* Bayram namazını bir türlü akılda tutamayıp yanındakine bakarak namaz kılmaya çalışmanın gerginliği.
* Yeni alınan bayramlıkların yanıbaşında uyumak
* Yaş kemale erince harçlık alamamanın getirdiği hüzün
* Bayram mutluluğunu içinizde hissedeceğiniz aile kahvaltısı
* Ziyaretlerde kolonya aldıktan sonra "Şeker almayayım" diyen tipler
* Bayramda kapınıza şeker toplamaya gelen çocuklar
* Bayram ziyaretlerinizde orada bulunmayan yaşıtınız akrabanın aman şöyle dersleri iyi, aman böyle sosyal çocuk denerek övülmesi.
* Peki ya "Beni hatırladın mı"cı akrabalar?
* Her gittiğiniz evde size mide spazmı geçirecek miktarda yedirilen yemekler:
Ev Baklavası
* Muhabbet sizden uzaklaştığı anlarda etrafı, özellikle de halı desenlerini incelemek.
* İçindeki sonsuz eski zamanlara yolculuk isteğini "Nerede O Eski Bayramlar" diyerek dışa vuran amca ve teyzeler.
* Bir daha bayram gelmeyecekmiş gibi sarılıp, aşırı tükürüklü öpen uzaktan akraba. Özellikle de bilezik ve yüzüklerini suratımıza balyoz misali indirerek ellerini öptüren teyzeler, teyzelerimiz...
* Nihayet biten bayram ziyaretinin tam çıkılacakkken kapıda bir süre daha devam etmesi
* Bayram harçlıklarıyla internet kafeye gidip akşama kadar oyunun dibine vuran çocuklarımız
* Aldıkları harçlıkları birbirleriyle yarıştıran veletler. Ne olursa olsun bir gün bu bayram için de nerde o eski bayramlar diyeceğiz. O yüzden bayramı eski bayramlar tadında geçirin.
Herkese iyi bayramlar.
BAYRAMLARI ANLAMLI KILAN 17 AİLE ÜYESİ
* Orucun acısını çıkarırcasına yemeklere abanan dayı.
* Bayram namazı için uyandıran baba.
* Oradan oraya koşturan, annelerin örnek gösterdiği hamarat ev kızı.
* Bayrama aylar öncesinden hazırlanmış anneanne.
* Ziyarete giderken çantasında "misafirlik terliğini" hazır bulunduran temkinli hala.
* Normal günlerde rahat giyinmeyi tercih ederken bayramlarda hepsi birer moda ikonuna dönüşen mahallenin gençleri.
* Şeker beğenmeyen, hiçbir şeyden memnun olmayan komşunun küçük kızı.
* Bayramları tatil beldelerinde geçiren hayırsız amcaoğlu.
* Bilgisayarı saatlerce işgal eden ruh hastası akraba çocuğu.
* Tatlıya gömüldüğü için geceyi acilde geçiren diyabet hastası büyük amca.
* "Nerede o eski bayramlar" nostaljisi yapan retrocu dede.
* Bayramdan bayrama görmesine rağmen "Sen kilo mu aldın?" sorusuyla moralleri bozan baykuş yenge.
* "Misafirlere hoş geldin, dedin mi?" sorusuyla çocuklarını bezdiren anne.
* Odasından çıkmayı reddeden atarlı ergen kardeş.
* Bayram neşesini Siyaset Meydanı ortamına çeviren karşıt görüşlü iki enişte.
* Ziyarete kolonya banyosu yapıp da gelmiş aile dostu.
AlkışlıYorum
Küçüklüğümde bayram ziyareti yapıp kapı kapı dolaştığımız evlerde şeker ikram edenlerle, para verenleri tespit eder ve para verilen evlere, kıyafet değiştirerek tekrar giderdik. Bunun ne büyük zevk olduğunu bilen birisi olarak, kapıma gelen her çocuğa çikolatanın yanında mutlaka önceden hazırladığım bozuk paraları veririm. O ne gülümseme halidir, ne büyük bir keyifle dönmektir eve, bilirim. Yol üstünde olduğu için önce bizim eve bayramlaşmaya gelen akrabalarımıza annemin teşekkürü; ''Öncelikle beni tercih ettiğiniz için teşekkür ederim.'' Otobüs şirketi ya kendisi, canım annem... Bayramın ilk sabahı, kapı çaldı. Diyafondan "Kim o?" dedik; heyecanlı, minik, nefis bir "Bayram çocuğuuu!" cevabı geldi. Çikolatalar feda olsun sana bayram lokumu! Davulcu büyük bir ısrarla kapıyı çaldı. Oğluma dönüp "Cebimden alıp ver oğlum" dedim. 100 lira vermiş. 3 gündür İstanbul'un tüm davulcuları bizim kapıda. Davulcular arasındaki iletişime hayran kaldım. Bayramın ilk günü. Yabancı olan eniştem bayram ziyaretine gelen kuzenime; "Are you ok?" diye soruyor. "Anlamıyorum enişte. Türkçe konuş." diyen kuzenime tek kelime İngilizce bilmeyen babam tercümanlık yapıyor; "Ayı Yogi diyor kızım." Bayram şekeri tadındaki canım babam benim!
