Tarihi 19 Haziran 2022

Gerçek babalar

PANDEMİ döneminde İstanbul Yeşilköy'de ayağında ayakkabıları olmayan iki çocukla elinde bastonu olan görme engelli bir adamı izlemiştim.
Baba olmanın asaletine en uygun fotoğraflardan biri olduğu için o görüntüyü yeniden hatırlatmak istedim.

***

İki çocuk dondurmalarını yerken babaları olduğunu öğrendiğim adam sadece gülümsüyordu.
Çocuklar dondurmalarını yerken dayanamadım yanlarına gittim, "babanız neden dondurma yemiyor?" "Paramız bize yetti babam istemedi" dedi çocuklardan biri.
Adam hayatının sözcülüğünü de çocuklara bırakmıştı belki.
Biraz ilerideki dondurmacıya gittim, aldığım dondurmayı adama getirdim.
Sefalet içindeki adamın yüzündeki gülüş hiçbir zengin vicdansızda göremediğim gülüştü.
Kalbini gözlerine koymuş bir adamın güzelliğiyle baktı bana!

***

Ben böyle babaların gününü kutlarım, vicdanını özne yapan onurlu babaların.
Kullara değil Allah'a tapan babaların.

***

Yine pandemi döneminde içimi sızlatan bir baba haberi vardı.
İzmit'te köfte ve kokoreç satarak geçinen bir adam akşam yemeğine hazırlanırken telefonla yarım ekmek arası köfte siparişi geldi.
Adam siparişi hazırladı, eşiyle çocuklarına dönerek, "bu siparişi verip geliyorum" dedi.
Elindeki paketle karşıdan karşıya geçerken bir otomobil adama çarptı, adam hastaneye kaldırıldı.
4 gün yoğun bakımda kaldı ve öldü.
Köfteden alacağı para 17 liraydı.
Başkaları için sıradan bir ücret ama ailesi için çok önemli bir para!
O adam canla başla çalışmanın bedelini canıyla ödedi.
Ben böyle babaların gününü kutlarım, helal kazancın peşinden koşan, haysiyetli babaların.
Haramla doyanların değil.

***

Bir çocukla sohbetim baba olmanın asaletini sınamak açısından çok önemli bir fotoğraf olarak kaldı önümde.
Onurlu çocuk; "benim babam başkalarını düşündüğü için suçlu sayıldı, şimdiki babalar kendilerinden başkalarını düşünmediği için paraya boğuldu" demişti.
Ben de "aldırma" demiştim, "gerçek babalığın rütbesi onurdur."

***

Hayatın terbiye ettiği babalarla, paranın ve cehaletin terbiyesizleştirdiği babalar arasındaki fark bugün elini öpeceğimiz babaların farkıdır.
Başkalarının çocuklarından çalıp, kendi çocuklarını doyuran babaların kutlanacak bir günleri yoktur.

***

Yetimin öksüzün kanını emenlerin "baba olarak" anılması hayat yasalarına bile aykırıdır.
O yüzden Haziran'ın üçüncü haftası "onurlu babalar günü" olarak değiştirilmelidir.


Hercailer terk ettiyse
Menekşeleri
Ben de terk ediyorum
Bugün bu şehri

Uzun boylu bir hasret
Bıraktım sana
Sabrın da sınırı var
Takdir edersin

Benden aldıklarını
Hesaba yazar hayat
Senden kıymetli mi
Sonra ödersin

Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Müzik ustalarının konserine git.
Tatilin hesabını yap.
Geniş boyunlu tişört giy.

Teknoloji ve paranın özne olduğu hayatta en değerli gerçektir yalan.

İNSANLIK ONURU
Eskileri hatırlatmaktaki amacım hatıraları yaşatmak kadar, geçmişteki onurlu babalara "nasıl kıyıldığını da" hatırlatmaktır. Çünkü o güzel insanlar bir daha gelmeyecek, onların çocukları da kabuğuna çekildi.
"Benim babalarımın hesabını sormayanlara ben soru bile sormam" dediler. Onlar ne televizyon izliyor ne gazete okuyorlar, arada babalarının arkadaşlarıyla buluşup eski günleri yad ediyorlar.
Çayları demli gözleri nemli.
Ama insanlık onuru onlar için doların yükselmesinden ya da alçalmasından her zaman daha önemli.