MESELE sadece fiyat artışları değil, mesele çocuklarımızın kanını emen sülükleri işaret etmek.
O kansızlar tarihi geçmiş küflenmiş eyniri kaşara veya krem peynire dönüştürüyor, buzağı mamasını süt diye yutturup boyanmış iç yağdan kıyma yapıyorlar.
Zeytinleri kimyasal boyayla renklendiriyor "kanser girmeyecek ev kalmayacak" kampanyaları düzenliyorlar.
Sucuk salam ve sosis gibi et ürünlerinin içinde mikrobik maddeler olduğunu biri merak edip araştırsın.
Haksız kazancın sülükleri hem kan emiyor hem bizlerle alay ediyor, sonra da halay çekiyorlar yatlarda!
Yatlarının isimlerine dikkat ettiniz mi?
"Sülük 1-Sülük 2- Sülük 3..."
***
Bundan 3 yıl önce sözde halk için kurulmuş süpermarketlerden birinde kaşar peynirlerin ve boyanmış zeytinlerin tahlil edilmesini istemiştim de market müdürü ve çetesi ayaklanmıştı.
"Sana mı kaldı hesap sormak!" İşin garip yanı markette bulunan vatandaşlar yaptığım tartışmanın harika seyircileri olarak yerlerini almıştı da bir tanesinin bile gıkı çıkmamıştı.
Onlar kendilerine dokunmadıklarını farz ettikleri yılanların kıvrak dansını izlerken ben de yılanları besleyenleri izlemiştim.
***
Yine o zamanlar şerefsiz kazancın şerefsiz sahibinin günlüğünü yayınlamıştım da kimse oralı olmamıştı.
"Benim peynirlerimin içine gaz doluyormuş da şişiyormuş, ne yapayım o gazdan çocuklarına balon yapsınlar.
Neymiş, kullandığım malzemeler "clostridium" adlı toksin oluşturuyormuş da yüksek ölüm oranına sahip Botulizm hastalığının kapısını da açıyormuş.
Peynirlerime kapılarını açan marketler varken, ürettiğim peynirlere talep var ki arz ediyorum!"
***
İnsanın insana elini uzattığı siyah beyaz masum yılların derdine düşen bizler kendimizi güncelleyemedik o yüzden bizim gibilerin modası geçti.
Çocukluğumuzun haksızlığa duyarlı insanları da şarkılar gibi "gönül penceresinden ansızın bakıp geçti." Eskiden "bize bir şey olmaz" deyip geç uyananlar için Üsküdar'da sabah olurdu onun da modası geçti.
"Oysa insanlara en çok uyurken bir şeyler olur!" diye yazdıklarımızı kendimiz okuduk.
***
Yapılan fahiş zamlara rağmen sigara satışları yılda 120 milyar paketin üzerindeyken, sigara içmenin yaşı küçüldükçe küçülüyor.
"Bize bir şey olmaz" diyenlere neler olacağını sigara paketlerinin üzerindeki görüntüler gösterirken karşı cevaplar hazır. "Atın ölümü arpadan olsun!" Olsun bakalım!
Bir zamanlar can bildiğin
Yabancıyla bir tutulur
Adına yemin verdiğin
Unutulur unutulur
Nerde gözlerde tütmeler
Kapıyı vurup gitmeler
Sabahı sabah etmeler
Unutulur unutulur
Vefa bilmez hiçbir veda
Yorgun güneş vurur cama
Unutamam dersin ama
Gözün gibi bakanlar da
Yananlar da yakanlar da
Unutulur unutulur
Hakkı YALÇIN
MUTLULUK TAKVİMİ
Uyuşturucuyla aktif mücadele et.
Çocuklara ilginç sandviç yap.
Doğa konulu fotoğraf çek.
Bol su iç.
Aşk eski bir yalan, yoksul ama onurlu mahallelerden kalan!
OYUNCAK!
İstanbul Ataköy 11'nci Kısım'da oturuyorum. Mahalleyi pislik götürüyor, site yönetimi için varsa yoksa para.
450 haneli sitede sorunları dile getiren 10 kişiyi geçmez, diğerleri mahalle yansa bir bardak su dökmez.
Geçenlerde biri "bu insanlar neden bu kadar sorumsuz?" diye sordu da cevabı yapıştırdım.
"Bülent Kerimoğlu gibi birini iki dönem Bakırköy Belediye Başkanı olarak seçenlerden ne bekliyorsunuz?" Sonra da noktayı koydum; "Ataköy 11 Kısım, Bakırköy Belediyesi'nin oyuncağıdır."