Tarihi 17 Haziran 2022

Şeytanın eli!

FAHİŞ kira artışlarına bakıyorum da bir fırsattan istifade etmek yavşaklığı hayat tarzı olmuş.
Emlakçılar dünyayı parmaklarının uçlarında döndürdüklerini zannediyor, ev sahipleri kiracılar adına empati yapmıyor.
Oysa ev sahibi olmanın da kiraya vermenin de bir onuru vardır.
O onur; insanların hayatına dokunmakla paraya dokunmak arasındaki farkı anlatır.
O insanlar mumla aranıyor artık!

***

Marketlere bakıyorum, aynı mahalde iki ayrı markette fiyatlar neredeyse yarı yarıya farklı.
Bunun tepkisini gösteriyorum da aldığım cevaba bakın; "siz de gidin o marketten alışveriş yapın!" Şeytanın eli cebimizde!
Şeytanın gözü ömrümüzde!
Not: Tarladan markete gelen ürünlerin hesabını kendi çıkarlarına göre düzenleyenler ve halkı kazıklayanlara "şeytanlıktan" başka bir tanımlama getiremem!

***

Bunlara karşılık sosyal medyada birbirini yiyerek geçinenlere bakıyorum.
İnsanlık adına sonucuna katlanabilecekleri hiçbir yolculukları yok.
Nefret katarları kurşun yüklü.
Vur Allah vur!
Buna "sataşma kültürü" deniyor.
Kendilerine dur demekten çoktan vazgeçmişler başkalarını da kendilerine benzetmeye çalışıyorlar.
Bedeli düşmanlıkla ödeniyor.

***

Eski zaman insanlarının yüzlerindeki onurlu çizgilere bakıyorum ve anlıyorum ki ne çok şey göçüp gitmiş buralardan.
Borcu olduğu için önünden utanarak geçen babalara "borcun olursa ödersin" diyen eski zaman bakkallarını hatırlıyorum.
Kredi kart tuzakları hayal bile değildi, süpermarket zulmü yoktu.
Şimdi ticaretin bile ahlakı yok.
Paranın her şeyi ele geçirdiği bir düzende sevgi ve saygının itibarından söz etmenin de hiçbir anlamı yok.
Kötülüğün bulaşıkları bu dünyada yıkanırken, o kir vicdanlarda nasıl aklanıyor, onun sırrını da bu şekilde beslenenler biliyordur herhalde.
İnsanların çaresizliği bile onlar için para ediyorsa kansızlığın getirisine yüksek faiz veren bankalar da çoktur.

***

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Olan çocuklara olacak!
İnsanlığın ruhuna yakışan çok şey kalmadı, madem öyle bırakalım da namı yürüsün.
Kansızlıkları da caba!
"Issız bir adaya giderseniz yanınıza ne alırsınız?" diye sorun bakalım, böyle insanlardan hangisi "şerefimi" diye cevap verir acaba?


Çağırmadan geldin
Kendiliğinden
Ne zamandır senden
Bahsedilmiyor
Nasıl da emindin
Sevildiğinden
Artık yokluğun
Hissedilmiyor

Tahtını kaybeder
Sevdaya kıyan
Ben yolumu çizdim
Sen bahtına yan

Ne ağladım ne ağladım
İçin için ne ağladım
Bizim hikayemiz
Dünden ibaret
Bugün seni uğurladım

Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Sokak müzisyenine bahşiş ver.
Semt pazarından alışveriş yap.
Sonrasını tahmin et.

Zaman değişti, Cinderella bile ayağını yerden kesecek düşlerin peşinde.

YANGIN AFİŞİ!
Bir çocuktan masumiyeti.
Bir balıkçıdan ağ atmasını.
Bir çiftçiden toprağın bereketini.
Yaşlı ve onurlu bir insandan bilgeliği, bir öğretmenden sabırlı olmayı öğrenebiliriz.
Meselenin arka tarafına bakalım.
Profesör etiketli popüler cahillerden günde 10 yumurta yemeyi, nafaka şıllıklarından enayi erkekleri söğüşlemeyi, bitirim şarkıcılardan küfretmeyi, her gece ekranlarda sözde ülke sorunlarını tartışanlardan etrafa tükürük saçmayı öğrenmek isteyen varsa, ortada bir yangın afişi vardır.