Aldıkları maaş ile geçinemeyen emeklilerin en büyük derdi, açlık sınırındaki ücretleri. Onlar da Avrupa'daki emekliler gibi ömürlerinin son dönemini refah ve huzur içinde yaşamayı arzuluyor.
Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama emekli maaşı bin 500 euro civarında. Bizde ise 500 euroyu bile bulmuyor...
Türkiye'de emeklilerin çilesi hep konuşulur. Onlar hastanelerde kuyrukta beklerler, onlar maaş sırasında canlarından olurlar, onlar en az parayla geçinmeye uğraşırlar. Yıllarca çalışıp çabalayan bu insanlar, ömürlerinin son döneminde artık rahat etmek isterken bu kez de geçim sıkıntısıyla boğuşurlar. Oysa emeklilik sisteminin temel amacı, çalışanları yaşlılıkta yoksulluktan kurtarmak ve çalışırken elde ettikleri hayat standardını korumalarını sağlamak. Bizde ise birçok çalışan emekli olmamak için elinden geleni yapar. Çünkü aldığı ücret emekli olunca yarı yarıya azalacaktır. Emekli olanlar ise çalışmak zorundadır.
'ADALET SAĞLANSIN' Emeklilerimizin de yeni kurulacak hükümetten beklentileri çok fazla. Emeklilerin bu isteklerini 1 milyona yakın üyesi olan Türkiye İşçi Emeklileri Derneği'ne (TİED) sorduk. TİED yetkilileri, bu beklentileri özetle şöyle sıraladı: "Türkiye'deki işçi emeklisi, dul ve yetimlerinin toplamı 4 milyon 500 bin civarındadır. Toplam emekli sayısı ise 8 milyona yaklaşıyor. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, yurt genelinde 86 şubesiyle üyesi olsun olmasın bütün emekli, dul ve yetimlerine hizmet vermektedir. Kurulacak hükümetten beklentilerimiz şunlardır:
1- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın yürürlük tarihi, Anayasa Mahkemesi'nin bazı maddeleri iptal eden kararı nedeniyle 1 Ocak 2008 tarihine ertelenmiştir. Bu yasa kapsamında;
a- Norm ve standart birliği öncelikle mevcut emekliler arasında sağlanmalıdır. İşçi emeklileri, dul ve yetimlerinin gelirleri arasında farklılıklar olduğu gibi, taban aylık ve gelirler bütün emekliler arasında eşit değildir. Bu nedenle öncelikle; işçi emeklileri, dul ve yetimleri arasındaki farklılıkları giderecek "intibak" işlemi yapılmalıdır.
b- Yasada, emekli aylıklarının artışı TÜFE oranına bağlanmıştır. Yüzdeli artışlar eşitsizlikleri büyütmektedir. Anayasa Mahkemesi'nce, memurlar yönünden bu hüküm bozulmuştur ama işçi emeklileri açısından korunmuştur. Bu nedenle, madde yeniden düzenlenmeli, işçi emeklilerinin de refahtan pay alabilecekleri şekilde artışları içeren bir düzenlemeye gidilmelidir.
c- Çalışan emekliden alınan Sosyal Güvenlik Destek Primi makul bir seviyede yeniden tespit edilmeli, işçi emeklileri aleyhine olan bu durum ortadan kaldırılmalıdır.
d- Sağlıkta emekliden katkı payı alınmamalıdır.
2- 01.01.2000 01.06.2002 tarihleri arasındaki aylık ödemelerinde TÜFE artış oranının ay başı yerine, maaş ödeme gününe göre tespitinden doğan TÜFE farkı alacaklarımız ödenmelidir.
3- 2002/4847 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı gereği yerine getirilerek, 2002 yılı memur aylıklarında yapılan artış oranından kaynaklanan fark alacaklarımız, 31.12.2002 tarihindeki aylık ve ödemelere yansıtılmalıdır.
4- 2007 yılı Bütçe Kanunu'nun 30. maddesinin 6. bendi gereği, memurlara yapılan ücret artışı oranı kadar işçi emeklilerine de artış yapılması, yüzde 2.25 eksik ödemenin tamamlanması gerekmektedir.
5- SSK hastanelerinin devir bedellerinin kuruma ödenmesi, bu bedeller ile hak sahibi işçi emeklileri, dul ve yetimlerinin taleplerinin yerine getirilmesi Anayasa'nın emridir.
6- Sayıları toplamda 8 milyonu bulan emekli, dul ve yetimler Ekonomik ve Sosyal Konsey'de temsil edilmelidir. 7- Emeklilere, AB standartlarında olduğu gibi, sendika hakkı verilmelidir.