Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 18 Şubat 2015

Misafirlik neydi?

Haftanın 5 gününde ya size gelinir ya da siz giderdiniz.
İnsanlar misafir ağırlamak için bir yarış içindeydi sanki.
Küçük bir şehirde büyümüş bi çocuğun hoşbaşıma durumudur.
Sevdiğin bir amca&teyze ikilisine gidildiyse, mutfaktan gelen kurabiye kokusuyla dökülen kolonya kokusu eşliğinde, evin çocuğuyla koşturup terlediğinizden, sırtınızda mendille anne kucağında uyuma lüksünüz vardır. Yok sevmediğiniz bir eve gidilmişse, anne babadan nefret etme katsayısı, biraz daha büyüdüğündeki, okul gezisine gönderilmeme katsayısına yakın durur. Misafir çıktıktan sonra kapıyı kapatma zamanlaması`, "evi topla misafir geliyo" gibi ince gerginliklerin yerini bu rahatlık almıştır günümüz modern dünyasında.
Çay gelsin oh, yanında kuruyemiş (antep fıstıklı), içerden gelen mısır patlama sesi, çay içmiyorsan kola mı? Meyve suyu mu? Kahve yapayım içersenler, pötibör püskevitler, ayaklara verilmiş terlik bunların hepsi çok güzel ama misafirlikte en kötü şey gaz çıkarmak için tuvalete gitmek. İdeal bir misafirlikte ikram edilecekler sırasıyla aşağıdaki gibi olmalıdır.
1. Kolonya
2. Çikolata veya şeker
3. Çay veya kahve
4. Yine kolonya
5. Meyve
Eğer yemekli bir misafirlikse ilk kolonyadan önce yemek yenir. eğer yatılı bir misafirlikse meyveden sonra yatılır.
Kaybolmaya yakın duran bir değerdir `misafirlik`. Peki yok mu çok az. Gidildiğinde kendi izledikleri dizileri zorla size izlittirirler. Benim zamanımda tek kanal vardı ve bu kadar dizi yoktu. Hatta tv felan izlenmez misafir gelince televizyon kapatılırdı. Sebebi iletişim kurmak. Peki şimdi yaşadığımız en büyük sorun değil mi iletişim kurmak. Bence misafirlik yaşasın.

Deli
Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar.
Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder.
Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır.
Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir: "Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!"

Alkışlıyorum
Bir televizyon programında yemek yapan yarışmacılara; "O öyle mi yoğurulur, bak işte altını yaktın hamurun, soğanları çok iri doğradın, vs" gibi yorumlar yapan karımla; "Devam et devam et, birazdan duyarlar seni" diye dalga geçiyorum.
Anında cevap yapışıyor suratıma: "Sen sahada koşturan 11 tane adama direktifler verirken onların da seni duydukları gibi mi?"