Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 29 Temmuz 2017

Kız tavlama teknikleri-Beden dili

İletişim sözlü ve sözsüz olarak ikiye ayrılır. İletişim kurmanın iki farklı yolu olmasına rağmen sözsüz bir biçimde kurduğumuz iletişim sürekli gözden kaçmaktadır.
Kız tavlamak söz konusu olduğunda genelde erkekler ne söyleyeceğini çok fazla önemserler.
Israrlı bir şekilde en iyi kız tavlama cümlesinin ne olduğunu öğrenmek isterler. Ama asıl önemli olan ne söylediğinizden çok nasıl söylediğinizdir.
Bir şeyi nasıl söylediğiniz ise iletişimin sözsüz kısmı ile ilgilidir.
Erkeklerin çoğu sözsüz olarak nasıl iletişim kuracağını bilemez. Kadınların bilinçaltı düzeyi ile diyalog kuramaz. Eğer bir kadınla başarılı olmak istiyorsak bu iletişimi nasıl kuracağımızı bilmeliyiz. Kadınla bilinçaltı düzeyinde konuşmalıyız.
Kullandığımız kelimeler karşımızdaki insanın bilinç düzeyine mesajlar gönderir. Kelimeleri nasıl ifade ettiğimiz ise bilinçaltı ile ilgilidir.
İnsanlar bir karar verirken bilinçaltından gelen sesi dinlerler.
İki insan arasındaki iletişimin çoğu sözsüz kanallar ile gerçekleşirken çok küçük bir kısmı sözlü olarak gerçekleşir. Bu şu anlama gelir.
Aslında bedeniniz konuşuyor.
"Beden diliyle anlaştık." "Sen sus gözlerin konuşsun." gibi ifadelerle günlük yaşantımızda da sıkça karşılaşırız.
Pek çok akademik araştırma da sözsüz iletişimin önemini vurgulamaktadır. Bir kadınla iletişimde kelimelerin etkisi %7 oranında iken, ses tonu ve beden dili %93 oranında etkilidir.
Evet arada çok büyük bir fark var. Eğer o kadar da değil diyorsanız şu görüntüyü canlandırın.
Bir adam size kendine güvendiğini ve çok rahat olduğunu söylüyor. Ama diğer yandan bedeni titriyor ve elleri terliyor. Sözlü olarak kendine güvendiğini ifade ederken bedeni güvensiz ve gergin olduğunu ele veren mesajlar gönderiyor.
Siz hangisini dikkate alırsınız ?
Yine bir arkadaşınızın size hayır derken kafasını onaylama anlamında yukarıdan aşağıya salladığını düşünün.
Büyük ihtimalle yalan söylüyordur.
Sözsüz iletişim her zaman daha baskındır.
İnsanlar bir başkasına güvenip güvenmeyeceklerine sözsüz iletişimine bakarak karar verirler.
Eğer ağzınızdan çıkan kelimeler ile aynı anda gönderdiğiniz sözsüz mesajlar birbiri ile uyum içerisindeyse karşınızdaki insan doğru söylediğinize ikna olur. Ama bu uyum yoksa yalan söylediğinizi düşünürler.
Sözsüz iletişim iki elemandan oluşur:
Ses Tonu (Sesin yüksekliği, hızı vb. )
Beden dili (duruş, bakış, hareketler vb.) Beden dili sayesinde henüz konuşmadan, insanlar hakkında, belli bir fikre sahip oluruz.
Çevremizde gördüğümüz çoğu insan hakkında duruşu, bakışı, davranışlarına bakarak yorum yaparız ve tanıştığımızda bu varsayımlar iletişim şeklimizi belirler.
Çok iyi poker oyuncuları genelde beden dilini en iyi kullanabilen kişilerdir. Blöf yaptıklarında beden dilleri ile bunu saklayabilirler. Bu nedenle bu insanları okumak kolay değildir.
İyi bir beden dili rahat ve sakin olduğunuzu gösterir. Kendinize güven duyduğunuzun kanıtıdır.
Bunlar kadınları etkileyen özelliklerden en önemli üç tanesidir. Kötü bir beden dili ise gergin, savunmacı ve güvensiz bir hava estirir. Kötü beden dili çekiciliği öldürür.
Sözsüz iletişim konusunda kendinizi geliştirmek, hayatınızın pek çok alanı ve iş yaşantısında size birçok fayda sağlayacaktır. Özellikle kadınlar ile iletişiminizde sihirli bir etkisi olacağını göreceksiniz.
Bu yazıyı okuduktan sonra ses tonunuza ve beden dilinize dikkat etmeye başlayın.
Otururken, konuşurken, yürürken nasıl görünüyorsunuz ?
Kadınlar ile iletişim kurarken tutum ve davranışlarınız nasıl ?
Sizce, karşınızdakine nasıl mesajlar gönderiyorsunuz ?
puremen.net/

UĞURSUZ
Temel komadadır. Yanında da karısı bulunmaktadır. Temel gözleri nemli karısına bakarak, kısık sesiyle konuşmaya başlar;
- İlk işten kovulduğum zaman yanımdaydın. İflas ettiğim gün de oradaydın.
Vurulduğum zaman, ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde, hastanede hep başucumdaydın… der.
Karısı takdir edilmenin mutluluğuyla duygulanmaya başlar. Temel konuşmasına devam eder;
-Hep yanumdaydun karıcuğum. Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama çok geç oldu. Yahu sen ne uğursuz karısun? der…

İŞE YARARSA
Minik kız okuldan koşarak elinde karnesiyle eve gelmiş.
Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış baştan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi var. Yalnız öğretmen karnenin altına şöyle bir not düşmüş: "Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok konuşuyor.
Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum." Baba bunun üzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına bir not düşmüş: "Lütfen paylaşalım çünkü işe yararsa ben de annesine uygulayacağım."

AlkışlıYorum
Size benim ailemden bir AlkışlıYorum.
Malum İstanbul'da bir afet yaşandı. Yumruk büyüklüğünde dolu sağanağı hayatı felç etti. Evlerin arabaların camları kırıldı. Hatta bu sabah işe gelirken arabaların yüzde 60'ına yakınının üstünde dolunun bıraktığı yuvarlak göçükler var. Neyse benim hikayeye gelelim. Babam ile annem Eyüp'te bir yere gitmişler. Babam denizci olduğu için bulutların durumundan havanın patlayacağını anlamış. Hemen taksiye binmişler. Taksi eve 50 metre kala hava patlamış. Taksiden iner inmez babam dış kapıyı açmaya çalışmış.
Eli ayağı birbirine dolanmış. Babama göre kapıyı açmaya çalıştıkça annem saniyede bir onu sırtından dürtüyomuş.
Babam heralde korkudan diye düşünmüş.
En son babam sinirlenmiş. 'Ya hatun bir dur açmaya çalışıyorum işte kapıyı ne dürtüp duruyorsun' demiş. İşin bu kısmına kadar normal. Anormal kısmı annem babamın arkasında değil yanındaymış. Yani babam annemin dürttüğünü düşünmüş fakat gerçek arkasına dolu yağıyormuş.