Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 29 Ekim 2004
KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR
Allah sevgisi ve akıl
Davulcu efendiler
Bizim Nasreddin Hoca

Allah sevgisi ve akıl

Allah korkusunu öne çıkartarak insanları sindirmek yerine; her insanda Allah'ın bir nimeti olarak var olan aklı öne çıkartırsak, gerçek Müslümanlık ortaya çıkacaktır....



İnsanların dini algılama ve kişiselleştirmesinde ve diğer insanlara dini tanıtma ve telkin eylemede, Allah korkusunu öne çıkartmak, her fırsatta insanın içine din adına korku salmak, din için de, dindar kişiler için de oldukça zararlıdır. Çünkü, korku ürpertir, sindirtir ve insanın ruhen heyecanını söndürür. İnsanın dine korku ile bağlanması, aynı zamanda, dinden nefret etmesini de içinde taşır. Çünkü insanlar korktukları şeyden nefret ederler. Korkudan göstermelik saygı duysa da gönülden sevgi yeşermez. Korku ve sakındırma da gereklidir ama, bu sevgi ve akıldan sonra yer almalıdır. Dolayısıyla, dini algılama ve uygulamada öncelikle Allah sevgisi, akıl ve bilim esas alınmalı, sonuncu olarak da Allah'ın emirlerini terk etmekten, yasaklarını yapmaktan doğabilecek sakınca ve cezalar dikkate alınmalıdır. Ama, tekrar edelim ki, öncelikle Allah sevgisi, akıl ve bilim esas alınmalıdır. Allah korkusu ile ilgili şimdilik yeterli açıklamayı yapmış olduğumuzdan, aşağıda dini algılama ve tanıtımda Allah sevgisi, akıl ve bilimden söz etmek istiyoruz.

Allah sevgisi nedir?

Öncelikle söyleyelim ki, Allah sevgisi mecazi bir ifadedir. Çünkü insanlar bildikleri, tanıdıkları şeyi veya varlığı severler. Allah ise, hiçbir şeye benzemez, hiçbir şey de Allah'a benzemez. Onun eşi ve dengi yoktur. Bu durumda biz Allah'ı hiçbir şeye benzetemeyince, onun varlığını nasıl düşünüp de, onu seveceğiz? Buna imkan yoktur. O halde Allah'ı sevmekten maksat, onun varlığına inanmak, onun yaptıklarına ve yarattıklarına hayran olmak ve Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmaya gayret etmektir. Allah'ı sevmek demek, onun emirlerini yapmak demektir. Mesela fakirlere, yetimlere, öksüzlere yardım etmektir, Allah'ı sevmektir. Yunus'un deyişiyle, "Yaradılanı severiz, yaradan ötürü". Allah'ı sevmek, bütün insanları sevmektir, hatta bütün canlıları, bitkileri sevmektir. Allah'ı sevmek demek, Allah için, amel-i salih sahibi olmak, yanı herkese yararlı ve hayır sahibi olmaktır. Saf, temiz ve herkese faydalı kişi olmaktır. Yapacağımız dini ve milli görevleri, insanı ve kişisel hizmetleri, Allah'ın rızasını gözeterek ifa etmemiz, Allah'ı sevgi ile anmamız ve fiil ile göstermemiz anlamına gelir. Kısacası, Allah'ı sevmekten maksat, Allah'ın rızasına yönelmek, o maksatla güzel ve yararlı davranışlar sergilemektir.

Allah sevgisi nasıl oluşur?

"Dini algılama ve uygulamada, Allah sevgisine öncelikle ruhumuzda yer vermemiz gereğini esas almalıyız" deyince, karşımıza şöyle bir soru çıkacaktır: "Allah sevgisi nasıl oluşur?" Gönlümüzde Allah sevgisinin yeşerip, ulu bir çınar haline, hatta cennet misali güzellikler ormanı durumuna gelebilmesi için, akıl ve muhakememizin, aklımızı işletme ile gönlümüzün bütünleşmesi gerekir. Şöyle ki: Allah'ın bize rahmetlerini düşünelim. İçinde yaşadığımız sağlık, huzur ve nimetlerin her birinin bize yüce Allah'ın birer lütfü olduğunu, nimet ve ihsanı olduğunu hatırlayalım. Bu nimetlerin değerlerini muhakeme edelim ve sonra bunları bize veren o yüce güce, büyük kudrete, yani Allah'a saygı ve hayranlık duyalım. Bu gözümüzü, elimizi, ayağımızı, sağlığımızı, ruh ve beden güzelliklerimizi bize ihsan eden Allah'a şükür yani teşekkür etmek, ona saygı duymak, onun bir isteğini yerine getirmek, bunları seve seve yapmak, bizim insani özelliğimizin gereğidir. Bize bir bardak su verene bile teşekkür ederiz. O teşekkür, bir sevgi ve minnettarlık ifadesidir. Kısacası, Allah sevgisinin oluşması için, Allah'ın bize ihsan ettiği sayısız nimetleri düşünmek ve onların değerlerini muhakeme etmek, böylece Allah'a teşekkür ve hayranlık duygumuzun uyanmasını, onu sevmemizi sağlayacaktır.

Allah'ın affını düşünelim

Allah sevgisini içimizde coşkun bir pınar gibi kaynamasını sağlayabilmek için, yüce Allah'ın affının genişliğini, "Rahmetim, gazabından fazladır" deyişini hatırlamak gerekir. Gerçekten Kur'an-ı Kerim'de, çok sayıda ayet ile Cenab-ı Hak, biz günahkar insanlara sonsuz ve sınırsız aflar vaat eylediğini hatırladığımız zaman, Allah'a karşı teşekkür ve saygımız, hatta hayranlık ve minnettarlık hissimiz coşkun hale gelecektir.

Evrendeki güzellikleri görelim

Allah'a karşı içimizde hayranlık, sevgi ve dolayısıyla da saygı duygusunun uyanması ve sürekli uyanık bulunmasını sağlamak için, Allah'ın dünyamızdaki ve bütün evrendeki yaptığı ve yarattığı güzellikleri, hikmetleri ve olağanüstülükleri görmeliyiz. O güzelim rengarenk çiçeklerden sonu görünmez ormanlara, kaynak sularından okyanuslara, ovalardan, derelerden yüce dağların doruklarına kadar dünyamızda, bitmez tükenmez güzellikler ve hikmetler vardır. En basit canlıdan, en üstün varlık olan insana kadar sayısız canlıların güzellikleri, taşıdıkları hikmetler ve ilahi mueizeler, bütün bunlar Allah'ın varlığını, büyüklüğünü ve yüce güzelliklerini göstermektedir. Bütün bunları düşündüğümüz zaman, Allah'a olan sevgi ve hayranlığımız, içimizi dolduracaktır. Özetlersek, dini algılama, tanıtma ve uygulamada Allah sevgisini öne çıkartmalıyız. Allah sevgisini içimizde oluşturabilmek için de, Allah'ın bize olan nimetlerini, af ve rahmetini, Allah'ın evrendeki var eylediği sonsuz güzellikleri ve onların hikmetlerini düşünmeliyiz. O zaman içimizde Allah'a karşı coşkun bir hayranlık, teşekkür ve sevgi duygusu oluşacaktır. Yani fıtratımızın gereği yerine gelecektir. O kutsal sevgi ile de dini algılayacak ve uygulayacağız.

Akıl ve bilimden dine saygıya

Dini doğru algılama ve anlamanın en doğru biçimini, akıl ve bilim yolu olarak ifade edebiliriz. Dolayısıyla, Allah korkusunu çeşitli biçimlerde öne çıkartarak, insanları sindirmeye çalışmak yerine; her insanda Allah'ın bir nimeti olan akıl ve onun sonucu olarak bilimi öne çıkarttığımız zaman, gerçek Müslümanlık ortaya çıkacaktır. Şöyle: Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de beyan ediyor. Allah'ın kutsal isim ve sıfatlarından bir tanesi de, Allah'ın hakim yani hikmet sahibi olmasıdır. Buna göre, Allah'ın hiçbir fiili başıboş ve gereksiz değildir. Her ilahi fiilde ve ilahi emir ve yasaklarda, mutlaka bir veya birçok hikmetler vardır. Onları görmek ve incelemek, bizde yine Allah'a sevgi ve hayranlık uyandıracaktır. Biraz daha açık bir şekilde ifade edelim; İslam dininin bütün emirlerinde, insanlar için yarar vardır, yasaklarında ise mutlaka zararlar bulunmaktadır. Hatta İslam, bir şeyi yararlı olduğu için emir ve teşvik eder, zararlı olduğu için de yasak eyler. O halde, biz yüce dinimizin ilkelerini akıl ve bilim esasları ile anlamalı ve anlatmalıyız. O zaman herkes gerçeği doğru olarak anlayacaktır. İnsanları korkutarak bir şeye teşvik etmek yerine, o şeyin faydasını anlatarak özendirmeliyiz. Aynı biçimde bir şeyden korkutarak vazgeçirmek yerine, o şeyin zararlarını izah ederek caydırmaya çalışmalıyız. Şimdi, bu çerçevede İslam'ın yasaklarını şöyle bir gözden geçirelim. Cinayetler, saldırganlık, her türlü çirkinlik, sarhoşluk, kumar, uyuşturucu, hırsızlık ve benzeri şeyler haramdır, yasaktır. Çünkü bunların hepsi, insanlık için çok zararlıdır. Allah'a iman, ona teşekkürler, yani ibadetler, çalışmak, yardımlaşma, zekat, hayırlar, bilim, aklı işletmek ve benzeri şeyler, İslam'ın emirleridir. Çünkü bunlar insanlık için yararlı şeylerdir. Kısacası, önce akıl, bilim ve Allah sevgisi, sonra sakındırma gelir.

***
"Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (Ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz O, zalimleri sevmez..." (Şura Suresi: 40)
***

"Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben, Allah tek komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim." Hadis-i Şerif




DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
Kabus yaşadılarFırtına yine esecek!
Önce ellerini öptük sonra...Yaşlı anneye, evlat gaspı
Gökhan Özen'e tahliye'Pozitif enerji 'kurbanı oldu!
Gaspa 22 yıl ceza!Doğum skandalı!
Ölüm virüsü, ressamı vurduDahi çocuğun çaresizliği
Erken teşhis elinizde!Düzeltme:
Güne bakışGüne bakış.
Güne bakış..Günün öyküsü
Kulağınıza küpe olsun
EKONOMİ
Çin'e Çin'e karşı ittifak
1 Ocak 2005'te kotaların kalkmasıyla başlayacak Çin istilası, tekstil...
En zengin Hintli Erdemir'e ...
Sabancı suya dönüyor!
Kullanın kazanın!
Döviz rezervi tarihi zirvesinde
Bene, başkan yardımcısı
DB'den demiryolları için destek
MAGAZİN
Bu Bu nasıl evlilik?
Sürpriz bir nikahla hayatını Cem Özer'le birleştiren Nurgül...
Bu kez onlar eğlendi!
Emre Altuğ'dan örnek davranış
Gülben Köşk'e konuk oluyor!
Bayan hayranları Doğuş'a kızdı!
Birbirimizi hak ediyoruz
Bekarlık canıma tak etti
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 22 C,Açık 15 C
ANKARA - Açık 25 C,Açık 9 C
IZMİR - Par. Bul. 28 C,Açık 12 C
ANTALYA - Açık 27 C,Açık 16 C
ADANA - Açık 30 C,Açık 18 C
EKONOMİ
IMKB E: 22,900 D:% 1.48
DOLAR S: 1,473,000 D:% -0.27
EURO S: 1,871,000 D:% -0.85
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
SPOR
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu