Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 1 Şubat 2015

Para üstü gerginliği

Nostaljik yağ kuyruğu gibi o uzun sıradan sonra sarı renkli kurtarıcınız dolmuş geldi. Tek başınıza bindiniz, en arkaya yerleştiniz, paşa paşa 20 lirayı gönderdiniz. 20 milyon risktir.
Çünkü mebla yüksek. Ya paranın üstüne yatarsa. Göndermedin derse. Parayı öyle uzatarsınki bir şahit bulursun illaki kendine.
Neyse paranın üstünü bekliyorsunuz. Ee? Herkesin para üstü geldi, sizinki gelmedi.
Hemen ortaya atılıp, "benim 20 lira üstü vardı" diye bağırmak çığlık olabilir, zira belki de şoförün bozuk parası bitmiştir, öbür cepten para çıkarıp denkleştirecektir. Yoksa zılgıt yiyerek rezil olabalirsiniz. Şöyle -20 lira üstü vardı.
Şoför aynadan bakarak kafa sallayarak.
- Patlama yemedik paranı.
Verecez ölmedin ya.
Neyse siz en iyisi "Biraz daha bekleyelim bakalım" derisiniz.
Işıklarda filan beklerken şoförün ne yaptığı gözlenir. Lakin şoför hiç de bozuk para arar gibi görünmemektedir. Mal mal etrafa bakmaktadır. Acı gerçekle karşı karşıya kalınmıştır. " Ya herife bak paraynın üstüne yatacak.
Bak bak bak hiç niyeti de yok.
Biz unutsak neler yapar."
Aynadan göz göze gelmeye çalışırsın, belki beni görür hatırlar diye. Fakat yok. Çişin gelmiş gibi kıvranmaya başlarsın.
Şoför 20 milyonu unutmuştur.
Şimdi ta en arkadan bağırmak gerekecektir. Belki şans yüzümüze güler diye biraz daha beklenir ama, ı- ıh hareket yok. Şimdi sıra ses tonunu ayarlamaya gelmiştir. Öyle bir ses tonu tutturmak gerekir ki ne dolmuş o davudi sesle inlesin, ne de şoförün duyamayacağı kadar tiz bir ses çıksın. Gerekli ayarlamalar yapıldıktan sonra ses koyverilir. Eğer şoför duyduysa en önemli aşama geçilmiştir artık. Yok eğer duymadıysa kriz derinleşir ve olaylar gelişir.

Film

Bir gün Temel ve arkadaşı Dursun birlikte sinemada film seyrediyorlarmış.
Filmin en heyecanlı sahnesinde bir at, üzerinde adam olduğu halde hızla uçuruma doğru gidiyormuş. Tam bu sırada Dursun :
- Temel bence uçurumdan aşağıya uçacaklar, demiş.
Temel :
- Pence düşmeyecekler, demiş.
İki arkadaş iddiaya girmişler. Sonuçta uçurumdan aşağıya uçmuşlar ve Dursun iddiayı kazanmış.
Dursun :
- Temel pen hile yaptum, pen bu filmi daha önceden seyrettum, demiş.
Temel hemen atlamış :
- Haçen pende seyrettum da poh yiyenun aynu hatayu yapacağunu zannetmedum, demiş...

Ayı
Avcılar kendi aralarında atıp, tutuyorlarmış.
Avcının biri; - Geçenlerde İstanbul'da Belgrad Ormanlarında ava çıkmıştım. Birde ne göreyim, karşımda 5 metre boyunda bir ayı.
Avcılardan biri hemen atılır:
- Hadi be sende İstanbul'da Belgrad Ormanlarında ayı ne gezer.
Avcı hemen cevap verir:
- İyi de arkadaş Allah'ın ayısı oranın Belgrad Ormanı olduğunu
nerden bilsin?

AlkışlıYorum
"Fuşya sever misin?" sorusuna dalgınlıkla, "Yemek ayırmıyorum, yerim" demiş olabilirim.
Ama senin "O zaman lilayı hiç sormuyorum" demen çok çirkindi bence.