Tarihi 12 Eylül 2019

Gerçek bir vakıf hikayesi

MALUM sosyal medya çağındayız... Sınırsız denetimsiz bu mecrada bir deli kuyuya taş atıyor, kırk akıllı çıkaramıyor. Bu çukurda yaratılan algılar ustalıkla olguların önüne geçiriliyor, doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaşıyor.
Hakkını teslim edelim CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibi bu mecrayı iyi kullanıyor. İsraf edebiyatıyla yaptıkları makam aracı şovunun da belediye kasasından vakıflara yüz milyonlarca lira aktarıldığı hikayesinin de altı boş çıktı. Ama ne gam...
İmamoğlu amacına ulaştı. CHP tabanını bile rahatsız eden Diyarbakır ziyareti unutuldu gitti.
Kendisini okumuş, eğitimli zanneden hatırı sayılır bir kitle belediyede her bürokratın altına 3 makam aracı çekildiğine, vakıflara yüzlerce milyon lira aktarıldığına, İmamoğlu'nun da bu yolsuzluklara 'dur' dediğine inanıyor. Vakıflardan ardı ardına yapılan "Belediyeden tek kuruş almadık" açıklamalarını kimse görmüyor. Şimdi bu okumuş arkadaşlar için gerçek bir vakıf hikayesi anlatacağım. Öyle sosyal medya için masa başında hazırlanan kurgu bir hikaye değil.
Tamamı gerçek ve belgeli. Uzun yıllardır CHP'li başkanlar tarafından yönetilen Beşiktaş Belediyesi'ne ait Beltaş Vakfı'nda geçiyor bu hikayede yaşananlar... İçinde yok yok... Hiç işe gelmeden maaş alan bankamatik memurlar, huzur hakkı adı altında vakıftan nemalanan parti büyükleri, HDP'li belediyeye yapılan yardımların taşeron şirketler üzerinden nasıl iç edildiği vs. Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri tarafından hazırlanan Beltaş raporundan satır satır aktaralım.
-CHP'li belediye vakıfta 12 bin 487 lira maaşla 13 danışman istihdam ediyor. -Çoğu emekli ve 50 yaş üstü bu danışmanlar hiç işe gelmeden her ay bankamatikten paralarını çekiyor.
-Belediye Başkanı ve vakıf yönetim kurulu üyeleri katıldıkları her vakıf toplantısından huzur hakkı adı altında 4'er bin lira para alıyor.
-Mart 2014'e kadar kasasına bağış olarak yılda sadece 350-400 bin lira para giren vakfa bu tarihten sonra adeta bağış yağıyor. Vakıf, 2014 sonunda 11 milyon, 2015'te 17 milyon, 2016'da 23 milyon lira bağış topluyor. Raporda bu durum için "Hayatın olağan akışına aykırı" değerlendirmesi yapılıyor.
- Beşiktaş Belediyesine imar ve işyeri açma ruhsatı başvurusunda bulunan herkes Beltaş Vakfına bağış yapmaya zorlanıyor. Büyük bölümü elden yapılan yüz bin lira ve üzeri bağışlar önce kasaya alınıyor, daha sonra bankaya yatırılıyor. - Beşiktaş Belediyesi kardeş belediye ilan ettiği HDP'li Hakkari Belediyesine 2014 yılında bin 800 metre asfalt yardımında bulunuyor. Bu iş için vakıf kasasından yüklenici firmaya 5 milyon 15 bin lira ödeme yapılıyor.
Raporda 2014 yılı Karayolları Genel Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik Bakanlığı birim fiyatlarına göre bu iş en fazla 1 milyon liralık bir imalatın yeterli olacağı tespitinde bulunuluyor.
Yani Beltaş Vakfından yüklenici firmaya işin maliyetinin 5 katı ödeme yapılarak haksız menfaat sağlanıyor.
- Beşiktaş Belediyesi'nin HDP'li belediyeye yaptığı bu ilginç yardımı CHP lideri Kılıçdaroğlu "Hakkari'ye asfaltı biz götürdük" sözleriyle savunuyor! -Buhar olup uçan 4 milyon liranın kimin cebine gittiği tespit edilemiyor. Daha "Bu kadar da olmaz" diyeceğiniz çok ayrıntı var bu vakıf hikayesinde ama yerimiz dar...
İsraf edebiyatıyla İstanbul'da yoksula, garibana kol kanat geren vakıflara iftira atanlar önce kendi kapılarının önünü süpürmeli. Hele hele vakıflar konusunda böyle bir sicilleri varsa hiç konuşmamalı.