'Ermeni Mezalimi'...

Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi,
ülkemizin geçmişinde utanılacak bir
ayıbı bulunmamaktadır...
...
Osmanlının yedi düvele karşı kendini
savunduğu savaşta, Şark Cephesinde
ermeniler ayaklanmış, çeteler kurmuş,
işgalci Rus kuvvetleriyle birlik olmuş,
onlar tarafından silahlandırılmış ve
erkekler savaşa gittiği için savunmasız
kalan Müslüman halkı hunharca;
Çoluk-çocuk, kadın-yaşlı demeden
katletmeye başlamışlardır!
...
Bundan dolayıdır ki, Anadolu'da
'ermeni mezalimi' diye bir tabir
türemiştir!
Bu tabir, örneğin çocuğuna şiddet
uygulayan bir babaya, 'senin bu
yaptığın da ermeni mezalimini
geçti' şeklinde abartılı ve ayar verici
bir örnek olarak kullanılır...
...
Hamilelerin karnını süngülemek, ırza
geçmek, diri diri yakmak, bebekleri
havaya atıp altına süngü tutmak, toplu
kıyımlar-katliamlar şeklinde, ermeni
çetelerinin insanlık dışı eziyetlerine
verilen addır 'ermeni mezalimi'...
...
Osmanlı, ermenilerin bu 'soykırım'
zulmüne set çekmek için 'tehcir'
(göç ettirme) kanununu çıkartmış ve
ermeni Taşnak Çetelerini insan gücü
ve lojistik anlamda besleyen ahaliden
bir bölümü Suriye ve Irak bölgelerine
sürülmüştür...
...
Tehcir edilenlerin bir kısmı da,
zamanın zorlu koşulları nedeniyle
yolda ölmüştür!
İşte, işin özeti budur...
...
Türkiye arşivlerini açmış, ermeniler
ise Taşnak Arşivlerini açmamıştır...
Türkiye, bağımsız tarihçilerin arşivleri
inceleyerek yapacakları çalışmalar ile
konunun tüm yönleriyle açıklığa
kavuşturulmasını önermiş...
ermeniler ise buna yanaşmamıştır!
...
Cumhuriyet Türkiyesi önüne temcit
pilavı gibi her fırsatta getirilen
konunun ardındaki kötü niyetin özeti
de ne yazık ki budur...
...
Soykırım olsa idi, bu topraklarda
halen tek bir ermeni mevcut olabilir
miydi?
Oysa bakınız, çoğu partinin listesinde
milletvekili adayı olarak ermeniler
en ön sıralardaki yerleri almışlardır...
Bu adayların ilk görevi gündemdeki
yaygaraya tepkiyi öncelikle göstermek
olması gerektiği halde;
CHP'nin ilk sırasına kurulan, HDP'de
ise bol miktarda bulunan ermeni
asıllılar, Papa'nın ifadelerine de,
Avrupa Parlamentosu'nun soykırım
kararına da desteklerini fütursuzca
açıklamaktan kaçınmamışlardır!
...
Madem böyle düşünmekteler...
Seçildikleri takdirde;
'Büyük Türk Milleti önünde
namusum ve şerefim üzerine
andiçerim' şeklindeki Milletvekili
yemininin son bölümünü bakalım
hangi yüzle söyleyecekler!
...
Yüzleri kaldıysa tabii...