Bu deneyimleri arkamızda bırakmış olsak bile, onlardan ders almak ve yeni ilişkide kontrollü davranmak gerekiyor.
Yoksa, gelsin yine aynı hatalar, aynı üzüntüler... Peki, neler yapmamız, nelere dikkat etmemiz gerekiyor? İşte bu sorunun cevabını tek tek açıklıyoruz.
Sen her zaman sevilmeyi hak ediyorsun. Eğer sevildiğinden eminsen her şey bir şekilde çözülecektir.Her şeyi tek olayda silmemek bu işin en önemli noktalarından birisi...
Hayatına yeni aldığın insan ile o andasın.Başka bir zamanda değil. Anı yaşaman, o anla mutlu olman gerekiyor.
Geçmişe ya da geleceğe takılı kalarak yaşanan bir ilişki bir süre sonra işkenceye dönmeye başlayacaktır.
Sen ve hayatındaki insan arasındaki o iletişimden gurur duymalısın.Aranızda her şeyden önemli olan o iletişim bağının kuvvetli olması gerekiyor.
O noktaya geldiğinizde de zaten bununla gurur duyan iki tatlı insan olacaksınız.
Kendine ve karşındaki insana olan saygından dolayı birbirinize alanlar vermelisiniz.Her an her dakika beraber olamazsınız. Her an sizinle konuşamaz. Onun sizden önce bir arkadaş çevresi, hayatı vardı. Buna saygı göstermelisiniz.
Hala kendine, ailene, arkadaşlarına vakit ayırabilmelisin.Yoksa böyle tripler yersin...
Eski hataların aynılarını yapmayacağına dair kendine büyük bir söz vermelisin.O hatalar geçmişte kaldı artık.
Kendini ya da duygularını hayatındaki insandan gizlememeyi öğrenmelisin.Ne söylersen söyle, içinden geldiği gibi olmalısın.
Hayatındaki ihtiyaçlarını karşındaki insana göre değiştirmemelisin. Sen hâlâ sensin!Seni sen olduğun için seven biriyle olmayacaksan, bu ilişkinin ne önemi kalır ki?
Her zaman doğru olanı söylemelisin ki sen de doğruları duyabilesin.Her şey karşılıklı...
Hayatındaki insanı dinlemeyi öğrenmelisin.Önce dinlemeli, sonra kararlar vermelisin.
Tek bir yalan diğer yalanları doğurur. Bu nedenle her zaman dürüst olmalısın...Bir yalan bile söylememelisin.
Ancak bu şekilde geçmişindeki hatalardan ders alabilir ve kendini daha iyi bir ilişkinin içinde bulabilirsin.
Şansın ve sevgin bol olsun!
LÜZUMLU BİLGİ
10 dakikalık bir filmin 'Yılın En İyi Kısa Filmi' ünvanı kazandığı ve sinemada gösteriye gireceği açıklandı.
Filmi merak edip izlemeye gelen büyük bir kalabalık toplandı. Seyirciler salona girdi ve film oynamaya başladı ama bir gariplik vardı. Film başlayalı 6 dakika olmasına rağmen ekranda aynı sahne vardı, kamera açısı sadece bir odanın tavanını gösteriyordu. 7. dakikada aynı sahnede bir değişiklik olmadan geçince seyirciler şikayet etmeye başladılar ve bazıları zamanını kaybettiğini söyleyerek salondan ayrılmak istedi.
Aniden kamera açısı tavandan yere indi ve omurilik felci, tamamen engelli yatağa uzanmış bir çocuk görüldü... Ve şu cümle yazılıydı:
"Bu engelli çocuğun hayatının her saatinde gördüğü sahnenin sadece 8 dakikasını size sunduk ve siz buna 8 dakika bile katlanamadınız!
Hayatınızın her saniyesinin değerini bilin ve şükredin..."
NE KADAR OLDU?
Erzincan kent merkezinde bir binada çıkan yangını izleyenlere çay servisi yapılalı 2 YIL OLDU.
AlkışlıYorum
Yemekhane sırasında beklerken şaşırmış bir ifade takınarak, "Ayy bu balıkların adı nee?" diye soran arkadaşa, duruşunu bozmadan, tek kaşını kaldırıp gayet sakin bir ifadeyle, "Osman. Ben koydum!" diyen görevliye o kadar güldüm ki, alkışlamaya halim yok.
