verdi.

* Kime verildi bu izinler?
Formula 1 başlamamıştı. Ama projesini 5 yıl önceden biliyorlardı. 1-2 YTL'ye arazileri aldılar. Sonra Turgut Yılmaz, Hüsamettin Özkan'a sattılar. Tepeören bir süre orman köyü olarak kaldı ama o bölgenin en etkili isimlerinden imza toplanmış ve bir süre sonra mera vasfından çıkarılmış. TOKİ'den o araziler alınmış. Tapuları da belediye başkanı ve oğlunun üzerinden çıktı.

* 8 şirketin 7'sine ihalenin iptal edildiği söylenip bir firmaya verildiği yolundaki haberlerimize ne diyeceksiniz?
O gün bize de ihalenin iptal edildiği söylendi. Hatta başkan kağıtları benim gözümün önünde yırttı.

* Peki "Muhtaçlar sandığı" nedir?
Böyle bir dernek kurulmuş güya. Meclis üyelerinin haberi bile yok. Böyle bir şey olur mu? Böyle bir sandık kurmuşlar, görevlilerini oluşturmuşlar. Görevlilerin bundan haberi bile yok. Çekler kesiliyor, bu paralar nereye gidiyor belli değil.

* İhalelerde de yolsuzluklar yapıldığı söyleniyor? Bu doğru mu peki?
Evet. Mesela asfalt ihalesi var. Büyükşehir asfaltı zaten kendisi yapıyor. Bunlar yapmadıkları iş için ihale açıyor. Adamları ihaleyi almış gibi görünüyor. Bu şirkete bir de fatura kestirtip ödemesini yapıyorlar.

* Peki Ali Kılıç'a satılan arsa ihalesi ile ilgili bilginiz var mı?
800 milyonluk çek verdi adam. Hatta 600 küsur diye belirlemişler bedelini. Ben kavga dövüş bunu 800'e çıkartabildim.

* Bu tarz ihalelerde bilirkişi olmuyor mu rayici belirlemek için?
Oluyor tabii. Ama asıl olarak bölgedeki belli başlı emlakçılara gidiliyor. Onlardan antetli kağıda yazılı rakam alınıyor. Sonra o emlakçıların verdiği rakamların ortalaması alınıyor. Ama emlakçılar bana kendileri söylüyor. "Abi 300 milyonluk yeri metrekaresi örneğin 30 liradan diye hazırlamışlar. Ben sadece kaşe basıp imzalıyorum. Yapmasam bana iş yaptırmazlar burda" diyor.

* Sağlık ocağının yapımında neler oldu?
Bunun için makbuzlu 800 milyar toplandı o zaman. Paralar Aykut Koçak'ın hesabına yatırıldı. Aykut Koçak, belediye başkanının oğlu Enez Yıldız'ın koruması. Sağlık ocağı 250 milyar civarında bir paraya mal oldu. Geri kalan paralara ne olduğunu bilmiyoruz.

* Tapuda "orman şerhi" olan araziler nasıl satılıyor?
Tapudaki herkesle ilişkileri var. Tapu müdürü yazı yazar. O cevap yazar "Satın" diye. Halbuki tapu müdürünün bunu engellemesi lazım.