"Hain bir Başbakanımız"
olsaydı, maskesi düşen ananasçılarla
birlik olur, halkı oyalar, memleketin
felâkete sürüklenmesine seyirci
kalırdı…
…
"İşbirlikçi bir Başbakanımız"
olsaydı, dış ülkelerin dümen suyuna
girer, havaalanı-köprü yaptırmaz,
dershane-mershane kapatmaz,
dolayısıyla dolar-molar da yükselmez
dalgasına bakardı…
…
"Çıkarcı bir Başbakanımız"
olsaydı, işadamlarının sömürüsüne
ses çıkarmaz, zamanı geldiğinde de
kurulacak sapkın düzende yerini alır,
parsayı toplardı…
…
"Korkak bir Başbakanımız"
olsaydı, gelecek-gidecek oyların
hesabına dalar, iktidar kaygısına
düşer, önüne ne yemek konulursa
konulsun itirazsız kaşıklardı…
…
"Diktatör bir Başbakanımız"
olsaydı, bunların topunu... (patlatırdı)
Penaltı'dan bile gol atamayacak hâle
getirirdi…
…
"Eli-ayağı titrek Başbakanımız"
olsaydı, durumu zaten fark edemez,
ne olup bittiğini Hüsamettin'den
öğrenmeye çalışır, kanar giderdi…
…
"CHP'li-MHP'li Başbakanımız"
olsaydı, içinde bulunduğumuz şu
ortamda günler boyu toplantı üstüne
toplantı, çıkışta da konuşma üstüne
konuşma yapardı…
Eminim, başı ile kıçı pek uyumlu
olmayan upuzun cümleler kurar, bu
süreçte de, At'ı alan Üsküdar'ı çoktan
geçerdi…
…
İşte o zaman anlardınız, neo-con'ların,
bazılarının pek sevdiği 'Güneydeki
ülke' ile birlikte al baştan revize ettiği
'Büyük Ortadoğu Projesi'nin aslında
neye benzediğini!
…
Yiyin-için de Allah'ınıza şükredin!