* Vantilatör dönüyorsa serindir, dönmüyorsa zaten hiç serin olmamıştır.
*Bir kadının bunalımı: "Bunalım, bunaalım, bunu alıım, bunu alayım, bunu da alayım, bunu al bunu, al bunu da, bunu da bunu da..
*" Parayı Lidyalılar buldular ama para üstünü bulmayı unuttular. Düşündüler, düşündüler ve sakızı buldular.
*NISSAN tersten okuyunca hal hatır soran bi markadır.!
*Camına "Arabada bebek var" stickerı yapıştıran şahsiyet, ışıklarda bebeğe çeyrek altın mı takalım, ninni mi söyleyelim, ne istiyorsun söyle?
*Alışveriş merkezinde gezerken sevgilisine koala gibi sarılan insan, kardeşim kapalı alan orası zaten, kaçsa da yakalarsın korkma…
*"Büyük aşklar büyük kavgalarla başlar" dediler, kahveden adam toplayıp sevdiğim kızı dövdük…
*Allah'ım çok paranın beni değiştirip değiştirmeyeceğini çok merak ediyorum.
Merakımı gidermem için lütfen bana bir şans ver!
*Pinokyo bile insana dönüştü, sen hep odun oldun kaldın.
*Canım sıkıldıkça telefonla uğraşıyorum, telefonla uğraştıkça şarjım bitiyo, şarjım bittikçe canım sıkılıyo. Hayat çok zor...
*Twitter'ın adı kuşların çıkardığı "tweet" seslerinden dolayı koyulmuş. demek... Türkler yapmış olsaydı adı "çipetpet" olacaktı. *Dedem sevgilisine sinirlendiği zaman postacıyı duvara fırlatıyormuş... Tabi cep telefonu yok o zamanlar..
*Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa, ölmüş olabilir bi kontrol edin.
*Çoraplarımın eşleriyle problemleri var, ayrı yaşıyorlar. Çorapların bile eşleriyle problemlerinin olduğu bir dünyada yaşarken, eş adayını bulabilmek de neyin nesi?
*Az önce karşıdan yürüyerek üzerime gelen Galaxy note 2 gördüm, ödüm koptu. Meğer 1.50 boyundaki bir kız telefonla konuşuyormuş.
*Arsenalin Türk kadınlarına düşman olduğunu biliyor muydunuz? Çevir arsenali tersine: Lan Esra! Resmen Türk kızına lan diyor.
*Kadınlar küçük şeylerden hoşlanır. Bakınız: Ev anahtarı, araba anahtarı, tek taş, kredi kartı...
*Bir leopar, insan desenli külot giyse hoşunuza gider mi? Biraz empati, lütfen biraz empati...
*5 yıl sonra evleneceğim kız, şu anda zengin, mavi gözlü, kaslı biriyle evleneceğini düşünüyordur, kıyamam lan ben sana.
*Isırarak seviyor beni, nasıl mesudum anlatamam... Bi tanesin sivrisinek...
*Flash TV yeni bir evlilik programına başlıyor: "Annenle flash TV'de nasıl tanıştım", yani kısaca; "Halay met your mother"
*İşin tuhaf tarafı, gargamel kötü kalpli biri değildi. Kötü kalpli biri olsaydı Şirinler'i göremezdi.
Noel baba
Postanede çalışan görevliler, mektupları ayırırken bir adres dikkatlerini çeker.
Adres, "Noel Babadır."
Böyle bir adres olamayacağı için mektubu açıp okurlar.
- "Sevgili Noel Baba, ben kimsesizler yurdunda kalan bir çocuğum. Geçen sene de sen geleceksin diye çok bekledim ama gelmedin.
Bu sene gelirsen bana bir ayakkabı, bir boyama kalemi bir de kalem kutusu getir.
Seni çok seviyorum" yazılıdır.
Tüm postacılar çok duygulanır. Bu yetim yavrunun isteğini yerine getirmek isterler. Aralarında para toplayıp bir ayakkabı, bir boyama kalemi takımı alırlar.
Ancak paraları kalem kutusu almaya yetmez. Aldıklarını çocuğun adresine gönderirler. Bir hafta sonra çocuktan Noel Baba'ya yeni bir mektup gelir. Postacılar merakla açıp okurlar. - Sevgili Noel Baba, gönderdiğin hediyeleri aldım, çok teşekkür ederim. Ancak içinden kalem kutusu çıkmadı. Herhalde postanedeki
şerefsizler açıp aldılar.
***
Hırsız
İki sabıkalı hırsız, gece bir evi soyuyordu. Fenerin ışığı altında bir dolabı açmaya uğraşırken biri ansızın durur. - Niçin durdun? - Bizim evden çıkarken galiba kapıyı açık bıraktım, ya münasebetsizin biri girerse.
