Tarihi 13 Mayıs 2010

Üzülmeyi seviyoruz!

Kapalıçarşı'nın gülen karakteri Mahmut, bu hafta çok acı bir gerçekle yüzleşti. Her zaman sabun köpüğü gibi çözülen dertler, tasalar bu hafta tavan yaptı. Yıllardır oğlu olduğu sandığı Roni'nin aslında oğlu olmadığını ve hatta hiçbir zaman baba olamayacağını öğrenen Mahmut, ciddi bir depresyona girdi. Roni, nasıl yaptıysa annesinin yanına Hindistan'a kaçtı. 11 yaşındaki bir çocuğa kim bilet sattı? Bu çocuk elini kolunu sallayarak nasıl uçağa binip taaa Hindistan'a gitti gibi sorular muamma olarak kaldı. Her neyse sonuç olarak çok ciddi bir üzüntü yaşandı dizide. Bu üzüntü Olgun Şimşek'in oyunculuğuyla iliklerimize işledi. Veee bilin bakalım ne oldu? Kapalıçarşı haftalardır almadığı kadar reyting aldı. Total'de 3'üncü sıraya yerleşti. Televizyon eleştirilerimi sizinle paylaşmaya başlayalı neredeyse 3 yıl oldu. Ben hala kabul etmek istemesem de -sakın bu durumun zekamla ilgili olduğunu düşünmeyin, sadece arabeskseverliğimizi sindiremiyorum- bizim izleyicimiz kesinlikle ekran karşısında üzülmek istiyor. Üzgün, mutsuz, yenik karakterlerle kendini özdeşleştiriyor. Dizi karakterlerinin başına gelenlerle kendi yaşadıklarını kıyaslayıp 'onlara göre çok daha şanslı ve mutlu olduğunu' hissetmeyi seviyor! Ben artık bu fikre canı gönülden inanıyorum. Yoksa mutlu mesut yol alırken reyting almayan Kapalıçarşı, baba olamayacak bir adamın üzüntüsü ve Fırat'ın kazasıyla ilk üçe giremezdi.