Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 21 Nisan 2016

Selfie manyağı kızların en belirgin özellikleri

Selfie modası bitecek gibi görünmüyor. Üstelik her geçen gün yeni şekiller alarak yoluna devam ediyor. Tabi bazı kalıplar hiç değişmiyor.
* Selfienin olmazsa olmazı: Ördek surat.
* Yüz şekilleri çekim bittikten sonra bile belli süre öyle kalır.
* Telefonla yetinmeyip profosyonel makinelere geçenler de vardır.
* Güneş gözlüğü olmadan asla. İçerde- Dışarda-Yaz-Kış farketmez. İlla olacak.
* Kime olduğu belli olmayan öpücükler de selfielerin vazgeçilmezleridir.
* Çevrede bir hayvan özellikle de kedi varsa selfiede konuk oyuncu rolünü oynar
* Yaz aylarının vazgeçilmezi bikinili poz olmadan olmaz.
* Yer mekan fark etmez. Maçlar, konserler araçtır, selfie çekmek amaç.
* Selfie çekerken kızlar bazen kendilerini kasıp fotoyu beğenmez ve depresyona girebilirler
* Onca hazırlıktan sonra ellerin titremesi, selfie'nin bulanık çıkması intihar sebebidir.
* Saçlar boyanmış veya yeni bir şekil verilmişse mutlaka selfie çekilir.
* Aynayı unutmak olmaz. Selfielerin çoğu ayna karşısında olur. Özellikle tuvalet aynası şart.
* Kimsenin denemediği enteresan pozlar deneyen kızlar da az değildir.
* Selfie çekmenin yeri zamanı yoktur. Her şartta ve her yerde çekilebilir.
* Tuvalette
* Hastanede
* Dişçide
* Ve cenazede. Dedik ya tüm bunlar araçtır. Amaç selfie çekmektir.
ALINTI: ofpof.com

YALAN
Padişahın biri: "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!" demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı: "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü."
Padişah: "Bunun neresi yalan?.."
- "Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!.."
2.Yalancı: "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.."
Padişah: "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.
Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral o dur tabii!.."
3.Yalancı: "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!"
Padişah: "Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir." Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!."

AlkışlıYorum
'"Sence ben güzel miyim?'' dedi, ''Evet'' dedim, ''Çok mu?'' dedi, ''Evet'' dedim, ''Peki seksi miyim?'' dedi, ''Evet'' dedim, ''Zeki miyim?'' dedi, ''Evet'' dedim, ''Beni seviyor musun?'' dedi, ''Evet'' dedim, ''Geçen gördüğümüz tek taşı alacak mısın bana?'' dedi, ''Evet'' dedim. Daha doğrusu demişim.
Tutamadım çenemi, taklaya geldim resmen!