Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 16 Temmuz 2018

Sizi zekalarına hayran bıraktıracak çocuklarla girilen muhteşem diyalog

SÖZLÜK yazarı "romica", çocuklarla yaşadığı, sizi gülümsetecek bir anısını anlatıyor.
Bayılırım sokakta oynayan çocukların oyunlarına müdahil olmaya. Hava almak için apartmanın bahçesine çıktım. Hepi topu 3-4 çocuk küçücük bahçede oyun oynuyorlar, Mecidiyeköy'de sokağa mı çıksın yavrular...
Neyse, çocuklardan biri kapıcının oğlu. 7 yaşında ama üçüncü sınıfa geçmiş. Babasını gaza getirmişler, erken başlatmış okula.
Geride kalmasın diye öğretmen çok üstüne gitmiş, çocuk da çarpım tablosu uzmanı olmuş.
Diğer bir kız çocuğu 8 yaşında, o da 3. sınıfa geçmiş. Başta hikayesini bilmiyordum.
Annesi apartmanda yaşayan bir kadına gündeliğe geliyormuş. Kocasından şiddet görüyormuş. 1 yıl önce falan çocuğu bu aileye bırakıp gitmiş. Onlar da nasıl altın kalpli insanlarsa çocuğa gözleri gibi bakıyorlar, hiçbir şeyi eksik değil sevgi de dahil olmak üzere... Okula servisle gelip gidiyor, yüzme kursuna da öyle...
Bir de 4. sınıfa geçmiş bir kız çocuğu var. Onun annesi babası yanında, tek çocuk, hiçbir şeyi eksik değil. Biraz tombik, belki ondan hafif bir özgüven sorunu var. Patronluk taslamaya bayılıyor...
Üçü öğretmencilik oynuyordu dün. Ben de 10 metre uzaktan izledim. 4. sınıfa giden kız öğretmen olmuş, diğerleri öğrenci...
Durmadan çarpım tablosundan soruyor, bizim oğlan çat diye veriyor cevabı. Uyuz oldu her soruyu doğru cevaplamasına...
- Peki... Söyleyin bakalım çocuklar, 75 çarpı 80 kaç eder?
- ...
- Bilemediniz değil mi? Yeterince çalışkan değilsiniz çünkü... Aklınızı derslerinize vereceğinize boş işler peşinde koşuyorsunuz...
Tembelsiniz ve kafanız çalışmıyor! Söyleyin hemen! 75 kere 80 kaç eder?!?
Ben: Onlar tembel öğretmenim, sen söyle...
Kızçe: Efendim?
Ben: Diyorum ki, onlar tembel. Kafaları çalışmıyor, doğru cevabı sen ver. Sorduğun sorunun cevabını biliyorsun herhalde?
Kızçe: Tabii ki biliyorum!
Ben: Süper! Kaç eder o zaman söyle bakalım. Yalnız cevabı biliyorum ben, sakın sallamaya kalkma.
Kızçe: Pardon da, siz kim oluyorsunuz?
Ne hakla benim dersime müdahale ediyorsunuz?
Karışmayın lütfen!
Ben: Müfettişim ben, dersi denetlemeye geldim.
Kızçe: ...
Ben: Şimdi hocam, söyle Allah aşkına. Bu çocuklara tembel dediğine göre cevabı biliyor olmalısın. 75 kere seksen kaç yapar?
Kızçe: Yalnız sınıftayız şu anda ve siz sigara içiyorsunuz. Çocukların olduğu bir yerde sigara içmek iğrenç bir şey. Hep beraber kusacağız birazdan.
Ben: Haklısınız hocam, ben o zaman dışarı çıkıp şu 25 metre ötedeki çöpün yanına gideyim müsaadenizle...
Kızçe: Evet gidin, hemen!
Ben: Hocaaamm, buradan geliyor mu duman?
Kızçe: Gelmiyooor! orada kaaal!
Ben: İyiiii! beniii duyabiliyorsuuun demek kiiii! 75 kere sekseeen kaç edeeeer?
Kızçe: O ders bittiii! şimdiii Türkçe yapıyoruuuz!

AlkışlıYorum
Duygusal olarak yenik düştüğüm bir gün, odama kapanmış ağlıyorum. Bu sırada annesiyle beraber 5 yaşındaki yutulası yeğenim bizi ziyarete geliyor ve odama dalıyor. Beni ağlarken görünce gözlerini kocaman açarak, "Ne oldu, neden ağlıyorsun?" diye yanaştığında, kurtulmak için, "Param bitti, ondan ağlıyorum" diyorum. Ve muhteşem cevap geliyor;
"Amaan! Ne vay ki, önce böyle susa susa değil zıyıl zıyıl ağlıycan, sonya oplaya oplaya ağlıcan; ondan sonya annen payayı veyiiiy!" Kendisi test etmiş de.