12 Eylül'ün ardından, Süleyman Demirel hakkında çeşitli sebeplerden Anadolu'nun muhtelif yerlerinde davalar açılmaya başladı… Sudan sebeplerle öyle davalar açılıyordu ki, yetişmek mümkün değildi. Köksal Toptan, Ali Şevki Erek ve İbrahim Vecdi Aksakal'dan oluşan bir "hukuk bürosu" kuruldu. Anadolu'nun tozlu yollarına düşüldü. Bu davalardan biri de Adana'daydı. Toptan, Erek ve Aksakal, duruşmanın ardından kebapçıya gittiler. Adana'nın bunaltıcı sıcağında bahçedeki çardağın altına oturdular. Ceketler çıkarıldı, kebapların siparişi verildi. Tam kebaplar servis ediliyordu ki, çardaktan su damlaları düşmeye başladı. Yağmur yağıyor sanıldığı için "Büyüksün Allah'ım" yorumları yapıldı: - Bu kavurucu sıcakta yağmurla serinleyeceğiz. Oysa, durum pek de öyle değildi. Kafalar yukarıya kaldırıldığında gerçek ortaya çıktı. Çardağın üstüne tırmanan bir kedi çişini yapıyordu. Masaya düşen damlalar yağmur değil, kedinin çişiydi. Köksal Toptan, "Ey 12 Eylül" dedi: - Bizi bu hallere de düşürdün!
"AÇILIM DİYEN HERKES TEK TEK ÖLDÜRÜLDÜ" HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!
"İSA VE MUSTAFA'YI MUHSİN YAZICIOĞLU KAÇIRDI" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!
"ASKERLER COPLARKEN HIÇKIRARAK AĞLIYORDU" HABERİ İÇİN TIKLAYIN
"ERKEKLİĞİNDEN OLDUN, AMA SENİ ZEVKTEN MAHRUK ETMEYECEĞİZ" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!
"ÜLKÜCÜ VE SOLCU GENÇLER BİLE BİRBİRİNE GİRDİ" HABERİ İÇİN TIKLAYIN!
