YAY: Bir Yay'ı Yay yapan şüphesiz bitmek bilmez heyecanı ve özgürlüğe olan sonsuz düşkünlükleri.
Aşık olacakları kişiyle karşılaştıklarında da tüm bunları riske attıklarını düşünmeleri en büyük handikapları. Oysa iyimserliklerini ve altın kalplerini ortaya koyduklarında aşkın hayatlarını güneş gibi aydınlatabileceğini de bilmiyor değiller. Tek ihtiyaçları "Gözleri aşka gülen bir aşk!" OĞLAK: Oğlakların kalbinin derinliklerine giden yol, filmlerde görmeye alışık olduğumuz şifrelerle korunan çok sayıda kapının bulunduğu yüksek güvenlikli merkezlere benzer. Aşkları tüm kapıları açtığında öyle bir sarar ki yüreğine, geriye dönmesi kolay olmaz. Yine de her aşk mutlu sonla biter diye bir kaide yok elbet.
Biten aşkın peşinden kul köle olmasa da bir yerlerden çalan bir şarkı kalpleri tekrar sızlatabilir o ayrı. Şarkıda da denildiği gibi çoktan unuturdun aslında ama "Ah bu şarkıların gözü kör olsun!"
KOVA: Mantığın ve aşkın bitmez savaşında kendini mantık saflarında bulan Kovalar, özgürlük meşalesini kimsenin sevgisi için kolay kolay söndürmez.
"Aşka gönül vermem, aşka inanmam" derken, başkaları tarafından yalnızmışçasına etiketlenseler de bir başına ayakta kalabilmenin tadını bilmeyenlere gözlerini devirmeden edemezler. Nitekim hayat romantik klişelerle heba edilemeyecek kadar değerli, bunu senden iyi kim bilebilir ki?
BALIK: Hülya denizinde dinmek bilmez yolculuklar yapan Balıklar, aşk limanına ulaşıp demir attıklarında bir gün geri dönmeye ihtimal vermezler. Pembe gözlüklerinin ardından her şey öyle kusursuz görünür ki bağlılıkları konusunda ne sorgu ne de sual ederler.
Olası bir hayal kırıklığının bedelini de usul usul ödemeyi bilirler.
Ancak kapanması zor yaralar yerine "Beni öldür öyle git" demeyi bile göze alabilirler. Çünkü yaşamak için onun sevgisine muhtaç olduğun aşikâr.
Kaynak: askmoyra.com
LÜZUMSUZ BİLGİLER
Erkek yavru köpekler, oyun oynarken genelde kız kardeşlerinin onları yenmesine izin verir. Bazıları bir köpek kadar olamıyor.
NE KADAR OLDU?
Charlton Atletic takımı, 75 dakika 10 kişi oynadığı ve son yarım saatine 5-1 mağlup girdiği Huddesfield maçını 7-6 kazanalı 61 YIL OLDU
FIKRA
Aarhus'un içkili lokantasında vakit gece yarısına gelmişti.
Garsonlardan biri arkadaşına, "Şu ilerdeki masada sızıp kalmış olan adama ne diye kalkıp gitmesini söylemiyorsun?" diye sordu. Dört kere uyandırdım, dördünde de başını dayayıp yeniden uykuya daldı.
Öteki kurnaz kurnaz güldü:
- Ne diye kalkıp gitmesini söyleyeyim.
Dört seferinde de hesabı götürdüm, dördünde de itiraz etmeden ödedi!
AlkışlıYorum
YER Çorlu. Çukurlardan kaçmak için zigzaglar çizerek ilerliyorum.Arkamda fark etmediğim trafik polisi abimden gelen anonsla kendime geliyorum: "34.... oynaşmadan yürü, kıvırmadan yürü."
BİZE geldiğinde Sinan Dayı'sından sürekli överek bahseden ufaklığa, "Dayın, ne iş yapıyor?" diyorum.Bugüne kadar duyduğum en bal küpü cevap geliyor:
"Tost uzmanı."
