Bir kere şüphe duygusu tamamen ortadan kalkar. Platonik aşığın "Beni aldatıyor mu acaba?" diye bir derdi olmaz. Aldatılma gibi bir sıkıntısı olmadığı gibi, başka birine kapılmaz da… Beklediği biri var ve ondan gelecek atağa kadar kendini başkalarından korur. Kötü görünmeyi dert etmez. Kilo almaktan, saçının kötü görünmesinden, kıyafetlerinden utanmaz. Böylece her daim kendisi gibi davranır. İçinde yaşadığımız tüketim toplumunun bazı mecburiyetlerini yaşamak zorunda kalmaz... Sevgililer Günü, sosyalleşme, ailelerle bir araya gelme gibi... Aileler demişken, "Bu ilişki nereye gidiyor? Yoksa sen beni oyalıyor musun?Benimle ciddi düşünüyor musun?" soruları kafasını kurcalamaz.
Özel günlerde hediye ya da sürpriz derdine düşmez. Yaklaşan Sevgililer Günü onun için bir kabus değildir, bilakis o günü ferah ferah geçirir. Sosyal ortamlarda "Aman arkadaşları benden hoşlandı mı?" diye düşünmesine gerek kalmaz. Ters bir durumda kendi kendine trip atabilir; böylece ilişkiye hiç zarar vermeden yoluna devam edebilir. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok tabii! Bu uzaktan aşkı her daim masum ve saf kalır. Fiziksel bir birliktelik mümkün olmadığı için platonik aşığın içi her zaman rahattır. Platonik aşıkla iletişim halindeyse, empati yeteneğini geliştirir; böylece her şeye onun açısından bakabilir. Ve tabii ki mükemmel bir dinleyici haline gelir, yeter ki o konuşsun!Eğer doğru insanla birlikteyseniz, bu saydıklarımızın tamamı ilişkinizde de olabilir elbette! Herkese mutlu ve huzurlu aşklar diliyoruz!
onedio.com
UYANIK MUHABİR
Kaza yerinin etrafını polis kordonu ve meraklı bir kalabalık çevirmiştir.
Gazetesine iyi bir haber yetiştirmek isteyen muhabir, çemberleri aşamayınca bir kurnazlık düşünerek seslenir:
- Yol verin! Yol verin! Ben kaza kurbanının oğluyum!
Yol verirler, muhabir yaklaşır. Bir de bakar ki; arabanın önünde bir eşek cansız yatmaktadır. :)
NE YAPTIN?
Evin beyi akşam işten dönünce evi perişan halde bulmuştu. Kirli tabak, çanak, sofranın üstünden kalkmamıştı, muşambalar çamur izleri içindeydi, yataklar darmadağındı. Akşam yemeği de hazırlanmamıştı üstelik. Korkudan deliye dönen adamcağız, epey arandıktan sonra, karısının, balkonda bir şezlonga kurularak roman okumakta olduğunu gördü.
Endişe dolu bir sesle, "Bugün sana ne oldu böyle?" diye seslendi.
Kadın: "Hiç kocacığım. Her akşam bana 'Bütün gün ne yaptın sanki' diye sorardın.
İşte bugün bir şey yapmadım. Neler yapmadığımı görmeni istedim.".
BALE
Temel, ilk kez baleye gitmiş.
Parmaklarının uçlarında dans eden kızlara bakmış, bakmış ve "Taha uzun poylu kizlaru seçselerdu ya!" demiş....
ALKIŞLIYORUM
Ev arkadaşım Sibel'e, "Ocağı söndürdün mü?" diye sordum. "Evet" dedi.
Sonra "Peki tüpü kapadın mı?" dedim.
"Hayır" dedi. "Git kapa" dedim, kapadı geldi. Sabah bir kalktım tüpü komple detantörden sökmüş :) Kendisi boya katılmamış bir sarışındır.....
