S.U. CEVAP; Ah be güzelim, hepsine "boşan" dersek, ülkede evli kadın mı kalır? Evlilik zaten fedakarlık değil midir? O yüzden kızlarımıza diyoruz ya, 'gez, toz, eğlen, nasılsa ömrün mutfak tezgahı veya çamaşır leğeni başında geçecek!' Ayrıca evlilik, bir adamı anlamaya çalışıp, tam çözdüm derken rahmetli olduğumuz bir hayat cilvesi... İyi tarafları da var tabii, yoksa insan kendini bu işkenceye hapsetmez. Galiba yeni eş adaylarını tanımaya çalışmaktansa, eldekine 'biçim vermek' daha mantıklı.
BELEDİYEDEN ARAÇ İSTİYORUM
Oy kullanacağım ama kaza geçirdim, o güne kadar yürümem imkansız. Belediyelerden, benim gibi yatağa bağlı insanları sandık başına götürecek hizmet bekliyorum. Avrupa'nın düşmanlığına gelince, yattığım yerde kriz geçiriyorum. Ve büyüklerimizin sabrına şaşıp kalıyorum. Demek ki 'devlet adamlığı' böyle bir şey; aklı selimle hareket etmek. Rumuz; Ali Cenk
S.U. CEVAP; Ne güzel söylemişsiniz; 'aklı selimle hareket etmek!' Biz vatandaşa kalsa topu tüfeği kuşanıp Hollanda kapılarına dayanırdık değil mi? Sonra pirincin taşını ayıklamaya koyulurduk. Allah'tan derinlemesine düşünen birileri var başımızda. Yapılanın öcünü devletler arası hukukla alabilecek akıl ve bilgiye sahip insanlar...