İnsanlarda da "en"ler hayvanlardaki gibi hormonlarla kontrol edilen biyolojik temellere dayanır. Bir kediyi, bir fareyi, bir insanı korkusuz kılan, yavrusunu savunmak için kendini feda edebilmesini sağlayan, süt ürettiği sürece salgıladığı prolaktin hormonudur. Buradan hareketle, bir kadının en acımasız olacağı anın da yine bu hormon tarafından kontrol edilen annelik güdüsünün ağır bastığı zamanlar olduğunu söyleyebiliriz. Ama sadece bu zamanlarda acımasız değildirler:
Kadın muhtemelen karşısındaki kişiye çok kızdığı, hatta direkt, bilerek, isteyerek yaralamayı hedef aldığı zaman acımasızdır.
Önce sezer, sonra bir şeyler söyler, sonrasında susar kadın...
Ayrılmak istediği zamandır. Sert ve katıdır. Hiç affı yoktur. Zaten konuşmaya kalbini evinde bırakarak gelir. Acımasızlık gözlerdedir.
Gözler artık 'o' gözler değildir.
Onlar da evde bırakılmıştır.
Bir kadın ayrılırken acımasızdır.
Af dilenmemelidir. Canı acıdığı zaman... Şöyle ki, kadın terk edilmiştir.
Bir süre sonra acısını yaşamayı bırakıp artık normal hayatına devam etmek istiyordur.
Bu anda pat diye çıkıp gelen eski sevgili kadının en acımasız olduğu ana tanık olur. Şüphesiz ki son çikolatasını düşürdüğü ya da çikolatasız kaldığı anlardır. Bir kadın çirkinliği yüzüne vurulduğu zaman çok acımasız olur.
Kendisi dünyanın en çirkin insanı olsa bile bu durumu kabullenmez. Kendisini dünyanın merkezindeki kadın gibi görür ve bunu söyleyen kişiye tabiri caizse çemkirir. Bu yüzden kadın ne kadar çirkin olursa olsun ona çirkin olduğu söylenmemelidir. Tabii nezaket icabı değil sağlığın ve karizmanın korunması bakımından...
Kıskandığı andır. Değmeyin, kaçın. Tırnaklarını törpülemeye başladığı an... Karşısındaki erkeğin onu küçük gördüğü an ya da aldatıldığı an olabilir.
O zaman siler kadın. Affetmez.
Çünkü kadınlar küçük düşürülmeye dayanamazlar. İndirimli alışverişi kaçırdığı zaman... Reddedildiği zamandır abi. Daha beteri olamaz. Gururu yerle bir olmuştur.
Gazabından korkmak gerekir.
Başka bir kadınla savaştığı, yarıştığı andır. Öyle bir savaştır ki o, her şey mübahtır derler ya işte öyle bir şey. Kadınların derdi siz erkeklerle falan değil aslında ve hiç olmadı da zaten. Onların derdi, sıkıntısı, yarışı hep hemcinsleriyledir. Ortalığı silip süpürdüğü zamandır.
Temizlik yaparken yaklaşmayın.
Hani inşaatlarda "Can güvenliğiniz için yaklaşmayın" uyarısını kadınlar temizlik yaparken eve asmalı...
Mağazada iki kadının aynı kıyafete aynı anda el attığı andır.
Bir de o kıyafet tek kaldıysa vay o mağazanın haline.
LÜZUMSUZ BİLGİLER
İngiltere'de her yıl yalan söyleme yarışması yapılmaktadır. Katılımcıların en ikna edici yalanı 5 dakika içerisinde söylemesi beklenir. Politikacılar ve avukatların yarışmaya katılması yasaktır.
NE KADAR OLDU?
60 metrelik baz istasyonuna intihar etmek için çıkan şahsı gören mahalle sakinleri 'Baz istasyonu protestosu' sanarak iki saat alkışlayarak destek vereli 10 YIL OLDU
FIKRA
Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar ama kocasını bulamaz. Biraz daha aramak için aşağı depoya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar: "Kocacığım, neyin var, ne oldu?" Kocası: "Hatırlıyor musun, baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu; ya evlenirsin ya da 20 yıl hapis çekersin"... Kadın şaşırarak: "Eeee ne oldu?" Adam: "Bugün, hapisten çıkmış olacaktım."
AlkışlıYorum
Sayısız kesintiden sonra maaşımdan kalan son 150 TL'yi ATM'den çekip 15 gün sonraki avansa kadar nasıl idare edeceğimi düşünerek, küfrede küfrede fişi inceledim ve hışımla çöpe attım. Akşam girdiğim dükkanda fark ettim parayı çöpe, fişi cebe attığımı...
