Herhalde F.Bahçe'nin maça bu kadar iyi başlayacağını bizler gibi
Güneş de tahmin etmiyordu. Asıl sürpriz,
F.Bahçe'nin yukarıda da söylediğim gibi belki de ilk defa, takım halinde sahanın her yerinde basarak oynamasıydı.
Selçuk ve
Topuz ile başlayan bu pres dalgası
Alex de dahil olmak üzere faydalı bir virüs gibi yayıldı. Atılan 2. golde sağ kanatta
Gökhan-Topuz işbirliğinin önemi büyüktü. İlk gol ise
Alex'in kornerinden gelirken
Lugano,
Giray'ın kendisini formasından çekmesine rağmen attığı uçarak kafa golüyle yıldızlaşan adam oldu.
Fenerbahçe gollerden sonra tempoyu yavaşlattı. Bu da sezon başında
60. dakikadan sonra oyundan düşüyor diye eleştirdiğimiz
Fenerbahçe'nin bu düşüşü yaşamaması için
Aykut'un yaptığı bir taktikti diye düşünüyorum.
F.Bahçe'nin yaptığı mücadele takdire şayandı. 10 kişi kaldıktan sonra kalesini daha çok savunmaya çalışırken
Trabzon da
10 kişi kaldıktan sonra hücumu düşündü.
Aykut'un yaptığı değişiklikler yerindeydi.
Jaja'yı durdurmak için oyuna soktuğu
Bekir'e adam markajı vermesi akıllıcaydı.
Niang'la
Alex'i çıkartıp
Semih ile
Özer'i alması da çok akıllıcaydı. Neticede akıl galip geldi. Mücadele gücü ve tansiyonu yüksek güzel bir maç seyrettik. Burada eleştirilecek birşey yok. Zannederim maçta eleştirilecek tek kişi
Bünyamin Gezer'di.