Ameliyatı mutlaka uzman yapmalı

Reflü hastalığının tanısının konmasının ardından en önemli aşama kendinizi uzman ellere teslim etmek! Cerrahi ekibin deneyimini mutlaka sorgulamalısınız

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Ocak 2011 Güncelleme 22 Ocak 2011, 00:00
Ameliyatı mutlaka uzman yapmalı

İÇİNDEKİLER

REFLÜ MERKEZİ SİZİ ESKİ SAĞLIĞINA KAVUŞTURUYOR
Öncelikle reflü hastalığı tanı ve tedavi merkezimizin ülkemizde bu konuya özgün olarak kurulmuş ilk yapılanma olduğunu gururla söylemek durumundayım. Yaklaşık 7 yıllık bir geçmişi var artık. Ben temel laparoskopik cerrahi ve endoskopi eğitimimi 1991-1992'de Japonya'da aldım ve sonrasında binlerce hastada Ankara Üniversitesi'nde ciddi klinik deneyim laparoskopik deneyimler daha çok safra kesesi, apandisit, fıtık ameliyatları ile ilgiliydi. İleri laparoskopik cerrahi ile tanışmam ise 12 sene öncesine dayanıyor. Laparoskopik reflü cerrahisi ile ilgili ilk yoğun çalışmalarımı Amerika Yale Üniversitesi'nde 1998'de yaptım. Zaten İstanbul Cerrahi Hastanesinde de Yale'deki merkezin bir benzerini kurduk. Hastalarımıza reflü ile ilgili A'dan Z'ye tüm tanı ve tedavi seçeneklerini en yüksek seviyede sunabiliyoruz. Ayrıca yoğun biçimde eğitim de vermekteyiz. Günümüze dek yurt dışı da dahil olmak üzere 70'in üstünde cerrah merkezimizde eğitim aldı. 1100'ün üstünde anti-reflü ameliyatı yaptık ve yaklaşık 5000-6000 reflü hastası değerlendirme imkanımız oldu. Hiçbir ciddi komplikasyonumuz olmadı ve bir olguda bile açık ameliyata dönülmedi. Bir bu kadar hastanın da aslında reflüsü olmadığını saptadığımızı söyleyebilirim. Salt bir konuyla yoğun bir şekilde ilgileniyor olmamız verilen hizmet kalitesini çok yükseltiyor. Zamanımızda profesyonellik herşeyi bilmemeyi gerektiriyor ve her alanda ileri uzmanlaşma en mükemmel verim açısından mutlak bir gereklilik. Bir ileri laparoskopik yöntem olan reflü cerrahisinde de başarının en önemli belirleyicisi ekibin kendine konuya adamışlığı, deneyim ve yüksek teknolojinin el altında bulundurulması. Bu üç faktörü de birleştirmiş olduğumuz merkezimizde aktif bir uğraşı içindeyiz. Kliniğimizin kapısı bu konuyla ilgilenen tüm doktorlara açık ve eğitim faaliyetlerimiz ve bilimsel çalışmalarımız da sürekli devam etmekte.

REFLÜ HASTALARINA SON ÖNERİLER
Herşeyden önce gerek cerrahi, gerekse ilaçlarla da olsa tamamen rahata kavuşmalarının mümkün olduğunu bilmeleri gerekir. Zamanımızda tanı konulması son derece kolay artık. Mutlaka bu konuda uzman ve deneyimli hekimlere başvurmaları lazım. Merkezimizin önemli görevlerinden biri de önceden reflü tanısı almış yüzlerce kişiye aslında reflüsü olmadıklarını kanıtlamak. Tanı çok önemli çünkü işin sonunda ya ömür boyu ilaç almak ya da ameliyat olmak var. Ameliyat olacak hastaların da bu en net çözümü uygulatacakları cerrahi ekibin deneyimini mutlaka sorgulamalarını öneririm. Arada bir bu ameliyatı yapan ve ciddi deneyimi olmayan cerrahlar hem hastalar ve hem de reflü cerrahisinin başarısı açısından ciddi tehlike arz ediyorlar. Netice itibarı ile temel anlamda fonksiyonel bir sonuç yani "hastanın ağzına acı su gelmemesi" için yapılan bir girişim olduğundan ciddi komplikasyon ya da açık ameliyata dönme gibi risklerin "sıfır" ya da sıfır'a yakın olması gerekir. Öte yandan da uzun dönem başarının yüksek olması şart. Terazinin bu iki kefesindeki denge yani minimal risk ve yüksek oranda başarı ancak ve ancak deneyimli ellerde mümkün. Bu son söylediğim cümle bir "ders kitabı" bilgisi...

ENDOSKOPİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Endoskopi üst sindirim sistemini (yutma borusu, mide, onikiparmak bağırsağı) görmek için yapılan "gastroskopi" olarak bilinir. Reflü tanısında söz konusu olan endoskopi tabi ki gastroskopidir. Gastroskopi kabaca; ağızdan yutturulan ince bir hortumla üst sindirim sistemimizin tamamını tüm detayları ile görebilmemizi, en ufak şüpheli durumda biyopsi almamızı, istediğimiz her görüntünün fotoğrafını çekmemizi ve yine tüm işlemi kaydetmemizi sağlamaktadır. Bu teknik sayesinde bazı olgularda tedavi edici özelliği de olan bir yöntemdir. Bazı kanamaları durdurabilmek, iyi huylu tümörleri çıkartabilmek hep olasılık dahilindedir endoskopi sayesinde. Kalın bağırsağı görmek için yapılanı ise "kolonoskopi" çünkü "kolon" kalın bağırsak demek. Burada işlem anüsden (makattan) sokulan bir hortumla yaklaşık bir metrelik bir organ olan kalın barsağın tamamını görme esasına dayanır. Aynen gastroskopideki gibi kolonoskopi de hem tanısal ve hem de tedavi edici bir yöntem. Polip denilen kanserleşme riski taşıyan yeni oluşumların kolonoskopi yolu ile tamamen çıkarılabilmesi kimi zaman hayat kurtarıcı olabilmekte.



Prof. Dr. Mehmet Ali YERDEL