Kudret bayrak değil, düdükte Yan hakemlerin hükmü takıma göre değişiyor
Cumartesi gecesi, kanadını kaliteli futbola değdiren bir kuştu Kanarya. Ankaraspor karşısında ilk yarı "harika bir Fenerbahçe" izledik. Anelka, futbola acıkmış bir ihtirasla oynadı. Ve kazanmanın ilk sebebiydi. İkinci yarıda Ankaraspor'un gösterdiği mücadele "alın terini kabul etmeyen" bir skorun tabelaya yansımasıydı.
***
Galatasaray, Sivasspor karşısında maçın her anında kazanmayı isteyen bir ruhla oynadı ve bunu başardı. Galatasaray ligin tahribatı en yüksek takımı! Takımda düzene hakim olan güçlerin, Ümit Karan'ın yedek kalmasından sorumlu olduğunu biliyorum. Ümit Karan'ın attığı gollerin, kalleş ittifaka atıldığını da belirtmek zorundayım.
***
Beşiktaş'ın saha kapatma cezasına gösterdiği tepki, yöneticiliğin "çok kullanılmış yanını" sergilemekti. Beşiktaş ne zaman böyle tartışmalara bulaşsa, takım oyunu yara alıyor. Tıpkı geçen yılın ilk yarısı gibi... Rizespor karşısındaki Beşiktaş ruhunu diz çöktüren gerçek, yöneticilerin tavrının bedelidir. Rizespor'u ve Metin Yıldız'ı kutluyorum. Kendilerine geldikleri için, yenilmeyeni yendikleri için.
***
Trabzon'da Gökdeniz meselesi takımı etkilemiş durumda. Gaziantep karşısında, garip bir penaltının açtığı kapıdan üç puanı alarak çıktılar. Trabzon'da yan hakemin bayrağına gösterilen saygı, İstanbul'da Sivasspor için esirgeniyorsa, hakem adaletine "şiddetle" ihtiyacımız var demektir. Böyle hakemler "tahrik aracı!" Hakemlerin büyük takımlar karşısında "küçülmesinin" sırrını çözemedik hala... Çelişkiler onları ele verirken, onları el üstünde tutanlar utansın!