Beslenme ve Diyet Uzmanı Leyla Tevfikoğlu

BESLENME VE DİYET UZMANI LEYLA TEVFİKOĞLU

sorucevap@vimjo.com
Tarihi 8 Mart 2011

Bir kazanç, hiç yoktan çok iyidir!

Unuttuğunuz bir şeyi mutlaka yakalayacaksınız ve hayatınızda az da olsa bir değişiklik yaratmasına izin verin.Başlamak işin yarısıdır.Bir kazanç, hiç yoktan çok iyidir!

Çok klasiktir ama çok önemlidir! 2-3 saat aralıklarla beslenme planı hazırlayarak, akşam yemeğini geç saatlere bırakmamakla ilk düzenleme ile başlayabilirsiniz. Gün boyunca yemeyip, öğün atlamak bir çözüm değil! Az az ve sık sık beslenin ki, gün boyunca aktif olduğumuz zaman diliminde, enerji ihtiyacınızı doğru karşılayarak, doğru enerji tüketimi ile kolay kilo kontrolü sağlayın.

Ara öğünlerde, meyve (taze ve kuru), süt veya süt ürünleri, tahıllı ekmek, peynir, diyet bisküvisi gibi besinlerden oluşması gerektiği de unutulmamalıdır. Gün boyunca sebze ve meyve tüketimine özen gösterilerek, en az 5 porsiyon tüketilmesi önerilmektedir.

Günlük gereksinimlerimizi karşılayacak şekilde vitamin ve mineral alımı da önemlidir. Eğer yetersiz ve/veya dengesiz tüketim varsa uygun öneriler sunularak eksiklikler giderilmelidir.

Özellikle A, E, C gibi antioksidan vitaminler ve B1, B2, B6, B12 vitaminleri ile niasin, folik asit gibi vitaminlerinin enerji oluşumda aktif rol almalarından dolayı çok önemlidirler. B grubu vitaminler, metabolizmamızın çalışmasını sağlayan, etkin ve doğru enerji üretiminde görev alan enzimlerin yapısına katılmaktadırlar. Bu vitaminlerin eksikliğinde; yorgunluk, halsizlik, sinir ve sindirim sisteminde bozukluklar, kansızlık, vücut direncinin azalması, ödem gibi eksiklik belirtilerinin yanında enerji üretiminde bozukluklar meydana gelmektedir. Kısacası bu durum, enerji üretimine engel olunmakta ve metabolizmanın bozulmasıyla sonuçlanmaktadır.

Aynı zamanda çinko, kalsiyum, potasyum, magnezyum, bakır, krom gibi minerallerin metabolizmamız üzerinde etkileri büyüktür. Örneğin; minerallerden krom, enzim yapılarına katılmasının yanında insülin hormonun (şekerin vücudumuzda kullanılmasını sağlayan hormon) çalışmasını etkileyerek uyarmakta ve Glikoz Tolerans Faktörünün yapısına katılmaktadır. Yani karbonhidrat metabolizmasında; kandaki şeker (glikoz) seviyesinin dengelenmesiyle, glikozun etkin bir şekilde kullanılmasına ve buna bağlı olarak iştah kontrolüne yardımcı olmaktadır.

Bunların yanında su ve sıvı tüketimine de dikkat edilmesi gerekir. Yeterli derecede su ve sıvı tüketilmemesi günlük hayata adaptasyonu zorlaştırarak; odaklanamama, baş ağrısı ve dönmesi, yorgunluk, sersemlik, deride kuruma, sıcaklık hissi ve sindirim sisteminde kabızlık gibi problemlere neden olabilmektedir. Bu tür durumların oluşmasını engellemek için günlük su-sıvı tüketiminizin 8-12 su bardağı olmasına özen gösterilmelidir.

Düzenli yapılan fiziksel aktivite; fiziksel, ruhsal ve zihinsel sağlığı olumlu etkilemekte, metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle vücudunuza ve günlük hayatınıza uygun yürüyüş, yüzme, basketbol, voleybol gibi sporların seçiminin yanında araba yıkama, bisiklete binme, bahçe işleri, merdiven kullanma gibi aktivitelerde hayatınıza eklemeyi unutmayız!!! Ve en önemlisi moda olan ekmeksiz, tek besin gibi hızlı kilo verdiren ve aç bırakan diyetlere kanmayın ve hemen uygulamaya kalkışmayın...

Bu diyetler hem size özgü değildir hem de enerji ve besin öğeleri açısından özellikle sizin ihtiyaçlarınızı karşılama ihtimali yoktur. Lütfen hayatınızı tehlikeye atmayın!!!

Unutmayın, SİZ DEĞERLİSİNİZ...


Kilo vermenize yardımcı ürünler için tıklayınız…