Tarihi 17 Mayıs 2022

Tertemiz!

SINAVLARDA yazılı kağıtlarını boş teslim eden liseli arkadaşlarımız vardı.
Soruları bilmedikleri için değil kendi doğrularını eğitim sisteminin yanlışlarına göstermek için yaparlardı bunu.
Adı üstünde delikanlı!
Benim lisede yazılı kağıtlarım genelde boştu zaten.
Futbolcu olmayı hayal ediyordum, okul takımının kaptanlığını yaparken.
Üniversiteyi kazanmam 20 günlük bir çalışmanın ürünüydü de öğretmenler bile şaşırmıştı aldığım puana.

***

Lise yıllarında arkadaşlarımın hepsi çok kitap okurlardı, Amerika'ya karşı dururken, Filistin'in haklarını savunurlardı.
O zamanlar verdikleri mücadelede ne kadar haklı çıktıklarını yıllar sonra gördük ama onlara güzel yüzünü göstermedi hayat.
O kahrolası 12 Eylül!
Onlar da hayata küstü ve "memleketi kurtarma hikayelerini" televizyonlardaki hokkabazlara bıraktılar.

***

Çok konuşup da hiçbir şey anlatamayan insanlara "yorumcu" deniyor artık.
Ya ağızlarında lafı geveliyorlar ya da ağızlarını çamurla çalkalıyorlar.
5 kişi bir araya gelip sadece ortalığı karıştırmayı beceriyorlar.
Sofralarını görmemişler gibi yemeklerle donatan adamlara bile "gurme" denilen bir ülkede neyi konuşuyoruz ki!
Onların doğruları yanlışlardan kuruluyor da masaların başına da sofralara da nasıl kurulduklarını hep birlikte görüyoruz.
Not: Ekranları ve gazetecilik mesleğini gasp edenlerin kendilerinden bahsettirmek adına yapmayacakları şey kalmamıştır.

***

İnsanların koşullarını değiştiren gerçek, yetenek ve emek değil bunu hepimiz biliyoruz.
Paranın kaldırma kuvvetini bulanlar kaybetmeleri gereken çok şeyleri kazandı.
Gazetecilik mesleğinin el ve dil değiştirmesi kaybolan saygınlıkla yakın ilişkideyse, böyle insanlar yayından kaldırılmadığı içindir.
Onlardaki paranın kiri ellerinde de duruyor yüzlerinde de!
Not: Gelecek zaman hiçbir güzelliği canlı bırakmayacak!

***

Dostlarımdan biri iki yıl önce "ekranlar cahil mezarlığıdır" demişti de cümlenin arkasını ben tamamlamıştım.
"Onlar sadece cehaletin haracını değil çocukların geleceğini de yiyorlar!"

***

O yüzden İstanbul Bahçelievler Lisesi'nde bugünlerin anonslarını veren arkadaşlarımı saygıyla anıyorum.
Onlar sınavlarda boş kağıt verse de kitap gibi okundular.
Onlar tertemiz halleriyle bile suya sabuna dokundular.


Akşamla güneşin
Battığı yerde
Gözyaşını gizler
Bir soluk perde
Bir çift sevdalı göz
Yollara bakar
Hala beni bekler
Pencerelerde

Elinde sararmış
Solmuş bir resim
Camlara yazılmış
Eski bir isim
Her sabah bir umut
Her gün merasim
Hala beni bekler
Pencerelerde

Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Piknik yaptığın yeri topla.
Göç eden kuşları izle.
Çiğnediğin sakızı yere atma.

Gelecek yıl okullara uyuşturucuyla mücadele dersi konulmalı.

YEŞİLÇAM
Yeşilçam filmleri bizlere tutulan kırık bir aynadır.
O filmlerdeki yılların ve insanların aslında ne kadar değerli ve masum olduklarının bir belgesi.
Ömrün bir tekrarı olsa o dönemi yaşayan herkes aynı şarkıların ve aynı filmlerin peşine takılır.
Ellerinde çiçekle.
Bıçakla veya satırla değil.