Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 3 Eylül 2017

İngiliz kraliyet ailesinden gibi davransak da hepimizin iyi bildiği nesne

Sanki biz doğduğumuzda her yer Nicki Minaj klibi, İngiliz Kraliyet ailesinin düğünü gibi bir ortama sahipmiş gibi davransak da hepimizin bir geçmişi ve hayata dair gerçekleri var.
Hemen hemen hepimiz bu nesneleri tanıyorsak, çok fazla da şey yapmayalım bence.
Televizyon üzeri dantel.
Tam bir kraliyet ailesi geleneği çünkü evet.
Eskimiş halı. Dekoratif değil, tek amacı yere basmayalım.
Yurt dışından gelen birisine antika diye kakalıyabilirsin.
Tuvalet terliği, konuşan cinsten. Cifu cifu diyor. Bir de mutlaka çorabı ıslatır.
Her bahçede bulunan, plastik sandalye. Hatta kalebodurun üstünde duruyorsa kayıp bacağı kırılıp çanağınızı kırabilirsiniz.
Ekranında araba ya da tuttuğu takımın fotoğrafı olan, toplama bilgisayar. Bir saat açılıyordu.
Bir de hızlı diyorduk.
Davul fırın. Anne elinde değeri artıyor. O fırının dili olsa da konuşssa. Annem hala hiçbir fırının bu fırının yerini tutmadığını söylüyor. O davul fırın varsa kaç kez uyarılırsın. Yanarsınız fırının etrafında dolaşmayın.
Ucuz oyuncaklar. Belki Üsküdar'da Eminönü'nde kitlediler 1 liraya. Ama olsun güzeldir ucuz oyuncak. Misal zıplayan oyuncak tavşan.
İçine her şeyi attığımız dolap. Taşınırken içinden kimbilir neler çıkar.
Fırça (Editör kraliyet ailesi de kullanıyor dediğinizi duyar gibiyim de görsel bu değildir.) Kötü bir tuvalet sonrası ilaç gibidir.
Maşrapa. Eyyy gidi alaturka tuvalette o maşrapayı gaz sesini gidermek için ne güzel kullanırdın di mi? Bir anda gözlerinde canlandı değil mi koskoca mazi. Suyu ne israf ederdik. thegeyik.com

YABANCI DEĞİL
Bir gün zengin bi genç son model ferrarisiyle yolda ilerlerken; karşısına çıkan kırmızı ışıklarda durmuş. Durmaya kalmadan arkadan korkunç bir sesle bir kamyon Ferrari'ye bindirmiş. Kazanın heyecanıyla kamyoncu inmiş arabadan başlamış genç çocuğa yalvarmaya:
- "Abi affet beni, ben bu arabanın masrafını ödeyemem evde çoluk çocuk açlar aabi" Şeklinde ağlayıp ayaklarına kapanmış.
E genç çocuk da sonunda dayanamamış:
- "Tamam peki peki" deyip affedip koyulmuş tekrar yola.
Yolda arkası göçmüş arabasıyla ilerlerken tekrar bir kırmızı ışıkta durmuş veeeee....
Tekrar bi kamyon arkadan gelip arabaya çarpmış.
Tabi genç artık büyük bir sinirle arabadan inmiş. Arabaya çarpan kamyoncu ise hiç istifini bozmadan kafasını camdan dışarı çıkarmış:
- "Yabancı değil abi benim ben..."

​MEZARLIK
Temel, gece vakti mezarlıktan geçmek zorundadır, ama çok korkar.
Arkadaşları 'korkma yahu' derler:
- Mezarlıktan geçerken şarkı söylersin; hiçbir şey olmaz.
Temel çaresiz bu öneriyi kabul edip mezarlığa girer.
Zifiri bir karanlık, Temel korku içinde ve baslamış bir türkü söylemeye:
- Ay akşamdan ışıktır!
Ve hemen ardından müthiş bir koro:
- Yaaaylalar, yaylalar!..

EHLİYET
Birgün polis sürat yaptığı için Temel'i durdurur ve ehliyetini ister. Temel de polise "Kardeşim siz polislerinde birbirinizden haberi yok birgün evvel aldığınız ehliyeti ertesi gün gene soruyorsunuz"

AlkışlıYorum
Çok sevdiğimiz bir hanım arkadaşımız, şanssız bir evlilik yaptı ve kısa zaman sonra da ayrıldı. Boşandıktan sonra da kendini işe güce verip asosyal bir insan oldu çıktı. Çocukları çok seven bu arkadaşımızı, geçenlerde bizim kızla oynarken gören kocam "Ya şu kızcağız da artık evlense de kendi çocuğu olsa. Zaman geçiyor, söyle de elini çabuk tutsun." dedi. Ben de geçenlerde hayatında birisinin olup olmadığını sorduğumu, arkadaşımızın da "Yok canım hayatımda kimse. Öküz mıknatısı olduğumu anladığım günden beri kimseyle çıkmıyorum." dediğini söyledim. Kocamın cevabı tüm alkışları hak eden cinsten oldu: "Valla söyle kendisine, bu yaştan sonra ona buzağı bulamayız. Mecburen eldekilerden birini seçecek."